İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar’ın Hakimler ve Savcılar Kuruluna (HSK) gönderdiği yargıdaki rüşvet ağının anlatıldığı ihbar dilekçesiyle ilgili müfettiş görevlendirilirken yine aynı adliyede bir davayla ilgili rüşvet iddiaları gündeme geldi. 68 yaşındaki bir kişinin işkenceyle ölümünden ceza alan 4 iş adamı 7 ay sonra tahliye edildi. İşkenceyle bir kişiyi öldürmekten ceza alan iş adamlarının dosyanın kapanması için milyonlarca lira rüşvet verdiği iddia edilirken sanık avukatları ise bazı yargı mensuplarının kendilerinden Rolex marka saat hediye istediğini ileri sürdü.
Halk TV’den Seyhan Avşar’ın haberine göre, olay 6 Kasım 2018 tarihinde yaşanan bir dolandırıcılık girişimiyle başladı. Olayların göbeğinde ise Kaan Kıvılcımer isimli bir avukat bulunuyor. İddiaya göre avukat Kıvılcımer, Kazım Zaim isimli biriyle iş birliği yaparak kendilerine ait olmayan bir arsayı milyon dolarlık servetleri olan iş insanına satmaya kalkıştılar. Sahte kimlik ve belgeler hazırlandı.
TAPU YAPILACAĞI GÜN OLAY ORTAYA ÇIKTI
Arsanın satışı için iş insanı Aziz Çalıkoğlu ve Ahmet Alkoç ile görüşüldü ve satış konusunda anlaşıldı. Çalıkoğlu satış için avukat Kıvılcımer’e toplamda 500 bin TL kaparo yatırdı. Ancak tapunun yapılacağı gün yaşanan bazı olaylar iş insanlarının uyanmasına neden oldu.
”İŞ ADAMLARI 4 SAAT BOYUNCA İŞKENCE ETTİ”
İş insanları Emniyet’e başvurmak yerine avukat Kaan Kıvılcımer’i ve Kazım Zaim’i zorla Suadiye’deki ofislerine götürdüler. Soruşturma dosyasında yer alan bilgilere göre; ofiste avukat ve Zaim’e zorla senet imzalatmaya çalıştılar. Senet imzalamak istemeyen ikili ofiste bulunan iş insanları Aziz Çalıkoğlu, Ahmet Alkoç, Yusuf Aydemir ve Cem Karaduman tarafından ayrı odalarda saatlerce darp edildi. Kıvılcımer darp edilen Zaim’in hasta olduğunu söyledi. Ancak kimseye dinletemedi. İşkence 4 saat boyunca devam etti.
”HASTANEDE YOĞUN BAKIMA ALINDI”
Sonrasında iş insanları darp ettikleri iki ismi alarak Emniyet’e götürdüler. Kıvılcımer’in kemikleri kırılmıştı. İki tarafta karşılıklı olarak birbirlerinden şikayetçi oldular. Ancak hastaneye götürülen Kazım Zaim’in durumu iyi değildi. Kafasına aldığı darbeler nedeniyle yaşam tehlikesi vardı. Yoğun bakıma alındı.
İDDİANAME TAMAMLANMADAN 3 GÜN ÖNCE ÖLDÜ
Dolandırılma ve darp olayına ilişkin Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı bir iddianame düzenledi. İki tarafta iddianamede hem şikayetçi hem sanık olarak yer aldı. Yargılama başladı. Her şey yolunda gibiydi. Ancak hiçbir şey yolunda değildi. İddianamenin tamamlanmasından sadece 3 gün önce hastanede tedavi gören Kazım Zaim yaşamını yitirmişti. Zaim’in ölümü hazırlanan yeni iddianamede yer almayacaktı.
ACILI EŞ DURUŞMA SALONUNDA FERYAT ETTİ
Dava görülmeye başlandı. Kazım Zayim’in eşi duruşma salonuna gelip hakimlere gözyaşı dökerek, “Eşinin uğradığı işkence nedeniyle öldürüldüğünü, bu konunun üzerine gitmelerini” söyledi. Yargılamayı yapan mahkeme yaşananlara kulağını tıkamadı. Zaim’in ölümünün araştırılmasını isteyerek iş insanları hakkında suç duyurusunda bulundular.
DURUŞMA SALONUNDA TUTUKLANDILAR
İş insanları bir anda önce şüpheli sonra ise sanık oldu. Başsavcılık; Aziz Çalıkoğlu, Ahmet Alkoç, Yusuf Aydemir ve Cem Karaduman’ın “Kasten adam öldürme” suçundan cezalandırılmaları istendi. İddianamede Zaim’in kafasına aldığı darbe nedeniyle beyin kanaması geçirdiğinin Adli Tıp Kurumu raporunda yer aldığı belirtildi. Dava görülmeye başlandı. Tutuksuz yargılanan sanıklar çıktıkları Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesi 1. Heyeti tarafından duruşmada tutuklandı.
İTİRAZLA TAHLİYE EDİLDİLER
Ağırlaştırılmış müebbet ile yargılanan sanıkların tutuklanması ilginç değildi. Ancak ilginç olan bir şey yaşanacaktı. Sanıklar yaklaşık 7 ay tutuklu kaldıktan sonra tutukluluklarına itiraz edildi. İtiraz Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. Ancak dosya üst mahkemeye gitti: Mahkeme tüm sanıkları serbest bıraktı. Serbest kalan sanık Cem Karaduman kayıplara karıştı. Yargılamayı yapan Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesi 2. heyeti bir ölümün söz konusu olduğu dava dosyasında sanıklar Ahmet Alkoç ve Aziz Çalıkoğlu’na “netice nedeniyle ağırlaşmış yaralama” suçundan önce 10 yıl hapis cezası verdi. Sonrasında iyi hal indirimi ve haksız tahrik indirimi yapan mahkeme iki sanığa 4 yıl 2 ay hapis cezası verdi. Sanıklar Yusuf Aydemir ve Cem Karadurman’a da yine aynı suçtan 8 yıl 4 ay hapis cezası verdi.
”BAZI YARGI MENSUPLARI ROLEX MARKA SAAT İSTEDİ”
Dosya istinaf mahkemesine taşınırken gazeteci Seyhan Avşar, bir insanın işkenceyle ölümü davasında sanıkların tahliye edilmesi ve alt sınırdan cezalandırılmaları adliye koridorlarında tartışmaya sebep olduğuna dikkat çekti. Avşar yaptığı paylaşımda, “Adliye koridorlarında bu dosya oldukça konuşuldu. Kimi yargı mensuplarına göre böylesi bir tahliye mümkün değildi. Bu iş için milyon dolarlar dönmüştü. Bu iddiayı dosyanın avukatlarına da sordum. Onlar ise tam tersi iddialarda bulundular. Onların iddiasına göre bu dosya için kendilerinden Rolex marka saat dahi isteyen yargı mensubu olmuştu. Sanıklar bu dosyadan kurtulmak için rüşvet vermiş midir ya da yargı mensupları bu rüşveti almış mıdır bilinmez. Bu artık HSK’nın incelemesi gereken bir konu. Ancak hukuken kılıfına uydurulsa da bazı şeyler vicdana uymuyor.’’ ifadelerini kullandı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***