Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Azerbaycan medyasında yer alan, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in “Türkiye’nin de Granada zirvesindeki Karabağ toplantısına katılma talebinin” özellikle Fransa tarafından geri çevrilmesi üzerine “Türkiye yoksa ben de yokum” dediği şeklindeki haberleri değerlendirdi.
Macron, Türkiye’nin katılması konusunda “bir vetosu olmadığını”, Cumhurbaşkanı Aliyev ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) zirvesine katılmamasından “üzüntü duyduğunu” dile getirdi. Fransa Cumhurbaşkanı, Avrupa Parlamentosu tarafından yapılan “Azerbaycan’a yaptırım” çağrılarıyla ilgili olarak da “Şimdi yaptırım zamanı değil, Azerbaycan ile diyaloğa devam etmek gerekir” dedi.
İspanya’nın evsahipliğinde Granada kentinde düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu zirvesinin ardından basın toplantısı düzenleyen Macron’a Azerbaycan ve Aliyev’in zirveye katılmamasından kendisinin sorumlu tutulduğuna ilişkin sorular geldi.
Cumhurbaşkanı Aliyev’in, Fransa olmadan AB arabuluculuğunda görüşme önerisinin sorulması üzerine Macron, “Cumhurbaşkanı Aliyev ve Cumhurbaşkanı Erdoğan kendileri katılmama kararı aldı. Çok derin üzüntü duydum. Ama bu tamamen onların seçimi. Son zirvede Kişinev’de, Fransa da vardı. Bundan önceki iki zirvede de Almanya da, Fransa da vardı. Alman, Fransız ve Avrupalı herkes Cumhurbaşkanı Aliyev’in bu zirveye de katılmasını diliyordu” dedi.
“Üçüncü ülkelere veto koyma gibi bir alışkanlığım yok”
Türkiye’nin katılmasına karşı çıktıkları haberlerinin sorulması üzerine de Macron, “Fransa’nın asla 3’üncü ülkelerle ilgili veto koyma gibi bir alışkanlığı yoktur. Bu kararlar tümüyle karar alıcılara aittir. Dolayısıyla neden katılmadıklarını açıklama görevi de onlara ait” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Macron, Azerbaycan’ın Fransa olmadan AB arabuluculuğunda görüşme önerisine de şu yanıtı verdi:
“Bu Fransa’nın katılmadığı ilk toplantı değil. Çünkü, bizim pozisyonumuz çok talepkar. Başından beri hep talepkardık; Karabağ’daki Ermenilerin azınlık haklarının tanınması konusunda ısrarlıydık. Prag’da 1991 sınırlarının tanınması konusunda talepkardık. Belki de fazlaca uyumlu, danışılacak bir ortak olarak görülmedik. Ama ben adil olduğumuza inanıyorum. Sonuçta, her seferinde, olabildiğimiz her durumda, arabulucu olmaya devam edeceğiz ve umarım bir sonraki AST zirvesinde biraraya gelebiliriz. Biz uluslararası hukukun ve ona saygının yanında olmaya; dolayısıyla bugün AB misyonunun çok iyi gösterdiği gibi, sınırda 150 kilometrekare toprakları işgal altında olduğu için baskı altında olan Ermeni halkının yanında olmaya devam edeceğiz. İki standart sahibi olmamak lazım. Fransa’nın pozisyonu açık, iyi niyetli ve değişmeyecek.”
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in, Prag ve Kişinev’deki toplantılarda çok açık biçimde “hiçbir zaman Karabağ’da güç kullanmayacağı” konusunda taahhütte bulunduğunu da hatırlatan Macron, “Fransa’nın, Azerbaycan ile problemi yok. Azerbaycan’ın kendi sözüne sahip çıkma, kendi sözüne ve uluslararası hukuka saygı duyma konusunda sorunu var. AB, uluslararası hukukun uygulanması için Ermenistan’ın yanında olacak. Scholz, Michel ve ben bu konuda tam bir birlik içindeyiz. Sanırım bu birlik, Azerbaycan başkanının gelmesini engelledi” diye konuştu.
Macron, toplantıda Azerbaycan’a yaptırım uygulanması konusundaki çağrıların sorulması üzerine de “Şimdi yaptırım zamanı değil. Ermenistan’ı daha iyi koruyabilmek için Azerbaycan’la görüşmeye devam etmemiz gerekiyor” dedi.
Avrupa Parlamentosu’nun yanısıra, Fransa Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakan Laurence Boone da, Avrupa’nın Azerbaycan’a da, “Rusya’ya benzer yaptırımlar” uygulamasını istemişti.