Bazı sosyal medya kullanıcıları, el Kaide liderinin mektubunun, ABD’nin Orta Doğu’daki çatışmalara katılımına dair alternatif bir bakış açısı sunduğunu öne sürdü.
İsrail-Hamas savaşı devam ederken el Kaide lideri Usame bin Ladin’in 11 Eylül Saldırıları sonrası ABD halkına yazdığı mektup, yeniden gündeme geldi. Aralarında TikTok ve X’in de bulunduğu sosyal medya ağları, “Amerika’ya Mektup” #lettertoamerica etiketi ile açılan ve milyonlarca kez paylaşım ve beğeni alan iletileri kendi platformlarından ve arama motorlarından kaldırdı.
Bazı sosyal medya kullanıcıları, el Kaide liderinin mektubunun, ABD’nin Orta Doğu’daki çatışmalara katılımına dair alternatif bir bakış açısı sunduğunu öne sürdü.
Hafta boyunca TikTok kullanıcıları, Guardian’ın Ladin’in 11 Eylül 2001’de ABD’de yaklaşık 3 bin kişinin ölümüne neden olan saldırılardan bir yıl sonra yazdığı mektubun metninin bağlantısını paylaştı.
Bin Ladin mektubunda, Amerikan halkına sesleniyor ve şu sorulara yanıt arıyordu:
“Sizinle neden savaşıyoruz, size neden karşı çıkıyoruz, sizi neye çağırıyoruz ve sizden ne istiyoruz?”
Amerikan medyasına göre mektup antisemitik bir dil ve söylemler içeriyordu.
Dört bin kelimelik mektubuna Hac süresi 39’uncu ayet (Kendilerine zulmedildiği için onlarla savaşılan müminlere savaş izni verildi. Ve şüphesiz Allah, onlara yardım etmeye kadirdir) ve Nisa süresi 76’ıncı ayet (İman edenler Allah yolunda savaşırlar, inkar edenler ise tağut yolunda savaşırlar; öyleyse şeytanın dostlarıyla savaşın. Hiç şüphesiz, şeytanın hileli-düzeni pek zayıftır) ile başlayan bin Ladin, Amerikan halkına yönelttiği “Sizinle neden savaşıyoruz?” sorusuna yine kendisi yanıt veriyor.
Ladin, mektubuna, “İlk sorunun cevabı çok basit; çünkü bize siz saldırdınız ve saldırmaya da devam ediyorsunuz” diyor.
Filistin’e saldırıldığını, İngilizlerin ABD’nin de desteği ile Filistin topraklarını Yahudilere verdiğini, bölgede on yıllardır devam eden bir işgal olduğunu belirterek, “İngilizler, sizin yardım ve desteğinizle Filistin’i 50 yılı aşkın bir süredir işgal altında tutan Yahudilere teslim etti; baskı, zulüm, suç, cinayet, sürgün, yıkım ve tahribatla dolu yıllar” ifadelerini kullanıyor.
Mektup, İsrail’in kurulmasının en büyük suç olduğunu belirterek, ABD’nin bu işin başında geldiğini iddia ediyor:
“Tevrat’ta kendilerine vaat edildiği üzere Yahudilerin Filistin üzerinde tarihsel bir hakkı olduğu yönündeki uydurma yalanlarınızı tekrarlamaktan henüz yorulmadığınızı görmek bizi hem güldürüyor hem de gözyaşlarına boğuyor. Bu sözde gerçeğe itiraz eden herkes antisemitizmle suçlanıyor. Bu, tarihteki en büyük yanlış, en yaygın uydurmalardan biri. Filistin halkı saf Arap ve orijinal semitlerdir. Musa Pegamber’in mirasçıları ve değiştirilmemiş gerçek Tevrat’ın varisleri olan Müslümanlardır”
‘Filistin’de akan kanın intikamının aynı şekilde alınması’ gerektiğini iddia eden Ladin, ABD’ye atıfla, “Somali’de bize (Müslümanlara) saldırdınız, Rusların Çeçenistan’da bize karşı yaptıklarına destek verdiniz, Hindistan’ın Keşmir’de bize yaptığı zulme ve İsrail’in Lübnan’daki zulmünde bize karşı destek verdiniz.
Sizin gözetim, rıza ve emirleriniz altında, sizin ajanlarınız olarak hareket eden hükümetlerimiz her gün bize saldırıyor.
Bu hükümetler halkımızın şeriatı tesis etmesini engelliyor, bunu yaparken de şiddete ve yalana başvuruyor.
Bu hükümetler bize aşağılanmayı tattırıyor ve bizi büyük bir korku ve baskı hapishanesine koyuyor.
Bu hükümetler ümmetin servetini çalıyor ve yok pahasına size satıyor.
Bu hükümetler Yahudilere teslim olmuş, Filistin’in büyük kısmını onlara teslim ederek kendi halklarının parçalanmış uzuvları üzerinde devletlerinin varlığını kabul etmişlerdir.
Uluslararası nüfuzunuz ve askeri tehditleriniz nedeniyle servetimizi ve petrolümüzü ucuz fiyatlarla çalıyorsunuz. Bu, insanlık traihinin gördüğü en büyük hırsızlıktır.
Güçleriniz ülkelerimizi işgal ediyor, askeri üslerinizi her tarafa yayıyor, topraklarımızı yozlaştırıyor, Yahudilerin güvenliğini korumak ve hazinelerimizi yağmalamanızın devamlılığını sağlamak için kutsallarımızı kuşatıyorsunuz.
Her güç çocukların öldüğü Irak’ta Müslümanları açlığa mahkum ettiniz. Yaptırımlarınız sonucunda 1,5 milyondan fazla Iraklı çocuğun ölmüş olması ve sizin buna aldırış etmemeniz şaşırtıcıdır. Ama sizin üç bin insanınız öldü, tüm dünya ayağa kalktı ve henüz oturmadı.
Yahudileri , Kudüs’ün ebedi başkentleri olduğu konusunda desteklediniz ve büyükelçiliğinizi Kudüs’e taşımayı kabul ettiniz. İsrailliler sizin yardımınız ve korumanız altında Aksa Mescidi’ni yok etmeyi planlıyor. Silahlarınızın koruması altında Şaron, ele geçirip yok etmeye hazırlık olarak ve Mescid-i Aksa’yı kirletmek için Mescid-i Aksa’ya girdi.
Bu trajedi ve felaketler, bize karşı baskı ve saldırganlığınızın örneklerinden sadece birkaçı. ABD’nin yarım asrı aşkın süredir bize saldırdığı bir ortamda bizim ABD’nin güven ve barış içinde yaşamasına izin vermemizi beklemek ne kadar mantıklı?”
Sivillerin dahli olmadığı halde bu yapılanların onları neden doğrudan etkilediği sorusuna da cevap veren Ladin, 2002 tarihli mektubunda, ABD’nin özgürlükler ülkesi olduğu iddiasını yayan Amerikalıların olduğunu belirtiyor ve bu argümanın geçerli olmadığını söylüyor. ABD’de halkın, özgür iradesi ile hükümetleri seçme ya da değiştirme yetkisine sahip olduğunu aktarıyor.
ABD’lilere suçlama yönelten Ladin, “Amerikan halkı İsrail’in Filistinlilere yönelik baskısı, topraklarını işgal ve gasp, Filistinlileri öldürme, işkence, cezalandırma ve sürgün etme politikalarını destekleyen hükümetleir seçmiş, kabul etmiş ve desteklediğini teyit etmiştir. Amerikan halkı, hükümetlerinin politikalarını reddetme ve değiştirme kabiliyetine sahiptir” diyor.
“Afganistan’da bizi bombalayan uçakları, Filistin’de evlerimizi vuran ve yok eden tankları, Arap Körfezi’nde topraklarımızı işgal eden orduları ve Irak’ın abluka altında tutulmasını sağlayan filoları finanse eden vergileri ödeyenler Amerikan halkıdır” diyor ve devam ediyor:
“Bu vergilerden alınan dolarlar, İsrail’e bize saldırmaya ve topraklarımıza girmeye devam etmesi için verilmektedir. Dolayısıyla bize yönelik saldırıları finanse edenler de Amerikan halkıdır ve seçtikleri adaylar aracılığıyla bu paraların kendi istedikleri şekilde harcanmasını denetleyecek olanlar da yine kendileridir. Amerikan ordusu, ABD halkının bir parçasıdır. Bize karşı savaşan Yahudilere utanmadan yardım edenler de aynı halktır. Bu nedenle Amerikan halkı, Yahudiler tarafından bize karşı işlenen suçlarda masum olamaz”
“ABD hükümeti ve Amerikan basını hala şu soruya cevap vermeyi reddediyor; New York ve Washington’da neden saldırıya uğradılar?” ifadesini kullan
“Eğer Ariel Şaron, George Bush’un gözünde bir barış adamıysa, o zaman biz de barış adamlarıyız. Amerika ahlak ve ilkelerin dilinden anlamıyor, bu yüzden biz de ona anladığı dilden hitap ediyoruz”
Guardian mektubu sitesinden çıkardı
NBC’nin haberine göre, çok sayıda internet kullanıcısı, Ladin’in sözlerini Amerika’nın Orta Doğu’daki dış politikası ile ilgili konuşmak için bir sıçrama tahtası olarak kullandı.
Mektubun İngilizceye tercüme edilmiş hali İngiltere merkezli Guardian gazetesinde yayımlanmıştı.
Ancak gazete, mektubu, “bağlamından saptırıldığı” gerekçesiyle sitesinden kaldırdığını açıkladı.
Stratejik Diyalog Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırmada (eski adıyla Twitter) X’te bin Ladin’e yapılan atıflar salı gününden perşembe gününe yüzde 4 bin 300’den fazla artarak 5 binden 230 binin üzerine çıktı. “Amerika’ya Mektup”a yapılan atıflar ise 4 bin 800’den 100 bine çıkarak yüzde bin sekiz yüzden fazla artış gösterdi ve platform genelinde 719 milyon gösterim aldı.
ABD merkezli bazı medya organları, Çin menşeli TikTok aplikasyonunu Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e düzenlediği saldırıdan bu yana İsrail karşıtı ve ABD dış politika çıkarlarına aykırı içerik yaymak için kullandığı iddiasında bulunuyor. TikTok ise ‘önyargı iddialarının temelsiz’ olduğunu belirtiyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***