Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi (AYM) arasında “suç duyurusu” ile başlayan tartışma, Diyarbakır Barosu tarafından Yargıtay Yüksek Disiplin Kurulu ve Yargıtay 1. Başkanlar Kurulu’na taşındı.
Baro, Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyelerinin, “görevden el çektirilmeleri ve cezalandırılmalarını” istedi.
Diyarbakır Barosu tarafından Yargıtay 3. Ceza Dairesi Başkan ve üyeleri hakkında Yargıtay Yüksek Disiplin Kurulu ve Yargıtay 1. Başkanlar Kurulu’na iki dilekçe verildi.
Yargıtay Yüksek Disiplin Kurulu’na verilen dilekçede, Anayasa’nın ilgili maddelerine atıf yapılarak, “Anayasa Mahkemesinin ihlal kararı ve yeniden yargılamaya dair hükmü anayasal ve kanuni açıdan bir zorunluluk olup, yargı mercilerinin takdir yetkisine bırakılmamıştır” denildi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi Başkan ve üyelerinin ihlal kararının gereğini yerine getirmedikleri vurgulanan açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
“Yargıtay 3. Ceza Dairesi Başkan ve üyelerince, görevlerinin gerektirdiği şekilde hak temelli bir yargı pratiği ile anayasal hüküm kapsamında bağlayıcılığı tartışmasız olan ihlal kararının gereğini yerine getirmekten imtina etmeleri disiplin soruşturmasını gerektirmekte olup, bu kapsamda, eylemin hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı olması ve Can Atalay açısından keyfi ve hukuksuz bir şekilde hürriyetinden yoksun bırakılmasına sebebiyet verilmesi nedeniyle görevden el çekilmeye davet işlemlerinin yerinde getirilmesi bir zorunluluktur.”
Yargıtay üyelerinin cezalandırılmalarını isteyen Baro Yönetimi taleplerini şu cümlelerle dile getirdi:
“Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 8 Kasım 2023 tarih ve 2023/12611 esas sayılı kararı gereğince, 3. Daire Başkan ve Üyelerinin Yargıtay Kanunun 19. maddesi gereğince disiplin soruşturmasının başlatılması, eylemin ağırlığı gözetilerek görevden el çektirmeye davet işleminin uygulanması ve kovuşturma işlemleri neticesinde cezalandırılmalarını talep ederiz.”
Bir başvuru da Yargıtay 1. Başkanlık Kurulu’na
Diyarbakır Barosu bir başvuru da Yargıtay 1. Başkanlık Kurulu’na yaptı.
Kurula verilen dilekçede, AYM’nin kararını uygulamayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Can Atalay’ı hürriyetinden yoksun bıraktığı kaydedildi.
Baro dilekçesinde, “Anayasa Mahkemesi’nin ihlal ve tahliye edilmesine dair karara karşı, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nce bahse konu karara uyulmamasına dair karar vermesi nedeniyle, Can Atalay iş bu başvuru tarihi itibariyle cezaevinde tutulmaktadır. Bu kapsamda, keyfi ve hukuka aykırı bir şekilde Anayasa Mahkemesi kararının uygulanmaması neticesinde, özgürlüğünden yoksun bırakmaya sebebiyet veren Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin başkan ve üyeleri hakkında, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçundan soruşturma yürütülmesine karar verilmesi ve cezalandırılmaları talep edilir” ifadelerine yer verdi
Baro yönetimi başvurusunda, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin başkan ve üyeleri hakkında Yargıtay Kanunun 46/1. maddesi gereğince ceza soruşturması başlatılmasına karar verilmesini talep ederek, “TCK’nın 109. ve 257. maddeleri ile resen tespiti yapılacak suçlar yönünden cezalandırılmalarını talep ederiz” dedi.
Ne oldu?
Türkiye’nin en yüksek yargı kurumları olan Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi (AYM) arasındaki tartışma Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin AYM’nin verdiği Can Atalay kararına uymayı reddetmesi ve Hatay milletvekilinin başvurusunu haklı bulan üyeler hakkında suç duyurusunda bulunmasıyla su yüzüne çıktı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Gezi davası kararını 28 Eylül’de kesinleşmesinin ardından, AYM Can Atalay,hakkında “seçilme” ile “kişi hürriyeti ve güvenliği” haklarının ihlal edildiği kararı verdi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin AYM kararının ardından bir karara vermesi beklenirken, dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdi. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, AYM’nin Can Atalay’a ilişkin ihlal kararına uyulmaması kararı aldı.