WAN – DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, İmralı’da tecrit politikasını sürdürüp her yeri savaş alanına çevirdiğini belirttiği AKP-MHP iktidarı için, “Sadece savaşla ömürlerini uzatıyorlar. Savaş ile kimse kazanmadı kazanmayacaktır da” dedi.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Wan İl Örgütü, genel kurultay gündemi ile toplantı gerçekleştirdi. Wan Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantıya Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, partinin il ve ilçe örgütleri, belediye eş başkanlarının yanı sıra kentin sivil toplum örgütü temsilcileri, kadın ve gençlik örgütü temsilcilerinin aralarında olduğu çok sayıda kişi katıldı. Salona “Geçmiş mirasımızdan aldığımız deneyim ve güçle, geleceğimizi inşa ediyoruz” pankartının asıldığı görüldü.
Toplantıda konuşan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, 25’inci yıldönümünde PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük uluslar arası komplo ve İmralı’da süren tecrit üzerinde durdu.
‘TECRİT, KOMPLONUN DEVAMI’
Gladiyo’nun komplo ile Kürt halkını tasfiye etmek istediğini ama PKK Liderinin duruşu ile bunu boşa çıkardığını söyleyen Bayındır, “Kürt halkı direnerek her gün biraz daha güçlendi. Şuan Sayın Öcalan üzerinde ağır bir tecrit var ve bu tecrit komplonun bir devamı olarak devam ediyor. Kürt halkı asla buna boyun eğmeyecek. Çünkü bu mücadele haklıdır ve bu haklılığımızla kazanacağız. Bu düşmanlığa karşı bizim direnmemiz gerekiyor. Kürt sorununun tek çözümü tecridin kaldırılmasıdır. Daha önce sınırlı da olsa bu imkan ortaya çıktı ve toplumsal bir zenginlik çıktı. Şuan savaş ve baskıyla bu meseleyi çözmeye çalışıyorlar ama bu savaşla asla Kürtleri yıldıramayacaklar. Biz bu zulme boyun eğmeyeceğiz” dedi.
‘BU İKTİDAR AMACINA ULAŞAMAZ’
Bayındır, Cumhuriyetin ikinci yüzyılında tecridin sonlandırılması ve Kürt sorununun çözülmesi gerektiğini ifade etti. Bayındır, “Bu düşmanlık 200 yıl da sürse, bu iktidar amacına ulaşamaz. Tek yol tecridin kaldırılması ve Sayın Öcalan’ın rolünü oynamasıdır. Yeni bir anayasadan söz ediyorlar ama bunun hiçbir zemini yoktur. Demokratikleşme ve Kürt sorununun çözümü için biz hazırız ama önce bu tecridin kaldırılması gerekiyor” diye konuştu.
‘SAVAŞLA ÖMÜRLERİNİ UZATIYORLAR’
AKP-MHP iktidarının Rojava ve Güney Kurdistan’ı savaş alanına çevirdiğine dikkat çeken Bayındır, “İki gündür Rojava’da hastaneler, yaşam alanlarının tamamı bombalanıyor. Kısa bir süre önce Dişişleri Bakanı Hakan Fidan, yaşam alanlarını hedef alınacağını söylemişti. Şuan Rojava halkımız bu iktidarın saldırısı altındadır. Buradan da görüldüğü gibi bu iktidarın Kürt sorununu çözme gibi bir niyeti yoktur. Sadece savaşla ömürlerini uzatıyorlar. Savaş ile kimse kazanmadı kazanmayacaktır da. Ne olursa olsun Kürt halkı her yerde mücadele edecek ve onlara boyun eğmeyecektir” ifadelerini kullandı.
‘ÖZEL SAVAŞ POLİTİKALARI DEVREYE ALINDI’
İktidarın Kürtler üzerinde özel ve psikolojik savaş yürüttüğünü kaydeden Bayındır, şunları söyledi: “Şuan tüm kurumlarıyla bunu yaparak bizim mücadelemizin antipropagandasını yapıyorlar. Gençlerimizi uyuşturucu ve diğer özel savaş yöntemleriyle esir almak istiyorlar. Halkımızın buna karşı duyarlı olması gerekiyor. Bu toplumu özel savaş politikalarıyla yok etmek istiyorlar. Bu derin düşmanlığa yol vermememiz gerekiyor. Diğer taraftan kendisini devlete bağlayan cemaat ve kontralar, Kürt gençlerini kontrollerine almak istiyorlar. Tüm derin ve kirli politikalar Kürtlere karşı devreye alınıyor. Tüm tarikatlar bir olmuş İslam adına Kürt halkını mücadelelerinden alıkoymaya çalışıyorlar. Ama bunun bilinmesi gerekiyor ki Kürt halkı asla onlara boyun eğmeyecek ve kanmayacaktır. AKP-MHP iktidarı 100 yıllık politikalarını hayata geçirmek için çalışıyorlar. Bizim de buna karşı birlikte hareket etme ve topyekûn mücadele etmektir,”
AMED YÜRÜYÜŞÜNE ÇAĞRI
Son olarak halkı, komplonun yıldönümünde Amed’te yapılacak yürüyüşe davet eten Bayındır, “Bu zulüm, düşmanlığa ve komploya karşı bizim alanlarda olmamız gerekiyor. Kadınlar, gençler ve tüm halkımız bu yürüyüşe katılarak büyük bir irade ortaya koyması gerekiyor” dedi.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***