BASRİ DOĞAN | AMSTERDAM, TR724
Hollanda’da seçim sonuçları bütün Avrupa’da ‘şok’ etkisine neden oldu. Zira resmi olmayan ilk sonuçlara göre seçimin açık ara galibi liderliğini Geert Wilders’in yaptığı aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV). Radikal çıkışlarıyla bilinen Wilders’in partisi, 17 olan sandalye sayısını 35’e çıkartarak ‘en büyük parti’ konumuna yükseldi.
35!!!!!!
PVV GROOTSTE PARTIJ ❤️ pic.twitter.com/oMANVYvGjy
— Geert Wilders (@geertwilderspvv) November 22, 2023
Seçim sonuçları herkes gibi Geert Wilders için de sürpriz oldu. Resmi olmayan sonuçların açıklanmasının ardından gözler Wilders’e çevrildi. Wilders’in ilk açıklamaları önemliydi. “35 sandalyeyle yönetmek istiyoruz ve yöneteceğiz.” diyen Wilders, partisine oy veren Hollandalılara teşekkür etti. Aldıkları büyük başarıyı hiç kimsenin göz ardı edemeyeceğini söyledi. Wilders, “Kanunlar ve anayasa çercevesinde yapabileceklerimizi yapıp Hollanda’yı yeniden Hollandalıların yapacağız. İslam’ı, İslami okulları veya camileri tartışmayacağız. Çok daha fazla ve önemli önceliklerimiz var, diğer olası koalisyon partileri ile konuşarak uzlaşarak sorumluluğumuzu göstereceğiz.“ dedi.
Hollanda’da, aşırı sağcı Partij van de Vrijheid’in (Özgürlük Partisi) başkanı Geert Wilders, 6 Eylül 1963 tarihinde ülkenin Venlo şehrinde dünyaya geldi. Hollandalı bir ailenin 4 kardeşin en küçüğü. Babası Hollandalı, annesi Endonezya kökenli.
İSRAİL’DE İKİ YIL EĞİTİM GÖRDÜ
Üniversite eğitimini Open University in the Netherlands‘da tamamladı. Gençliğinde İsrail’e gitti ve iki yıl orada kaldı. Hollanda’da ilk iş deneyimini Utrecht şehrinde sağlık sigortası endüstrisinde çalışarak kazandı. Bu sıralarda siyasete ilgi duydu ve Özgürlük ve Demokrasi Halk Partisi (PVV) saflarına katıldı. 1990 ile 1998 yılları arasında parti lideri Frits Bolkestein‘nın asistanı olarak görev yaptı. Bu süre boyunca, İran, Suriye, Ürdün, Mısır ve İsrail dahil Ortadoğu’da farklı alanlarda inceleme ve araştırmalarda bulundu.
POLİTİKAYA 1997 YILINDA MECLİS ÜYESİ OLARAK ATILDI
1997 yılında Özgürlük ve Demokrasi Halk Partisi (VVD) Utrecht Belediye Meclisi üyesi olarak seçildi. Ve siyasete ilk adımını attı. 1998 yılında ise yine aynı partiden Liberal Parti (VVD) Hollanda Parlamentosu’na milletvekili seçildi.
2002 yılında VVD’nin şu an Dilan Yeşilgöz’ün lider olduğu Liberal Parti kamuoyu sözcüsü olarak görevlendirildi. Ancak, aşırı İslam karşıtlığı yüzünden ve Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği konusunda, partisinin grup görüşüne muhalefet ettiği için partisinden ayrıldı ve 3 Eylül 2004 tarihinde tek kişiden oluşan kendi grubunu Grup Wilders (Wilders Grubu) kurdu. Daha sonra 22 Şubat 2006 tarihinde grubunun adını değiştirerek Partij voor de Vrijheid (Party for Freedom) Özgürlük Partisi yaptı.
‘RADİKAL MÜSLÜMANLARIN’ SINIRDIŞI EDİLMESİ
2004 yılında parti içinde yaşanan bazı tartışma ve olaylar, Wilders’in siyasal yöneliminin göstergesi olması bakımdan oldukça önemli. Wilders, bir arkadaşıyla (Gert-Jan Oplaat) parti içi tartışmaları teşvik etmek amacıyla 10 maddelik bir manifesto yayınladı. Manifestoda yer alan maddeler, partiyi daha aşırı sağ bir çizgiye çekecek nitelikte oldu.
Bu manifestoda “radikal Müslümanların sınır dışı edilmesi, üç kez suç işleyen kişilere müebbet hapis cezası verilmesi, sosyal yardımlarının yarıya indirilmesi, sol partilerle asla bir koalisyon hükümetinin kurulmaması ve nihayet Türkiye’nin AB’ye hiç zaman alınmaması” gibi daha çok aşırı sağcı söylemleri oldu.
HER SEÇİMDE OYUNU ARTTIRDI
Geert Wilders’in partisi 2006 genel seçimlerinde Hollanda parlamentosunda 150 sandalyenin dokuz sandalyesini kazandı ve parlamentoda beşinci en büyük parti oldu. 2010 genel seçimlerinde üçüncü büyük partisi haline gelerek 24 sandalye kazandı. 2014 Avrupa Parlamentosu seçimlerinde 26 sandalyenin dördünü kazandı.
İslam karşıtlığıyla bilinen Geert Wilders’in söylemlerinden bazıları:
- AB’nin Hırvatistan dahil her türlü yeni üyeyi kabul etmesine karşı çıkıyoruz. Her şeyin ötesinde, Türkiye’nin üyeliğine hayır diyeceğiz. Türkiye bir komşu olabilir, ama ailenin bir parçası olamaz. Ordu olmasa, Erdoğan’ın partisi sayesinde, İslamcılar ülkeyi yönetirdi.
- Türkiye’nin üyeliği AB’nin içine Müslüman bir Truva atı girmesi ve Suriye, İran gibi suçlu devletlerle komşu olmamız anlamına gelir. Benim derdim Müslümanlarla değil İslam’la…
Hollanda halkının özgürlüğü için mücadele ederken kendi özgürlüğümü yitirdim. Benim için bugün ya da yarın normal bir hayat olamayacağını biliyorum. - Hıristiyanlık, Yahudilik ve hümanizmin geleneklerini İslami geleneklerle karşılaştıranların farkı görmek için Einstein olmasına gerek yok. İslam’ın totaliter ve şiddet dolu bir ideoloji olduğuna inandığımız için üzerimize bu etiketler yapıştırılmamalı.
- İslam bir dinden çok bir ideolojidir, komünizm ve faşizmle karşılaştırılabilir. İslam özgürlüğümüzü tehdit etmektedir. Kuran’daki Yahudi karşıtı kısımlar Kavgam kitabındakinden daha fazla.
WİLDERS’İN HER SEÇİMDE YÜKSELİŞİ
Wilders, 2004 yılında PVV’yi kurarak Hollanda’da aşırı sağcı siyasetin yükselişinde önemli bir rol oynadı. Wilders’ın önderliğinde PVV, Hollanda’nın en popüler üçüncü siyasi partisi haline geldi. Wilders, 2017 yılında yapılan genel seçimlerde, PVV’nin oy oranını %13,1’e çıkararak büyük bir başarı elde etti. Ancak, Wilders bu seçimlerde, Hollanda’nın başbakanı olma şansını kaçırdı. Wilders, 2023 yılında yapılan genel seçimlerde, PVV’nin oy oranını %25,2’ye çıkararak ikinci kez büyük bir başarı elde etti. Wilders, bu 22 Kasım seçimlerinde, Hollanda’da 35 sandalye ile birinci parti oldu.
HOLLANDA’DA AŞI SAĞIN YÜKSELİŞİ
Wilders’ın olası 22 Kasım seçim sonrası olası bir koalisyonda Hollanda başbakanı olması, Hollanda’da aşırı sağcı siyasetin yükselişinin bir göstergesi olarak değerlendirilecek. Wilders’ın başbakan olarak yapacağı politikaların Hollanda’yı nasıl etkileyeceği önümüzdeki yıllarda hep birlikte göreceğiz.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***