Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, “Atatürk’ün kimi tuttuğu değil, kimin Atatürk’ün yolundan yürüdüğü önemlidir. Bu camia kurulduğundan beri başında kim olursa olsun, yönetimde kim olursa olsun bir gram dahi bundan şaşmamıştır. O yüzden Harington Kupası’nın olayı, tarihi bizimle özdeşleşmesi çok önemli” dedi.
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç ve yönetim kurulu üyeleri, şubat ayında izleyiciyle buluşacak General Harington Kupası, “Zaferin Rengi” filminin Kocaeli’deki setini ziyaret etti. Yönetmen Abdullah Oğuz ve oyuncularla bir araya gelen Ali Koç ile yöneticiler, film ekibiyle hatıra fotoğrafları çekildi. Yönetmen Abdullah Oğuz ve oyuncular, filmde kullanılan ve o dönemi yansıtan Fenerbahçe formalarını Ali Koç ve yöneticilere hediye etti.
Ali Koç: Fenerbahçe taraftarlarının bu filme ciddi anlamda sahip çıkacağına inanıyoruz
Birebir yapılan eski kulüp binası başkanlık ofisinde konuşan Ali Koç, General Harington Kupası’nı beyaz perdeye aktaran yönetmen Abdullah Oğuz ve ekibine teşekkür etti. Koç, “Biz çok etkilendik. İnşallah 16 şubatta filmimiz vizyona girecek. Ondan önce galalarımız olacak; hem İstanbul’da hem Almanya’da. Biz tutacağına çok inanıyoruz. Çok mesai harcandı, çok emek harcandı, çok para harcandı. Sabırla ve metanetle bu noktaya gelindi. Biz bu filme çok inanıyoruz. Yıllardır General Harington Kupası filmini yapmak için kulübe çok başvurular oldu. Ben yöneticiyken de başkanken de bunu yaşadım. Ama o veya bu nedenle bir şekilde hiçbir zaman gerçekleşmedi. Dolayısıyla Abdullah Bey’i ve ekibini ilk defa bu filmin hikayesini filme dönüştürdükleri için tebrik etmek istiyorum. Camiamız adına da teşekkür etmek istiyoruz. Biz bu filmin çok başarılı olacağına inanıyoruz. Fenerbahçe taraftarlarının da bu filme ciddi anlamda sahip çıkacağına inanıyoruz çünkü çok az camiaya nasip olur böyle bir hikaye. Hatırlatmak gerekirse, biz bu Cumhuriyet’in, bu genç ülkenin önce kurtuluşunda sonra kuruluşunda çok önemli vazifeler icra etmiş bir camianın evlatlarıyız. Bizim hikayemiz çok. Bu Cumhuriyet için de çok, bu ülke için de çok. Söz konusu atamız ise orada da hem tarihte belge, bilgi ve olay olarak pek çok anekdot var. Biz Fenerbahçeliler hiçbir zaman ‘Atatürk Fenerbahçe’yi tutuyor’ demiyoruz, buna inansak dahi. Ne diyoruz? ‘Atatürk’ün kimi tuttuğu değil, kimin Atatürk’ün yolundan yürüdüğü önemlidir.’ Bu camia kurulduğundan beri başında kim olursa olsun, yönetimde kim olursa olsun bir gram dahi bundan şaşmamıştır. O yüzden Harington Kupası’nın olayı, tarihi bizimle özdeşleşmesi çok önemli. Zaten atamız Fenerbahçe’ye duyduğu duygu ve düşünceleri bizzat kulübümüze gelerek kulübün anı defterine kendi elleriyle yazmıştır” ifadelerini kullandı.
Burak Kızılhan: Dört gözle 16 Şubat’taki galayı bekliyoruz
Fenerbahçe Kulübü Genel Sekreteri Burak Çağlan Kızılhan, “Ben de sizlerle tanıştığım için gurur duyuyorum. Abdullah Bey’le kulüpte konu hakkında ilk toplantıyı yaptığımızda onun hayal ettiği filmin bu kadar fazla insanla ve bu kadar gerçeğe yakın platformda olacağını tahmin etmiyordum. İki defa set ziyaretinde bulundum. Biz de dört gözle 16 şubattaki galayı bekliyoruz. Çok güzel bir film oluyor. Ellerinize sağlık” dedi.
Selahattin Baki: İzleyenler çok duygulanacaklar, unutulmuşu hatırlayacaklar
Fenerbahçe Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Selahattin Baki de ziyarette çok duygulandığını şu sözlerle belirtti: “Duygulanmamak elde değil. Zamanda yolculukta gibiyiz. Müthiş olmuş. İzleyenler de çok duygulanacaklar, unutulmuşları hatırlayacaklar. Başkanımıza, bütün camiamıza, Abdullah Bey’e bütün oyuncu kadrosuna teşekkür ediyorum. Var olsunlar. Buradaki ortamı görünce, tarihi gerçekleri bir kere daha hatırlayınca şunu görüyorsunuz; Fenerbahçeli Türkler söz konusu vatan olduğu zaman savaşacak kadar genç, ölecek kadar yaşlı yaşamayı bir hayat felsefesi haline getirmişler. Bu da bizi çok özel kılıyor. İyi ki Fenerbahçe var. Ne mutlu Türküm diyene.”
Abdullah Oğuz: çok Epik, büyük bir hikaye çıkıyor. bu filme gitmek her fenerbahçeli için bir görev
Filmi beyaz perdeye aktaran yönetmen Abdullah Oğuz ise yaptığı açıklamada, “Ben de teşekkür ediyorum. İnandınız, geldiniz, bütün desteğini verdiniz. Bu destek olmasaydı zaten hayata geçiremezdik. Mahçup olmamak için elimizden geleni yapıyoruz. Bir sürü şeyi kendimiz yaptık. Taksim Stadı’nı yaptık. Çok zor. Yorgun hissediyorum ama çok güzel bir iş yaptık. Şampiyonlar Ligi gibi bir kadroyla çalıştık. Kamera arkası tüm ekip çok profesyonel. Bu filme gitmek her Fenerbahçeli için bir görev. Aynı zamanda bu bir direniş filmi. Bir de bu filmin bir birleştirici tarafı var, onu da seyrettiği zaman herkes görecek” diye konuştu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***