– İsrail’i Gazze’de soykırım yapmakla suçlayarak Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği New York Ofisi Direktörlüğü’nden istifa eden Craig Mokhiber, “Hukukun ortaya koyduğu dili kullanmaya başlamamız önemli” dedi. Mokhiber, soykırım suçunun kanıtlanmasında en zor tarafın “niyet” olduğunu ve İsrailli liderlerin bu yönde niyet beyan ettiği çok sayıda açıklamasının bulunduğunu vurguladı.
1992 yılından beri BM’de çalışan Mokhiber, “Ben bugün bağımsız bir vatandaşım, kurumu sırtımda taşımıyorum. Ve bir insan hakları avukatı olarak, Gazze ve dışında yaşandığını gördüğüm şeyin soykırım olduğunu gayet emin bir biçimde söyleyebilirim” dedi.
‘İSRAİLLİ YETKİLİLERİN NİYET BEYANI KAYDA GEÇMİŞ DURUMDA’
İstifasının ardından Katar televizyonu El Cezire (Al Jazeera) ile bir söyleşi yapan Mokhiber, “Soykırımı kanıtlamanın genellikle en zor yanı niyettir çünkü belirli bir grubu tamamen veya kısmen yok etme niyeti olması gerekir” diyerek şöyle devam etti: “Bu vakada, İsrailli liderlerin niyeti – başbakan, cumhurbaşkanı, üst düzey kabine üyeleri, askeri liderler tarafından- kamuoyu önünde o kadar açık şekilde ifade edildi ki, bu, ortaya koyması kolay bir iddia. Bunlar kayıtlara geçmiş durumda.”
‘HUKUKUN DİLİNİ KULLANMAYA BAŞLAMALIYIZ’
Mokhiber, “Hukukun ortaya koyduğu dili kullanmaya başlamamız önemli. Bildiğiniz gibi son dönemlerde, büyük uluslararası insan hakları kuruluşlarının her biri, İsrailli, Filistinli insan hakları kuruluşları, Birleşmiş Milletler’in insan hakları mekanizmaları, bağımsız mekanizmaları, hepsi, İsrail-Filistin durumunun apartheid suçlarına denk düştüğünü söyledi. Birleşmiş Milletler’in, bu belirli ihlalleri ele almaya alışması gerekiyor, tıpkı başka durumlarda yaptığımız gibi” diye konuştu.
‘GAZZE’DE SOYKIRIM TERİMİNİ DAHA FAZLA DUYACAKSINIZ’
Eski BM yetkilisi, “Eğer savaş suçuna, insanlığa karşı suçlara tanıklık ettiğimizi söyleyebiliyorsak -ki bunu sıklıkla yaptık- o zaman, çok güçlü kanıtlar gördüğümüz yerlerde soykırım yapılabiliyor olma ihtimalini dışlamamayız ve bence, bu terimi Gazze’de tanıklık ettiğimiz şey konusunda giderek daha fazla duyacaksınız” ifadelerini kullandı.
‘İNSAN HAKLARI AVUKATI OLARAK GAYET EMİNİM’
Mokhiber, “Fakat kurumların tabii ki bunu ilan edebilmek için belirli adımlardan geçmesi gerekiyor. Ben bugün bağımsız bir vatandaşım, kurumu sırtımda taşımıyorum. Ve bir insan hakları avukatı olarak, Gazze ve dışında yaşandığını gördüğüm şeyin soykırım olduğunu gayet emin bir biçimde söyleyebilirim” dedi.
İSTİFA MEKTUBUNDA NE DEMİŞTİ?
Mokhiber 28 Ekim günü, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Turk’e yazdığı mektupla emeklilik yaşının da geldiğini belirterek istifa etmişti. Ruanda’daki Tutsi Soykırımı’nı, Ezidi Soykırımı’nı ve Myanmar’daki Rohingyaları örnek göstererek, “Sayın Yüksek Komiser, yine başarısız oluyoruz” demişti. “Filistinlilerin yaşamlarının son kalıntılarının da hızla yok edildiğini” belirten Mokhiber, “Bir kez daha gözlerimizin önünde bir soykırımın yaşandığını görüyoruz ve hizmet ettiğimiz BM, bunu durdurma konusunda güçsüz görünüyor” ifadelerini kullanmış, “Bu ders kitaplarında okutulacak şekilde bir soykırım vakası” demişti. (DIŞ HABERLER)
Kaynak:
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***