Osman ÇAKLI
İSTANBUL – Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği, tarımda kullanılan “zehirler” hakkında Beyoğlu’ndaki Mekânda Adalet Postane’de basın toplantısı gerçekleştirdi.
Pestisitlerin insan, doğa ve biyoçeşitliliğe verdiği zararlar üzerine Gıda Mühendisi Akademisyen Bülent Şık, bir sunum gerçekleştirdi. Şık, dünyada her yıl yaklaşık 385 milyon pestisit zehirlenmesinin yaşandığını ve 11 bin kişinin doğrudan zehirlenme yoluyla öldüğünü söyledi. Akademisyen Şık, aynı zamanda, Türkiye’deki 25 büyük sulak alanın zehirlendiğini toplumun bütün kesimlerinin doğrudan ya da dolaylı yoldan pestisitlerden etkilendiğini belirtti. Şık, en çok etkilenen kesimlerin ise yoksullar olduğunu kaydetti.
‘PESTİSİT KAYNAKLI HASTALIKLAR DÜNYADA ARTIYOR’
Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği’nin gazetecilerle paylaştığı ‘Pestisit Atlası’na göre pestisite yoğun maruz kalan insanlarda kalp, akciğer ya da böbrek yetmezliği gibi rahatsızlıklar yaşanıyor. Aynı zamanda pestisitlerin etkisiyle parkinson, lösemi, akciğer ve meme kanseri, tip2diyabet, astım, alerji, obezite gibi pek çok hastalığın dünyada artış içerisinde olduğuna dikkat çekiliyor.
Etkinlikte sağlıkla ilgili çalışmalarda Bülent Şık, özellikle çocuklara dikkat çekti. Şık, Türkiye’de 23 milyon çocuk olduğunu toplumun dörtte birini oluşturan bir kesimin sağlıkla ilgili çalışmalarda görünmediğini belirterek, sürekli akademik başarının konuşulmasını eleştirdi.
BİREYSEL ÖNLEM ALINABİLİR Mİ?
Şık, kendisinden örnek vererek, mutfak alışverişinde herkes gibi benzer gıdalar aldığını ifade ederken, çeşitliliğin olabildiğince sağlanması gerektiğine dikkat çekti. Mevsiminde meyve sebze tüketmenin önemine de değinen Şık, şöyle konuştu: “Mevsiminde meyve sebze tüketmek gerek çünkü mevsiminde olmazsa riskli olabilir. Bunlar bireysel önlemler elbette. Buna ben de dahilim. Türkiye ekolojik tarım konuşmalı. Türkiye’de bu soruna ilişkin çalışma yapılmıyor. Mesela Cumhurbaşkanlığında muazzam bir gıda laboratuvarı var.”
ZEHİRLİ PESTİSİTLER TÜRKİYE’DE HANGİ GIDALARDA KULLANILIYOR?
Derneğin paylaştığı atlasta yer alan çalışmalara göre zehirli pestisitler Türkiye’de çok yoğun kullanılıyor. Başlıca olarak kullanılan pestisitlerden biri glifosat. Glifosat Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) kanser araştırma ajansı tarafından “muhtemel kanserojen” olarak sınıflandırılıyor. Türkiye’de zeytin, üzüm, portakal, mandalina, fındık, elma, kayısı, şeftali, greyfurt, limon, asma yaprağı üretiminde kullanılıyor. Bayer tarafından üretilen glifosatın 2018’deki cirosu 841 milyon dolar düzeyinde. Türkiye’de herhangi bir tarım ilacı satan merkezlerden satın alınabilen glisofat hakkında avukat Senih Özay açtığı dava ile glisofat içeren tarım ilaçlarının toplatılmasını ve yasaklanmasını talep etmişti. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde kullanımı yasak olan glisofat Türkiye’de yaygın ve kontrolsüz şekilde kullanılıyor. Pestisit Atlası’nda yer alan ve kullanılan bazı pestisitler ise şöyle sıralandı:
Tiametoksam: “Arılar başta uçucu böceklere zarar verdiği için AB’de tarım arazilerinde kullanılması yasaklandı. Syngenta şirketi tarafından üretilen zehir, Türkiye’de marul, soya fasulyesi, yağlık zeytin, mısır, karpuz, hıyar, patlıcan, biber, domates, patates, şeftali, armut ve elma başta olmak üzere çeşitli ürünlerde kullanılıyor. Ürünün 2018’deki cirosu 242 milyon dolardır.”
Glufosinate: “Avrupa Kimyasallar Ajansı’na göre ‘üremeyi riske atıyor.’ Türkiye’de zeytin, üzüm, erik, şeftali, kayısı, armut, kiraz, elma, limon ve turunçgillerde kullanılıyor. BASF tarafından üretilen Glufosinate’in 2018 yılı cirosu 227 milyon dolardır.”
Klorantraniliprol: “Su organizmaları için çok tehlikeli. Türkiye’de kullanılmasına izin verilen ürünler arasında en başta gelen pestisitlerden biri. Pamuk, şeker pancarı, mısır, yer fıstığı, mercimek, asma yaprağı, baş lahana, karnabahar, kornişon, hıyar, patlıcan, biber, domates, patates, ceviz, Antep fıstığı, fındık ve üzüm başta olmak üzere yaygın olarak tüketilen tüm meyve çeşitlerinde kullanılıyor. FMC tarafından üretilen Klorantraniliprol 2018 yılında 255 milyon dolarlık ciro elde etti.”
Siprokonazol: “AB’ye göre ‘üremeyi riske atıyor.’ Türkiye’de şeker pancarı, buğday, mısır, pirinç, asma yaprağı ve üzümde kullanılıyor. Corteva tarafından üretilen Siprokonazol 2018 yılında dünyada 144 milyon dolar ciro elde etti.” (ARTI GERÇEK)
***Kaynak: Artı Gerçek***
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***