YORUM | AHMET KURUCAN
İsrail-Hamas arasında cereyan eden savaş bir çok eski defterin açılmasını netice verdi. Bunlardan birisi de YouTube kanalımda bir izleyici yorumu olarak bana intikal etti. İntikal eden şey 8 yıl önce ‘İslamcı’ yazar İsmet Özel’in bir konuşmasında söylediği, “Müslüman terörist olmalıdır.” cümlesi idi.
10 Ekim 2015’te yaşanan ve ‘Ankara Gar Katliamı’ olarak kayda geçen elim hadiseden 4 saat sonra yapılan bir panelde söylemiş bunu İsmet Özel. Bugünkü gibi hatırlıyorum. Ben o gün Manisa’dan memleketim Kütahya’ya karayolu ile yolculuk yapıyordum.
Balıkesir’de yanımda bulunan İsmail Bey ile mola verdik ve şehir içinde bir lokantada çorba içmek üzere durmuştuk. Lokantada TV’den öğrendik olayı. Sonra yol boyunca radyodan haberleri takip ettik. Türkiye şoke olmuştu. Öyle zannediyorum ki 80 milyon insan bu terör olayını konuşuyordu.
İlginçtir, Türkiye A’dan Z’ye bütün insanları ile bu katliamı konuşurken, vicdanlı herkesin kalbi orada ölen 109 ve yaralanan 500’den fazla insanla birlikte atarken İslamcı yazar İsmet Özel meğer ki “Müslüman terörist olmalı!” diyormuş yaptığı konuşmada. La havle…
Ben o günlerin telaşı ve programlarım gereği Almanya üzerinden yaptığım geri dönüş yolcuğundaki meşguliyetlerim itibariyle bu konuşmayı hiç hatırlamıyorum. Bu yazı öncesi yaptığım araştırmada da zaten Türkiye gündemini çok meşgul etmediğini gördüm. Ama ilerleyen yıllarda bu konuşmayı duydum. Duydum ama ehemmiyet vermedim.
Neden?
Gençlik yıllarımda İsmet Özel’in kitaplarını okumuş bir insan olsam bile nedense yıldızım hiç barışmadı onunla. Sağlam bir zemine oturmadı benim zihnimde onun yaptığı yorumlar. “Taşları Yemek Yasak” kitabını hatırlıyorum. Dereli kaplıcalarında okumaya başlamıştım bir tatil döneminde. Fakat bitiremedim ve camiye bırakmıştım o kitabı.
İsmet Özel ile yıldızımın barışmamasının bir başka nedeni ise Ali Bulaç’tır. Ali Bulaç da malum kendisini ‘İslamcı’ olarak tanıtır. Hatta daha ileri gider, “Her Müslüman İslamcıdır.” der. Sözleri aynen şöyle: “Müslüman’ın farz-ı ayn hükmünde daveti, davası ve duasıdır. Bu manada her Müslüman potansiyel, bittabi ve bizzarure İslamcıdır.”
Bu konunun tahlili bir kenara ben şöyle düşünmüşümdür her zaman: “Ali Bulaç İslamcı ise İsmet Özel değil, İsmet Özel İslamcı ise Ali Bulaç değil.”
“İslamcı kavramının anlam çerçevesi her ikisinde farklı olamaz mı?” diyebilirsiniz. Haklısınız ama son tahlilde bir takım ortak paydalarda birleşmek zorundalar. Ben onların İslam’ın siyasete bakan vechesiyle ortak paydalarda birleştiklerini hiçbir zaman görmedim. İşte İsmet Özel’in “Müslüman terörist olmalıdır.” sözü de bunun en büyük ispatıdır.
Siz öldürseniz Ali Bulaç’a böyle bir söz söyletemezsiniz.
Gelelim o cümleye. O konuşmayı YouTube’dan buldum ve dinledim. Aklıma deve tarifi geldi. Her tarafı yamuk, neresini düzelteceksin ki? Bir yerinden düzeltmeye başlayayım deyin isterseniz neresinden başlayacaksınız ki? Ters yola giren Karadenizli Temel fıkrasında olduğu gibi, herkes ters yola girmiş İsmet Özel’e göre! Halbuki ters yolda olan o…
O konuşmada, “Namaz insanı kılar.” kitabına atıfla neden namaz kıldığımız ve neden oruç tuttuğumuzu anlatıyor ve bir yerde diyor ki: “Müslüman olmayan insanlar Müslümanlardan korksun diye namaz kılıyoruz, oruç tutuyoruz.”
Şaşırdınız mı bilmiyorum. Namaza böyle bir anlam yükleme nasıl mümkün olabilir inanın bilmiyorum.
Sanki muhataplarının nezdinde konunun anlaşılmadığını ya da yeterince şok etkisi uyarmadığını görünce olsa gerek “Yani” diyerek devam ediyor. “Yani Müslüman teröristtir.”
Hoppala.
Tansiyonu biraz daha yükseltmek istercesine ses tonunu da yükselterek: “Müslümanın ilk vazifesi terörist olmaktır.” Bitmedi. Bir adım daha atıyor: “Kafirler Müslümanlardan korkacak.”
Artık salondaki dinleyiciler hazır. Bam teline vurma zamanı geldi ve şu cümlesi ile o tele de vuruyor İsmet Özel: “Korkmadığı zaman Müslüman, Müslüman değildir.”
Sonra?
Salondan beklediği alkış işte tam bu cümle sonunda kopuyor. O da zafer kazanmış bir kumandan edasıyla gülüyor ve gözlüğünün ipliğini toplayarak sanırım konuşmayı sonlandırıyor. Evet bir kez daha diyeyim; la havle…
Ne diyeyim. Bir tarafta kendi ülkesinde İslamcı olduklarını söyleyen hükümet tarafından terörist ilan edilmiş, “Hakiki Müslüman terörist olamaz, terörist de gerçek Müslüman olamaz.” diyen Fethullah Gülen Hocaefendi, diğer tarafta o hükümetin ideologu olarak el üstünden tutulan, “Müslüman terörist olmalıdır.” diyen İsmet Özel.
Ne günlere kaldık Ya Rab!
Dikkat ederseniz sadece mevcudu aktardım, yorum yapmadım, yapamadım. Tam bu arada aklıma yapay zeka geldi. ‘Ona yazayım bakalım, o ne diyecek’ dedim. ‘İsmet Özel’in bu düşüncesi hakkında ne diyorsun?’ diye sordum.
Yapay zekanın verdiği cevap şu: “Müslüman terorist olmalıdır.” şeklindeki ifadesi oldukça tartışmalı ve kesinlikle hoşgörüsüz bir yaklaşımı yansıtıyor. Bu tür bir ifade, tüm bir dini grubu terörizmle ilişkilendirerek genelleme yapmanın tehlikeli olduğunu gösterir. İslam, barış, hoşgörü ve insan hakları değerlerini savunan milyonlarca kişinin inandığı bir dindir. Bir kişinin ya da bir grup insanın terörizmi dini bir görev olarak tanımlaması, İslam’ı ve Müslümanları yanlış bir şekilde temsil etmektedir.
Bu tür radikal ifadeler, toplumsal hoşgörüyü ve bir arada yaşama kültürünü tehdit edebilir. İslam dünyasında ve tüm dünyada terörizmle mücadele etmek için yapılan çabalara zarar verebilir. Dinler arası anlayışı ve hoşgörüyü güçlendirmek, ayrımcılık ve ayrılıkların azaltılması için önemli bir adımdır.
Herkesin inançlarına ve düşüncelerine saygı göstermek, hoşgörüyü teşvik etmek ve anlayışlı bir diyalog kurmak, toplumların daha barışçıl bir şekilde bir arada yaşamasını sağlamak açısından kritik öneme sahiptir. Bu tür aşırı görüşlerle mücadele etmek için eğitim, toplumsal farkındalık ve hoşgörüyü teşvik eden açık ve samimi diyaloglar önemli rol oynar.”
Şimdi söz bende: Yapay Zeka kadar olamadınız. Yazıklar olsun!
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***