ŞIRNEX – Manavgat S Tipi Cezaevi’nde tutulan oğlunun görüşüne giden Abdullah Şahin, kendilerine dönük uygulamalara tepki göstererek, diğer tutuklulara selam vermenin bile engellendiğini söyledi.
Şirnex’in Silopiya (Silopi) ilçesinde 2015 yılında gözaltına alınan Yusuf Şahin’e, hakkında “devletin birliğini ve bütünlüğü bozma” ve “örgüt üyesi olma” iddiasıyla açılan davada 120 yıl hapis cezası verildi. Şahin, 8 yıllık cezaevi sürecinde sırasıyla T, L ve S tipi cezaevlerinde kaldı. Neredeyse bütün cezaevi sistemlerinden geçen Şahin’in ailesi de kendisiyle birlikte izolasyon politikalarına maruz kaldı. Şahin, Şirnex, Rize, Mereş gibi cezaevlerinden sonra Antalya’nın Manavgat S Tipi Kapalı Cezaevinde tutuluyor. Yusuf’un babası Abdullah Şahin, 8 yılda birçok cezaevi gezdiklerini belirterek, geçtiğimiz günlerde Manavgat S Tipi Kapalı Cezaevi’nde oğluyla yaptığı görüşmede yaşadıklarını anlattı.
‘SELAM VERMEMİZE İZİN VERMİYORLAR’
Baba Şahin, oğlunun birçok cezaevinde kaldıktan sonra en son Manavgat S Tipi Kapalı Cezaevi’ne götürüldüğünü ifade ederek, “Oraya gidene kadar çok zorlanıyoruz. Manavgat cezaevinde zulüm ve baskı oldukça arttı. Görüşe her gittiğimizde kendimiz de bu uygulamalara maruz kalıyoruz. En son cezaevine ziyarete gittiğimde ceketimle cezaevine girmeme izin vermediler. Hastaydım, ‘çıkartamayacağım’ dedim ama kabul etmediler. Bu uygulamalara her gün bir yenisi ekleniyor. Saldırıları her geçen gün artıyor. Her seferinde gece saat 2’de koğuşlarına keyfi olarak baskınlar yapılarak tutsakları rahatsız ediyorlar. İnsanlık dışı muamelelere maruz kalıyorlar. Görüş salonuna gittiğimizde masalar art arda dizili ve tutsaklarla temasa izin vermiyorlar. Tutuklulara selam vermemize dahi izin vermiyorlar. Selam verdiğimizde bize kızıyorlar ve ‘onlarla konuşmayın, onlarla konuşmanızı kabul etmiyoruz’ diyorlar. Aynı yerdeyiz ama konuşamıyoruz, konuşmayı bırakın selam veremiyoruz. Bizim cezaevine gidiş ve gelişimiz çok zor oldu. O kadar yol gidiyoruz ve üstüne de bu muamele ile karşı karşıya kalıyoruz. Sadece bizi rahatsız etmek istiyorlar” dedi.
‘PARMAK İZİMİZİ BİLE ALIYORLAR’
Oğlunun şu anda tutuklu bulunduğu cezaevinde işkencenin en üst seviyede olduğunu belirten Şahin, “Görüşe gittiğimizde insanlık dışı bir aramadan geçiyoruz. Her görüşe gittiğimizde 10 kapıdan geçiyoruz. Her gittiğimizde kimliğimizi alıp parmak izi alıyorlar, sonra bizi arıyorlar, hatta ayakkabılarımızı bile çıkartıp bakıyorlar. Biz şu ana kadar 5 cezaevine gittik, her cezaevinin sistemi, her cezaevine bize yaklaşımı farklıydı, ama en kötüsü Manavgat S Tipi Cezaevi. Hem saldırıları hem de baskıları çok fazla. Görüşe gittiğimizde oturacak yer yok. Kış mevsimi geldi artık kar yağıyor, yağmur yağıyor. Gittiğimizde 200 metre yürümek zorunda kalıyoruz. Bu işkence ile bize açıkça ‘Size istediğimiz her şeyi yaparız’ diyorlar. Aileleri bıktırmak, usandırmak istiyorlar. Aileler bu yollarda perişan oluyor. Birçok aile bu yollarda kaza yaparak hayatından oldu. Adalet yok mu, hukuk yok mu?” diye sordu.
‘BU ADALETSİZLİĞE SON VERİN’
Cezaevlerindeki işkenceye karşı kimsenin sessiz kalmaması gerektiğini söyleyen Şahin, “İnsan hakları örgütlerini, kurumlarını bu uygulamalara karşı çıkmaya çağırıyoruz. Ailelerin sesini herkesin duymasını istiyoruz. Yollar uzak, aileler perişan oluyor. Bu insanların tutuklandığı kentlerde cezaevi yok mu? Niye bunu yapıyorlar? Adalet Bakanlığı’nı bu adaletsizliği durdurmaya ve bu uygulamalara son vermeye çağırıyoruz” diye belirtti.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***