Türkiye, 1993 yılında, etnik Ermeniler’in tartışmalı Dağlık Karabağ’ı Türkiye’nin yakın müttefiki Azerbaycan’dan alması sonrasında Ermenistan’la olan sınırını kapatmıştı.
Ancak Azerbaycan kuvvetlerinin geçen ay Dağlık Karabağ’ı etnik Ermeniler’den geri alması üzerine bazı uzmanlar, Türkiye’nin Ermenistan ekonomisine zarar veren ve Ermenistan’ı komşusu Rusya’ya bağımlı olmaya zorlayan ambargosunu sonlandırma fırsatı doğduğu yorumları yapıyor.
Araştırma kurumu Dış Politika Enstitüsü’nün başkanı Hüseyin Bağcı, “Türkiye, Ermenistan’ın ekonomik kalkınmasında çok yapıcı bir rol oynayabilir. Ermeniler yoksulluk ve refah arasında bir seçim yapmak zorunda. Daha fazla zıtlaşma yoksulluk, iletişim ise refah anlamına gelir” dedi.
Ankara, ilişkilerdeki iyileşmenin bir işareti olarak 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında Ermenistan’ın yardım ulaştırmasına izin vermek için sınırı açmıştı.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan da Mayıs ayındaki seçimlerden zaferle çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yemin törenine katılmıştı.
Ankara, Ermenistan sınırını açma şartı olarak Erivan’ın Türkiye sınırını tanımasını ve Azerbaycan ile bir barış anlaşmasına varmasını talep ediyor. Bazı uzmanlar, Rusya’nın etki sahasından kopma arayışı içinde olan Erivan’ın şimdiden anlaşmaya hazır olduğunu, savaşı atlatmış olmanın bu aşamada büyük bir adım olduğunu kaydediyor.
Ermeni siyasi danışman Eric Hacopian, bu konuda, “Ekonomi doğru yolda ilerliyor. Batı ekseni ve demokratikleşme de doğru yolda ilerliyor. Anlaşma yolundaki tek engel, savaş tehdidi. Savaş tehdidini ortadan kaldırdığınızda her şey çok kolaylaşıyor ve ekonomik hızlanma sürüyor” şeklinde konuştu.
Ancak Avrupa Birliği himayesinde Azerbaycan ve Ermenistan arasında bir barış anlaşması imzalanması fırsatı bu ay AB liderleriyle Türkiye arasındaki diplomatik anlaşmazlıkların kurbanı oldu.
Kadir Has Üniversitesi’nden uluslararası ilişkiler profesörü Soli Özel, “Azerbaycan, Türkiye’nin de görüşmelerde olması gerektiğini söyledi. Almanlarla Fransızlarsa Türkiye’nin görüşmelere katılamayacağını kaydetti. Gerçekten de hangi dünyada yaşadıklarını merak ediyorsunuz. Avrupalılar’ın, özellikle de Fransızlar’ın Türkiye’yle işbirliği yapacağını ve Ermenistan’ı Rusya ekseninden çıkaracağını umardım” şeklinde konuştu.
Gözlemciler, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’i kendi etki alanına yakınlaştırma fırsatını yakalamada atik davrandığını söylüyor. Putin, Aliyev’i Kırgızistan’da yapılan bölgesel zirveye davet etmiş ve bir barış anlaşmasına arabulucu olabileceği teklifinde bulunmuş ancak bu teklif, Erivan tarafından reddedilmişti.
Paris Uluslararası İlişkiler Okulu’nda misafir profesör olan Rusya uzmanı Tatiana Mitrova, “Rusya her zaman bu çelişkilere ve karşılıklı memnuniyetsizliklere oynuyor. Bu, Sovyetler Birliği değil, Çarlık Rusya’sı döneminde başlayan tipik bir böl ve yönet politikasıydı. Bu nedenle tarihi kökleri çok derinlere iniyor. Benim izlenimim, bugünlerde Moskova’nın her yerde istikrarsızlık yaratmak için her şeyi yapacağı yönünde” ifadelerini kullandı.
Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’ın kontrolünü yeniden eline alması, Türkiye’nin 30 yıl aradan sonra Ermenistan’la olan sınırını yeniden açmasını sağlayabilir. Ancak gözlemciler, Moskova’nın, Avrupa Birliği’nin Bakü ve Erivan arasında bir barış anlaşmasına arabuluculuk yapması girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması sonrasında bu çabalara da zarar verebileceği uyarısında bulunuyor.