ERSAN KIRLI | LEUVEN, TR724
Belçika’daki KU Leuven Üniversitesi’nde 24-25 Kasım tarihlerinde organize edilen Crimes Against Humanity in 21st Century: The role of International Organisations (21’inci Yüzyılda İnsanlığa Karşı Suçlar: Uluslararası Kuruluşların Rolü) başlıklı uluslararası konferans başladı. Bu konferansta 21. yüzyılda islenen insanlığa karşı suçlar kapsamında uluslararası kurumların rolü, bu kurumların güçlendirilmesi, insanlığa karşı islenen suçların engellenmesi gibi birçok konu ele alınıyor.
Devlet Suçları ve İnsan Hakları
İlk panelin bitmesiyle verilecek aranın ardından konferansın ‘Devlet Suçları ve İnsan Hakları’ ikinci paneli başladı. İkinci panelde; Memorial University of Newfoundland’den Prof. Dr. Mehmet Efe Çaman, “Otoriterleşmenin Dinamikleri” isimli sunumunda Türkiye’deki sistematik insan hakları ihlallerini, baskıyı ve hedef alınan grupların rejim tarafından insanlıktan çıkarılmasını inceleyecek. SOAS’dan Aziz Isa Elkun, insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında Çin’in Uygur Soykırımı masaya yatırırken panele ayrıca Londra Queen Marry Üniversitesi’nden Penny Green, ‘Soykırımın kolaylaştırılması: Birleşmiş Milletler’in Özel Durumu Üzerine Gözlemler’ isimli sunumuyla katkıda bulunacak.
Filistin ve Gazze’ye destek mesajı
Londra Queen Marry Üniversitesi’nden Penny Green, sunumuna başlamadan önce İsrail’in saldırısı altında olan Filistin ve Gazze’deki siviller ve çocuklar için dayanışma çağrısında bulundu. İsrail’in Filistin’de uyguladığı politika ve askeri operasyonların soykırım tanımına uyduğunu dile getirdi. Birçok siyasinin Ukrayna ve İsrail’i birbirine benzetmesinin aksine bombardıman altında olan Filistinlileri Rusya işgali altında Ukraynalılara benzeten Green, ayrıca Belçika’daki taşımacılık işçileri sendikalarının İsrail’e gönderilmesi planlanan askeri ekipmanın gönderilmesine karşı çıkmalarını da hatırlatarak onlarla da dayanışma içinde olunması gerektiğini söyledi.
Belçika’daki taşımacılık işçileri sendikaları, Filistin ve Gazze’de bir soykırımın yaşanmakta olduğunu belirtmiş, “Bizler, kara lojistiği alanında faaliyet gösteren çeşitli sendikalar olarak, üyelerimize, Rusya ve Ukrayna çatışmasının başlangıcındaki açık anlaşmalar ve kurallarda olduğu gibi, Filistin/İsrail’e askeri malzeme sevkiyatı yapan hiçbir uçuşu gerçekleştirmemeleri çağrısında bulunuyoruz.” şeklinde açıklamalarda bulunmuşlardı.
Penny Green, yıllardır işgal altında olan ve sivil, kadın, çocuk ayrımı gözetilmeksizin bombalanan Filistin için dayanışma mesajı verdikten sonra Myanmar’da yaşananların da bir soykırım olduğunu ifade etti ve “Birleşmiş Milletler’in Myanmar’da yaşanan soykırım konusunda özel bir dikkat göstermesi gerektiğini düşünüyorum.” dedi.
BM’nin Myanmar’da yaşanan soykırımı desteklediğini ve soykırıma katkıda bulunduğunu vurgulayan Penny Green, bunu üç şekilde yapıyorlar dedi:
a-) Rejimin ihlallerine karşı çıkmayarak ve bunları ifşa etmeyerek
b-) Devletlerin Rohingya kimliğini inkar etmesine suç ortaklığı yapmak
c-) Myanmar içinde işleyen apartheid’ın yapısal koşullarını sürdürerek ve 2012’de Rohingyaların sürüldüğü gözaltı kamplarını devam ettirerek.
“Myanmar makamlarının cinsel ve toplumsal cinsiyete dayalı suçları soruşturmaması ve cezalandırmaması, çocuklar da dahil olmak üzere masum sivillerin ölümüne neden olması insanlığa karşı işlenen suçlardır.” diyen Penny Green; Myanmar’da yaşanan toplu katliamlar, tecavüzler, yıkım, sürgün ve devlet inkarının ardından şimdi sözde ‘sorunlu’ topluluk olmadan var olan yeni toplumun kurulmasıyla soykırımın son aşamasına girildiğini belirtti.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***