Günübirlik ziyaret kapsamında Almanya’da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Berlin temasları kapsamında ilk olarak Bellevue Sarayı’nda Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’le görüştü.
Steinmeier ile başbaşa ve heyetlerarası görüşmelerde İsrail ve Hamas arasındaki çatışmaların yanısıra, Türkiye- Almanya ikili ilişkileri ve küresel konuların ele alındığı açıklandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Başbakanlık Binası’nda Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile başbaşa görüşmeye geçti. İki lider kapalı kapılar ardında yapılan görüşme öncesinde basının önüne çıktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının büyük bölümünü İsrail ve Hamas arasında yaşanan çatışmalara ayırdı.
“Bu konuda açık ve net konuşacağım” diyerek söze başlayan Erdoğan, Olaf Scholz’a atıfta bulunarak “Bir borçluluk psikolojisinde İsrail ve Filistin savaşını değerlendirmemek gerekir. Ben rahat konuşuyorum, çünkü bizim İsrail’e borcumuz yok. Ama borçlu olanlar rahat konuşamıyorlar. Biz Holokost cenderesinden geçmedik. Çünkü insana saygımız bizim çok çok farklıdır. Başbakanlık dönemimde ilk defa antisemitizm konusunda tavır koymuş liderim. Dünyada hiçbir başbakan koymamıştı. Ben koydum. Bundan dolayı kimseye borcumuz yok” değerlendirmesinde bulundu.
Hamas’ın, 7 Ekim’de İsrail’e başlattığı saldırının başlangıç olarak gösterildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “7 Ekim’den sonraki süreç hiç konuşulmuyor. Şu an itibariyle 13 bin Filistinli çocuk, kadın, yaşlı ne yazık ki öldürülmüştür. Bunun yanında artık neredeyse Gazze diye bir yer kalmadı. Her tarafı yer ile yeksan oldu” dedi.
“Şu anda yatıyorlar, kalkıyorlar Hamas, Hamas, Hamas. Hamas’ın silah varlığı, gücü ile acaba İsrail’in silah varlığı, gücü mukayese edilebilir mi? İsrail’in nükleer silahı var mı, var. Bunu İsrail’e sorarsanız var demez; çünkü onlar yalanı çok iyi kullanırlar” diyen Erdoğan, “Bütün bunlarla beraber şu kadar mali destek verildiğinden bahsediliyor. Peki Hamas’a böyle bir mali destek veriliyor mu, hayır böyle bir şey yok. Filistin’in kendisine verilmesi gereken destekler verilmiyor” dedi.
“Susarsak tarihi önünde hesap veremeyiz”
“İbadethaneler vuruluyor, kiliseler vuruluyor. Bütün bunlarla beraber hastaneler vuruluyor. Halbuki bütün bunların yanında hastanelerin vurulması, çocukların öldürülmesi Tevrat’ta falan bunlar yoktur, yapamazsın. İnsan Hakları Beyannamesi’nde yapamazsın. Ama burada görüldüğü gibi bu çocuklar nasıl vuruluyor? Hastanelerde nasıl öldürülüyor?” diye soran Erdoğan, “Biz elimiz kolumuz bağlı mu duracağız? Sesimizi çıkarmayacak mıyız? Eğer elimiz kolumuz bağlı kalırsak bunun tarihi hesabını veremeyiz. Onun için bir borçluluk içerisinde İsrail-Filistin savaşını değerlendirmemek gerekir” dedi.
Erdoğan, “İnsani ateşkese acaba Türkiye ne kadar, Almanya ne kadar katkıda bulunabilir? Bu adımları beraber nasıl atacağız? Burası önemli. Buna var mıyız, yok muyuz? Bir hafta sonra Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier İsrail’e gidiyor. Kendisine ricada bulundum siz bir taraftan biz bir taraftan tutalım, ateşkesi sağlayalım. Bu adımı atar, insani ateşkesi birlikte Almanya, Türkiye diğerleri sağlayabilirsek bu ateş çemberinden bölgeyi kurtarma imkanı yakalarız” ifadelerini kullandı.
Türkiye’ye Eurofighter satışı: “Savaş uçaklarını üreten sadece Almanya mı?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Eurofighter uçaklarının alımıyla ilgili bir soruya yanıt olarak da, “Eurofighter konusunda da Almanya verir veya vermez, dünyada savaş uçaklarını üreten sadece Almanya mı? Birçok yerden bunların çalışmasını yaparız, temin ederiz” dedi.
Erdoğan soruyu yönelten gazeteciye, “Şu anda insansız hava uçaklarında Türkiye önde gelen ülkelerden biridir. Bir basın mensubu olarak bizi bununla tehdit etmeyin. Bize insani, vicdani sorular sorun, cevaplarını biz size o şekilde verelim” diye seslendi.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler de dün TBMM’de bütçe görüşmeleri sırasında, “Eurofighter’larla ilgili çalışmamız var. İngiltere ve İspanya’yla görüşüyoruz. Bu Eurofighter’lar üç ülkeyle ilgili, İngiltere, İspanya, Almanya. İngiltere ve İspanya tamam diyor. Şimdi Almanya’yı razı etmek için onlar çalışıyor, biz çalışmıyoruz. Olursa bir 40 tane Eurofighter uçağı almayı planlıyoruz” demişti.
Scholz: “İsrail ile olan dayanışmamız tartışmaya açık değildir”
Almanya Başbakanı Scholz da, “7 Ekim’de Hamas, İsrail’e hunharca bir saldırı düzenledi. Biz bu terör eylemini keskin bir şekilde kınamaktayız. Ortadoğu’da çatışmaların tırmanmasından endişe duyuyoruz. Almanya’yı bilen gayet iyi bilir, bizim İsrail’le olan dayanışmamız hiçbir şekilde tartışmaya açık değildir. İsrail’in kendisini savunma hakkı vardır. Filistinli sivil halkın acıları, Gazze’de yaşananlar bizi de üzüyor” dedi.
“Bizim için hedef iki devletli çözümdür”
Onlarca yıldır Almanya’nın insani yardım sunduğunu dile getiren Scholz, “Bu sene 160 milyon Euro’luk yardım sağlıyoruz. İnsani yardım alanında en büyük donörlerden biriyiz. Bizim için hedef iki devletli çözümdür. İsrail’in varoluş hakkı bizim için olmazsa olmaz” diye konuştu.
Almanya’da antisemitizme izin vermeyeceklerini dile getiren Scholz, “Aynı zamanda Almanya’da yaşayan 5 milyon Müslüman’ın, bu ülkedeki yerini inkar edenlere de karşıyız” dedi.
Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğini de ele alacaklarını aktaran Olaf Scholz, “Geçmiş yıllarda potansiyelimizin gerisinde kaldık, bunu nasıl ileri taşıyacağımızı görüşeceğiz. Ekonomik işbirliği açısından büyük potansiyel var” değerlendirmesinde bulundu.
“Birlikte görüşme imkanımızın olması çok iyi. Ukrayna’ya Rusya’nın saldırıları ilk konumuz. Türkiye’nin Ukrayna’dan tahıl ihracatında önemli rol oynadığını biliyoruz. Özellikle bu konuda teşekkür etmek istiyorum. İsveç’in NATO üyeliğini görüşeceğiz” diyen Scholz, “Sayın Cumhurbaşkanı ile güncel sorunla ilgili farklı görüş açımız olduğu sır değildir” ifadelerini kullandı.
Basın toplantısından sonra Erdoğan ve Scholz, beraberlerindeki heyetlerle birlikte akşam yemeğine çekildi. Alman yetkililer, Erdoğan’ın görüşmelerden sonra Türkiye’ye döneceğini ifade ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç eşlik etti.