Gazeteci İsmail Saymaz, Elazığ 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde bulunan 2 tutuklunun çatıya çıkma eyleminin ardından cezaevi yönetiminin değiştirilmemesiyle bir yıl sonra yaşanan felaketi anlattı.
Saymaz, Elazığ’daki cezaevinde E-46 numaralı odada kalan ve Özgecan Aslan’ın katili Suphi Altındöken’i öldürmekten ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen Gültekin Alan’ın kalp rahatsızlığı olduğunu bildirmesinin ardından infaz koruma memurlarına nasıl saldırdığını anlattı.
Saldırının ardından infaz koruma memurları geri çekilirken, Saymaz sonrasında yaşanan felaketi şöyle anlattı:
“Alan, kapı kolunu alarak, yan odada kalan ve kesici aletle hazır bekleyen Fatih Oktay’ı dışarı çıkardı. Bu sırada infaz koruma memurları olaya müdahale için vardiya başmemuruna ve diğer bloklardaki görevlilere haber verip gelmelerini istedi. Onlar gelene kadar…
DÖRT YARALI
Alan ve Oktay, yan odada kalan, adli bir suçtan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılan Fırat Karasakal’ın kapısını açtı. Koridordaki dokuz odayı boşalttılar. Sonra diğer koridora geçtiler. E-16 no’lu odadaki TİKKO’cu Şafak Yılmaz’ı, E-17’deki PKK’lı Murat Özdemir’i kapı demirleriyle dövdüler. İki tutuklunun vücutlarına cisim soktular. E-18’deki C.O., masayı kapının arkasına koyduğu için içeriye giremedi saldırganlar. E-20’ye geçtiler. 15 Temmuz’a katıldığı iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan eski Üsteğmen Mennan Yeşilbaş’ı karnından ağır yaraladılar. E-22’ye girdiler. Bu odada, Ömer Halisdemir’in şehit edilmesine ilişkin davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan eski Kıdemli Çavuş Hasan Aksoy vardı. Aksoy’u 7-8 yerinden yaraladılar. E-19, E-21 ve E-23’tekilere “Siz adli mahpussunuz, o yüzden size karışmıyoruz” dediler. Hatta E-23’teki mahkuma çay demletip içtiler.
Tatilde olan Savcı Taner Karacaoğlu, cezaevine gelip Alan’dan Aksoy’u bırakmasını istedi. Alan, “Olmaz” dedi. Tutanaktan: “Olayı sonlandırmayacağını, herhangi bir talebinin olmadığını, şehit Ömer Halisdemir’in intikamını aldığını beyan etmiştir. Kendisinin Yeni Osmanlı Harekatının Akıncılar Kolu olduğunu söylemiştir. Savcı eylemin yanlış olduğunu, hemen sonlandırması gerektiğini söylemesine rağmen ancak öğle yemeğinden sonra bitireceğini, kendisinin tabiri ile yukarıdan talimatın böyle olduğunu beyan etmiştir.”
İki savcı daha geldi. Pazarlık saat 08.08’e kadar sürdü. Saat 08.25’te Aksoy’u teslim ettiler. Cezaevindeki kabus gecesinden sonra müdür açığa alındı. Soruşturma halen sürüyor. Bir tutuklu ne suç işlemiş olursa olsun, cezaevinde olduğu sürece devletin gözetimi altındadır. Tutukluların can güvenliğini sağlamak devletin görevidir. Cezaevleri suçluların yeni suç işleyerek ‘kariyer’ yapma alanı değildir.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***