10 Haber yazarı Barış Soydan, özellikle Eylül 2021’den bu yana kriz yaşandığı gözlenen Türkiye ekonomisinin güncel durumuyla ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu.
14 – 28 Mayıs seçimleri sonrası bizzat geçtiğimiz yıllarda büyük tartışmalar yaşadığı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ‘ekonomiyi düze çıkarması’ için Hazine ve Maliye Bakanı olarak görevlendirilen Mehmet Şimşek‘in öncelikli amacının ülkeye tekrar yabancı yatırımcı çekebilmek olduğunu söyleyen Soydan, ancak bunun önünde birtakım engeller bulunduğunu kaydetti.
Soydan, yabancı yatırımcıların ikna olmama nedenlerini irdelerken “Yaygın kanı, yabancı yatırımcıların Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sıkı para politikasına bir noktada sabrının taşmasından korktuğu için bekle-gör konumunu sürdürdüğü biçiminde özetlenebilir. Bu faktör elbette yadsınamaz. Ama yabancı yatırımcıların sadece Erdoğan faktöründen endişe ettikleri düşüncesi doğru değil. Onun yanı sıra Merkez Bankası’nın para politikasıyla ilgili bilinmezler ve endişeler de etkili” ifadesini kullandı.
Ortada 2001’de Kemal Derviş tarafından uygulamaya konan ‘Güçlü Ekonomiye Geçiş’ benzeri kapsamlı ve ikna edici bir ekonomi programının da olmadığını dile getiren Soydan, Orta Vadeli Plan ve Kalkınma Planı gibi temel belgelerin de iç tutarlılıktan ve ikna edicilikten yoksun olduğu görüşünü dile getirdi.
10 Haber yazarı, devamında şunları anlattı:
“Diğer yandan son dönemde Mehmet Şimşek’in para politikası konuşmaya başlaması ve reel faiz konularındaki vaatlerde bulunmasının da işleri karmaşıklaştırdığı söylenebilir. Şimşek’in reel faiz hesabının, temel olarak beklenen enflasyonu dikkate alarak şekillenen bir paradigmaya dayandığı anlaşılıyor.
‘OLABİLDİĞİNCE KÜÇÜK ADIMLARLA SORUNU ÇÖZME YAKLAŞIMI’
Basitçe ifade etmek gerekirse, Şimşek ‘2024 yılında beklenen enflasyonu hesaba katarak şu anki politika faizini ve reel faizi değerlendirin’ diyor. Yabancı yatırımcılar cephesinde bu açıklama, ‘Yapılması gerekenlerden kaçınma ve olabildiğince küçük adımlarla sorunu çözme’ yaklaşımı olarak algılanıyor.
‘BEKLENEN ENFLASYON HESABI ŞİMŞEK’İN SÖYLEDİĞİ KADAR BASİT DEĞİL’
Ayrıca beklenen enflasyon hesabı Şimşek’in söylediği kadar basit değil. Enflasyonda yakın dönem tecrübeleri ve çok sayıda risk sebebiyle resmi açıklama ve tahminlerin belirleyici olma gücü çok düşük. O nedenle bu hesaplarda ciddi bir ‘tampon alan’ oluşturulması, yani politika faizinin ucu ucuna değil, daha marjlı belirlenmesi gerektiği düşünülüyor.
‘İLAVE BİR ŞOKLA TÜM YAPILANLAR BOŞA GİDEBİLİR’
Aksi takdirde faiz tarihi zirvelere taşındıktan sonra bile beklentiler değişmeyebilir, katılıklar kırılamayabilir. Ve ilave bir şokla tüm yapılanlar boşa gidebilir. Bu çok önemli bir risk ve bu konuda yabancı yatırımcıların ekonomi yönetimine güveni zayıf. (…)”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***