YORUM | HASAN CÜCÜK
Şampiyonlar Ligi gruplarına sahasında FC Kopenhag beraberliğiyle başlayan Galatasaray, ikinci maçında Manchester United’e konuk olurken akıllara doğal olarak 30 yıl öncesindeki tarihi maç geliyordu. Alex Ferguson sonrası rotasını kaybeden bir takıma dönüşen United için bu sezon kâbus gibi devam ediyordu. 7 haftada alınan 4 yenilgiye ilave olarak birçok oyuncunun sakat olması Galatasaray açısından büyük avantajdı. Old Trafford’daki son iki maçını kaybeden United’in bir yenilgi de Şampiyonlar Ligi’nde almaya niyeti yoktu. Olası bir yenilgi Erik ten Hag’ın koltuğunda şiddetli sarsıntı demekti. Her iki taraf için hataya yer olmayan bir maçtı.
Önce maziye uzanalım. Şampiyonlar Ligi’nde 17. kez mücadele eden Galatasaray, gruplara adını ilk kez 1993-94 sezonunda yazdırmıştı. 8 takımın iki grupta mücadele ettiği Devler Ligi yolunda sarı-kırmızıların 2. turda önüne dev bir engel çıkmıştı. Alex Ferguson’la Premier Lig’in kralı olma yolunda ilerleyen United sahasında yıllarca unutulmayacak bir maç oynadı. Henüz 14 dakika dolmadan skor tabelasında 2-0 United üstünlüğü vardı. Sadece iki dakika sonra Arif Erdem, sahne alıp Peter Schmeichel’i uzaktan avladı. Jeneriklik bir goldü. Hoş yeni nesil bu golü görme şansına sahip değil. En azından televizyon ekranlarından. Malum Arif Erdem tıpkı Hakan Şükür gibi ‘yok hükmünde’ olan isim. Kubilay Türkyılmaz’ın iki golüyle skoru 3-2’ye taşıyan Galatasaray, Eric Cantona’nın golüne engel olamadı. Manchester’den 3-3’lük skorla dönen Galatasaray, sahasında 0-0 berabere kalıp adını ilk kez Şampiyonlar Ligi gruplarına yazdırdı.
United için sezon en kötü senaryolarla başladı. Daha 2. hafta mağlubiyetle tanıştı. Ardından bir ileri bir geri ilerleyip, 7 haftada hanesine 4 yenilgi yazdırdı. Premier Lig’de 1989-1990 sezonundan sonra kulüp tarihinin en kötü sezon başlangıcını yaptı. Erik Ten Hag, ideal 11 bulmakta zorlandı. Elbette sebebi sakatlıklardı. Teknik patron Erik ten Hag’la yaşadığı gerilimin ardından kadro dışı bırakılan Jadon Sancho’nun yanı sıra sakatlıkları bulunan Lisandro Martinez, Luke Shaw, Tyrell Malacia ve Aaron Wan-Bissaka sahada yoktu. Galatasaray neredeyse tam kadro Manchester’a geldi. Hakim Ziyech ve Kazımcan dışında eksik yoktu.
Maça beklendiği gibi ManU hızlı başladı. Henüz maçın başında Fernandes müsait pozisyonda çerçeveyi bulamadı. Dakikalar ilerledikçe sarı-kırmızılar oyunda dengeyi sağladı. Kerem Aktürkoğlu ve Zaha ile geniş alanlar bulmaya başladık. Dakikalar 17’yi gösterdiğinde Marcus Rashford’un ortasında Rasmus Hojlund kafayla topu ağlarla buluşturdu. Satı kırmızılar, golün şokunu kısa sürede atlatmayı başardı. 23’te sahneye çıkan Zaha, Davinson Sanchez’in uzun pasında Dalot’a rağmen topu ağlarla buluşturdu.
Galatasaray, ikinci devreye hızlı başlayan taraftı. İlk 5 dakikada pozisyonlar da bulduk. Ardından United baskısı başladı. Erik ten Hag’ın oyuna aldığı Christian Eriksen’in yönlendirdiği ataklarla kalemizde tehlikeli anlar yaşattılar. 71’de bir kez daha sahneye çıkan Rasmus Hojlund, skoru 2-1’e taşıdı. Gole cevap bu kez 4 dakika sonra Kerem Aktürkoğlu ile geldi.
Sarı kırmızılar, dakikalar 76’yı gösterdiğinde tarihi fırsatı yakaladı. Kaleci Onana, topu uzaklaştırmak isterken Mertens’e adeta asist yaptı. Golle burun buruna gelen Mertens’i düşüren Casemiro penaltıya sebep olurken, ikinci sarıdan oyundan atıldı. Öne geçme şansını Icardi kullanamadı. Ancak Arjantinli sadece 3 dakika sonra hatasını affedip golünü attı. Artık her şey Galatasaray’ın istediği gibiydi. Rakip orta sahadan en önemli oyuncusu Casemiro’yu kaybetmiş, skor 3-2 sarı kırmızılar lehineydi. Varane – Lindelof stoper ikilisinin dağınıklığı sayesinde müsait pozisyonlar bulduk.
Galatasaray, 30 yıl sonra Old Trafford’dan yine tarihi bir skorla döndü. FC Kopenhag’ın Bayern Münih’e yenilmesiyle 4 puanla ikinci sıraya yükseldik. United henüz puanla tanışmadı, FC Kopenhag’ın ise bir puanı var. Gruptan çıkma yönünde çok önemli bir avantajımız var. Şimdi bunu diğer maçlara taşıma zamanı.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***