Yeniden Refah Partisi, TBMM’ye nafaka düzenlemesiyle ilgili Türk Medeni Kanunu’nda değişiklik öngören kanun teklifi sundu. Kanun teklifinde; nafakanın süresiz olmaması, nafaka ödemesinin 5 yılla sınırlandırılması gibi düzenlemeler yer aldı.
Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK), Yeniden Refah Partisi’nin TBMM’ye sunduğu nafaka düzenlemesinde değişiklik öngören yasa teklifine tepki gösterdi.
KADINLARI ERKEKLERE HİZMET ETMESİ İÇİN YARATILMIŞ, EN TEMEL HAKLARI ERKEKLERİN İNSAFINA BIRAKILMASI GEREKEN VARLIKLAR OLARAK GÖRÜYORLAR
EŞİK Platformu gönüllüsü Özgül Kapdan, Gerçek Gündem’e yaptığı açıklamada, Yeniden Refah’ın nafakayı erkeğe bir yük olarak kodladığını ve bu anlayışın kadın erkek eşitliğini yok etme aracı olarak kullandığını söyledi:
‘‘EŞİK Platformu olarak nafaka hakkı ile ilgili asıl gerçekleri kamuoyuna anlatabilmek için çok gayret sarf ettik. Etmeye de devam ediyoruz. Aslında nafaka hakkının asıl muhatabı olan kadınlar bu gerçekleri çok iyi biliyorlar. Çünkü yaşıyorlar. Tabii ki kafası karıştırılmış, kadın yoksulluğunun nasıl bir deneyim olduğundan habersiz nafaka hakkının kısıtlanmasından yana olan ya da bu konuyla ilgilenmeyen kadınlar da var ama esas alınması gereken sessiz milyonlar.
Nafaka hakkına çok kolay saldırıyorlar çünkü; Kadınları erkeklere hizmet etmesi için yaratılmış, en temel hakları erkeklerin insafına bırakılması gereken varlıklar olarak görüyorlar. Ev içi ücretsiz emeği kadınların varlık nedeni olarak kodladıkları için nafakayı da erkeğe bir yük olarak kodluyorlar. Siyasal iktidar ise bu anlayışı kadın erkek eşitliğini yok etme aracı olarak kullanıyor.’’
“MESELENİN BİR DE LAİKLİĞİ TEMEL ALAN MEDENİ KANUN’A DOKUNMANIN YOLUNU AÇMAK YÖNÜ VAR Kİ BU SALT NAFAKANIN SINIRLANDIRILMASI İLE İLGİLİ DEĞİL”
Nafaka ile ilgili önerilen yasa değişikliğinin çok daha büyük hak kayıplarına ve kadınların bütün yaşamını etkileyen sonuçlara yol açacağını anlatan Kapdan, şöyle konuştu:
‘‘Milyonlarca ses çıkaramayan kadınları değil, sesi bolca çıkan ‘mağdur’ olduklarını iddia eden erkekleri esas almayı bilinçli olarak tercih ediyor. Çünkü iktidarın eşitlik fikri ile sorunu var. Meselenin bir de laikliği temel alan Medeni Kanun’a dokunmanın yolunu açmak yönü var ki bu salt nafakanın sınırlandırılması ile ilgili değil. Bunun yolunun açılması çok daha büyük hak kayıplarına, esasen komple kadınların bütün yaşamını etkileyen sonuçlara yol açar. Bu sebeple ısrarla “yasalara dokunmayın” diyoruz.’’
“KADINLARA KARŞI AYRIMCILIK VE ŞİDDETE KARŞI OLAN, BUNLARLA MÜCADELE EDEN HERKES SONUÇLARIN FARKINDA”
EŞİK Platformu gönüllüsü Avukat Merve Çiftçi Davran ise hukuken nafakanın yasalardaki yerini ve önerilen değişikliğin ne anlama geldiğini anlattı. Davran, teklif ile yoksulluk nafakasının 60 ay yani 5 yıl süre ile sınırlandırılması istendiğini belirtti:
‘‘6 Ekim 2023’te yeniden Refah Partisi TBMM Başkanlığı’na nafaka hakkı aleyhine, bir kanun teklifi verdi. Teklif jet hızıyla Meclis Komisyonlarına gönderildi. Teklif ile yoksulluk nafakasının 60 ay yani 5 yıl süre ile sınırlandırılması isteniyor. Ayrıca bu süre sonunda ‘alacaklı tarafın mağduriyetinin devamı halinde, mağduriyet Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nca oluşturulacak fondan karşılanır’ ifadesi yer alıyor. Kadınlara karşı ayrımcılık ve şiddete karşı olan, bunlarla mücadele eden herkes nafaka hakkının kısıtlanmasının yaratacağı sonuçların farkındadır.’’
MARJİNAL BİR ERKEK GRUBU TARAFINDAN ÜRETİLEN VE DESTEKLENEN BU PROPAGANDA TUZAKLARINA DÜŞMEYİN
Nafaka hakkına sınırlama getirmenin cinsiyet eşitsizliğini derinleştireceğine dikkat çeken Davran, çocukların şiddet olan evliliklere mahkûm edileceğini ve her türlü şiddetin meşrulaştırılacağını da belirtti:
‘‘Kadınlar aleyhine iş yaşamında cinsiyet ayrımcılığının hüküm sürdüğü, evdeki çocukların ve yaşlıların bakımı dahil tüm ev işlerin kadınların üzerine yıkıldığı, kreş vb. kadın istihdamı destekleyecek hiçbir önlemin alınmadığı bir sistemde nafaka hakkına sınırlama getirmek cinsiyet eşitsizliğini daha da derinleştirecektir. Nafaka hakkını sınırlandırmak kadınlara karşı ekonomik şiddet olmasının yanında, kadınları ve dolayısıyla çocuklarını şiddet olan evliliklere mahkûm ederek her türlü şiddetin meşrulaştırılması anlamına gelmektedir. İçlerinde açıkça Medeni Yasa’nın lağvedilmesini, dini hukukun uygulanmasını, çok hukukluluğu, erkeğin reis olduğu cinsiyetçi aile modelini, erkek çokeşliliğini savunanların da olduğu; kadınları ve çocukları yoksulluğa ve şiddete mahkûm etmekte beis görmeyen marjinal bir erkek grubu tarafından üretilen ve desteklenen bu propaganda tuzaklarına düşmeyin.’’
KADIN VE ÇOCUK HAKLARINI SAVUNAN BİR DURUŞ SERGİLEMEYE, LAİK HUKUKUN TEMELİ OLAN MEDENİ YASA’YI SAVUNMAYA ÇAĞIRIYORUZ
Yeniden Refah Partisi’nin önerdiğini değişiklik teklifinin Anayasa’nın kadın erkek eşitliğini güvence altına alan 10. maddesine ve ailede eşitliği düzenleyen 41. maddesine de açıkça aykırı olduğunu anlatan Davran, sözlerini şöyle noktaladı:
‘‘Teklif’in gönderildiği Meclis Komisyonları yani Adalet Komisyonu, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu, Plan ve Bütçe Komisyonu TBMM İç Tüzüğü’nün 38. maddesi gereği, Teklif’i Anayasa’nın metnine ve ruhuna aykırı olduğu için müzakere etmeksizin reddetmelidir. Teklif, toplumda ve ailede eşitlik sağlanması sürecini baltalayacağı gibi, kadınlar aleyhine net bir dolaylı ayrımcılık uygulaması olacaktır. Bu yönüyle, Türkiye’nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler’in kadınlara karşı ayrımcılığa dair sözleşmesi olan CEDAW’ın ihlal edilmesinin önünü açacağından, Anayasa’nın 90. maddesine aykırıdır. Ayrıca, Anayasa’nın kadın erkek eşitliğini güvence altına alan 10. maddesine ve ailede eşitliği düzenleyen 41. maddesine de açıkça aykırıdır. Komisyonlar bu görevlerini yerine getirmezlerse Meclis Genel Kurulu sahte mağduriyetlere dayanan ve asıl mağduru milyonlarca kadın ve çocuk olacak bu Teklif’i reddetmelidir. Milyonlarca kadını ve çocuğu ilgilendiren bu yaşamsal konuda herkesi, kadın ve çocuk haklarını savunan bir duruş sergilemeye, laik hukukun temeli olan Medeni Yasa’yı savunmaya çağırıyoruz.’’
Kaynak: Gerçek Gündem
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***