DÊRSIM – DAD, Kürt sorunu ve Filistin sorununun demokrasi zemininde çözülmediği sürece Ortadoğu’nun barışa erişemeyeceğini belirterek, savaş politikalarına ses çıkarılması çağrısı yaptı.
Demokratik Alevi Derneği (DAD) Türkiye’nin Rojava’ya yönelik saldırılarına ve İsrail ile Hamas arasında yaşanan çatışmalara ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, “5 Ekim günü Kuzey ve Doğu Suriye-Rojava bölgesine hava saldırıları yapılmaya başlandı. Birkaç günlük süre içerisinde sivil kayıplarının olduğu ve çeşitli yaşamsal hizmet mekanlarının zarar gördüğü gözlemlendi. Tüm dünya halkları adına DAİŞ çetelerine karşı mücadele etmiş ve büyük bedeller ödemiş bir coğrafyadan bahsediyoruz. İnsanlığa, toplumsallığa, ana kadın bilgeliğine ve bütünen rıza toplumu değerlerine ait ilk yaratımların oluştuğu ve bugün dahi bu değerlerin yaşatılması için çetin mücadelelerin verildiği bu coğrafya, kapitalist uygarlık güçlerinin baskısı altındadır” denildi.
‘MEZOPOTAMYA VE ORTADOĞU’DA BASKI, SAVAŞ…’
Kuzey ve Doğu Suriye’nin iktidarların denetiminde savaş alanı haline getirildiği ifade edilen açıklamada, “Ortadoğu ve Mezopotamya’da baskının, savaşın, zulmün olduğu her mekan; aynı zamanda hakikat ve özgürlük arayışının ideolojik kimlik edinerek yükseldiği ve özgür yaşamın yeniden inşa edilme potansiyelinin ortaya çıktığı mekanlardır. Ortadoğu ve Mezopotamya’da baskının, savaşın, zulmün olduğu her mekan; aynı zamanda hakikat ve özgürlük arayışının ideolojik kimlik edinerek yükseldiği ve özgür yaşamın yeniden inşa edilme potansiyelinin ortaya çıktığı mekanlardır. Selefi-Cihadist çizgiye çekilerek direnişinin meşruluğu ortadan kaldırılmak istenen Filistin gerçeği de tarihsel olarak bu düzlemde önemli duraklardan biridir” ifadeleri yer aldı.
‘ULUS-DEVLETÇİ POLİTİKADAN UZAK DURULMALI’
Birey, toplum ve doğanın ikrarla birliğinin barış anlamına geldiğinin belirtildiği açıklamada, “Farklı klanların, kabilelerin, etnik yapıların, inançların, kimliklerin tarihsel hakikatleri ile görünür olması doğanın ve toplumun işleyiş kanunlarına uygundur. Evrendeki her varlığın görünür olması, varlığını, birliğini, dirliğini devam ettirmesi manasına gelir. Günümüzde kapitalist modernist anlayışın Nehak temsilcileri dayattığı tekçi politikalarla farklılıkların görünür olmasını istememekte ve kendi varlığını korumaya çalışan halklara yönelik savaş siyasetini sürekli güncellemektedir. Gerçek olan şu ki, Kürt sorunu ve Filistin sorunu demokrasi zemininde çözülmediği sürece Ortadoğu barışa erişemeyecek. Sorunların çözümü için ise ulus-devletçi, milliyetçi, dinci ve cinsiyetçi politikalardan uzak durulmalı ve halkların ve inançların varlığını tehdit olarak değil, zenginlik olarak gören demokratik akla kavuşulması zorunludur” diye belirtildi.
‘SAVAŞ DERHAL DURDURULMALIDIR’
Açıklamanın devamında şunlar yer aldı: “Bu savaş politikalarına karşı ses çıkarmak bizler için vicdani, insani ve aynı zamanda Alevice bir görevdir. Bu yüzden; halkların kazanımlarını hedefleyen savaş politikaları son bulmalı ve Kapitalist emperyal güçlerin ve bölgesel iktidarların rıza toplumsallığı süreklerine karşı başlattığı bu hazımsız savaş derhal durdurulmalıdır.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***