YORUM | LEVENT KENEZ
Türk medyası, içerisinde muhalif bilinenler de dahil bir anda Ayhan Bora Kaplan diye bir mafya liderinin varlığını keşfetti. Halbuki bu karanlık yapı ve Süleyman Soylu ile ilgili irtibatı ile ortada neredeyse bir külliyat vardı.
Yandaş basın Soylu ismini geçirmiyor. Ancak Emniyet’in yayınlanmasından rahatsızmış gibi yaptığı bilgi notuna göre “Gerek adliye gerekse Emniyet içerisindeki konjonktür değişmelerden sonra Bora Kaplan isimli şüpheli bu kurumlardaki bağlantılarının kaybolduğu ve dolayısı ile etkinliğinin azaldığı düşüncesine kapılması sebebi ile kurmuş olduğu suç örgütünün geçmiş dönemlerde karışmış olduğu suça konu eylemlerinin açığa çıkacağı düşüncesine kapıldığı değerlendirilmiştir” ifadeleri yer alıyor.
Allah Allah ülkede hükümet, sultan, değişmediğine göre nasıl bir konjonktür değişmiş acaba.
Süleyman Soylu’nun girdiği bütün karanlık işlerden Erdoğan’ın haberinin olmaması mümkün mü? Ülkeyi muhaberat rejimine çevirip Soylu’nun pek hazzetmediği isimlerin başında yer aldığı istihbarat mekanizmaları bütün olanları rapor etmemiş olabilir mi?
Asla. Ta 2013’te bile MİT, 17 Aralık öncesi Reza Zarrab ile ilgili bilgi notu geçmiş ve ilişkilerinin hükümeti zor durumda bırakacağını rapor etmişti. Kamuoyuna yansımayan daha kim bilir neler vardır.
Erdoğan’ın artık herkesin bildiği kullanıp atma olaylarından birisini yaşıyoruz. Ama bir farkla.
İlginçtir, son operasyonu kendisinden beklenmedik bir şekilde yorumlayan kişi Kaplan’dan rüşvet aldığı suçlaması yöneltilen Yargıtay üyesi Yüksel Kocaman oldu. Kocaman müsteşar yardımcılığından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına atanmış ve sonrasında rejim adına girdiği pis işlerin mükafatı olarak Yargıtay üyeliğine seçilmişti.
Kocaman, Kaplan operasyonunun Soylu’ya yönelik olduğunu iddia ediyor. Ben de aynı şekilde düşünüyorum. Geçmişte, Saray talimatı ile bu tür operasyonları çokça yapan Kocaman, mekanizmanın nasıl işlediğini en iyi bilen isimlerden.
Yargıtay üyesinin kendisi hakkında vahim iddialar var iken Soylu’yu gündeme getirmesi enteresan değil mi? Sana ne, kime ne yapılıyorsa yapılsın, sen rüşvet almadıysan almamışsındır. Ama aldığı yönündeki en güçlü ibare yine kendisine ait. İsminin ortaya çıkmasında Emniyet’teki kripto “Fetö’cülerin” rol oynadığını iddia etmesi bile hakkındaki iddialara inanmamız için yeterli.
Peki operasyon neden Soylu’ya yapılıyor. Birinci güçlü ihtimal, bir mesaj verildiği açık.
Hablemitoğlu cinayetinin kilit ismi Gökhan Nuri Bozkır’ı hatırlayın. Ukrayna’dan şöyle getirdik, yok böyle operasyon diye getirilen adamın aslında bir yerlere mesaj verilmek için getirildiği belliydi. Bozkır üzerinden öyle yerlere gideriz iması seçim öncesi Sedat Peker’e bel bağlamış kesimlere gözdağıydı. Bozkır şimdi nerede? Bilen yok. Peker suskun mu? Evet.
Kaplan olayı da adamın elimizde mesajıdır. Şahsen şu aşamada çok ilerleyeceğini düşünmüyorum. Birkaç ayak takımından bürokratın görev yerlerinin değişmesi belki haklarında dava açılması ile her an raftan indirilmek üzere bir yerlerde bekletilecek.
Bu arada sağlıksız büyüyen Kaplan’ın malvarlığı yeni oyuncular tarafından paylaştırılır.
Erdoğan kendisinden sonra hanedanlığın devamı için aile üyelerinden daha güvenilir kimse olmadığını biliyor. Bu sebeple Bilal olsun Selçuk olsun onlar için yol temizliği yapılması lazım.
Bu yol temizliği planlarının olmazsa olmazı görev süresinin bitmesine az bir süre kala meclisin ülkeyi seçime götürmesi ile bir kez daha cumhurbaşkanı seçilmek. Bu arada adamlarını potansiyel veliaht olarak hazır etmesi gerekiyor.
Hakan Fidan’ın MİT başkanlığından alınması da Soylu’nun tasfiyesi de bu yol haritasının adımlarından.
Ama Erdoğan ailesi ve rejim hakkında çok şey bilen bu isimlerin sessiz sedasız liderlik iddialarından vazgeçmesi mümkün olur mu? Bunu Erdoğan’ın temizliği nasıl yaptığı belirleyecek.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***