- Libya’da 10 Eylül’de yaşanan şiddetli sel felaketi doğudaki Derna kentinin büyük bir bölümünü yok etti. Libya Kızılayı’na göre en az 11.300 kişi öldü, binlercesi ise hâlâ kayıp
- BM, yaklaşık 1 milyon kişinin yardıma ihtiyacı olduğunu açıkladı
- Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Cumartesi günü 250 bin kişiye yetecek kadar sağlık malzemesinin ülkeye ulaştığını açıkladı
- Başsavcılık yetkililerin olası ihmallerine ilişkin inceleme başlattı
- Libyalı yetkililer, yıkıcı Daniel Fırtınası öncesinde halkı uyarmadıkları yönündeki suçlamaları reddetti. Bir sözcü BBC’ye, felaketten ağır etkilenen Derna’daki yerel halkın uyarıların abartı olduğuna inandığını söyledi
- Ülkede faaliyet gösteren iki rakip hükümetten biri olan Libya’nın doğu hükümeti, kanalizasyonla kirlenmiş suyun en büyük endişe kaynağı haline geleceğini söylüyor
- Temiz su, elektrik, ilaç ve diğer malzemelerin sağlanmasının son derece zor olması nedeniyle Derna’da hayatta kalanların tamamen tahliye edilmesi yönünde çağrılar yapılıyor
Büyük çaplı uluslararası yardım Cumartesi günü Libya’ya ulaşmaya başladı, ancak selin yol açtığı yıkım nedeniyle Derne’de hayatta kalanlar yardımlara erişmekte zorluklar yaşıyor.
10 Eylül’de meydana gelen sel, liman kenti Derne’yi sular altında bırakmış ve kuvvetli bir fırtınanın tetiklediği şiddetli yağmurların baskısı altındaki iki barajın çökmesinden sonra binlerce insan ve ev denize sürüklenmişti.
BBC’nin Derne’deki muhabiri Anna Foster, yardım kuruluşlarının enkaz altında halen çok sayıda ceset olmasından korktuklarını kaydediyor.
Yakındaki kasabaların kıyılarında bile kuvvetli rüzgarlar nedeniyle açık denize sürüklenen birçok cesedin bulunduğu bildiriliyor.
BBC muhabirinin konuştuğu, 5 gündür Derne’de olan ve kıyı şeridinde dolaşarak denizden ve enkaz altından ceset çıkaran bir Türk kurtarma ekibi, bu sabah o bölgeden 3 cenaze çıkardıklarını söyledi.
Foster, karayla denizin buluştuğu yerde tüm enkazın görebildiğini; ezilmiş arabalar, lastikler, kırık tahtalar, ev eşyaları, buzdolapları, dondurucular, birbirine karışmış her türlü şeyin suda yüzdüğünü söylüyor.
Foster, “Kendine özgü bir lağım ve ölüm kokusu var” diyor.
Yardım kuruluşları hayatta kalanlar içinse hastalık riski konusunda uyarılarda bulunuyor.
Libya İçişleri Bakanı Emad el-Trabelsi, yetkililerin şehirdeki sağlık tehlikelerini araştırdığını ve olası bir salgın tehdidine ilişkin bir karar vereceklerini söyledi.
Liman şehrinin nüfusu selden önce yaklaşık 90 bin kişiydi.
250 bin kişilik sağlık malzemesi Bingazi’ye ulaştı
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Cumartesi günü 250 bin kişiye yetecek kadar Libya’ya sağlık malzemesi gönderdiğini açıkladı.
WHO açıklamasında, temel ilaçlar, travma ve acil cerrahi malzemeleri, tıbbi ekipman ve ceset torbalarının da aralarında bulunduğu 29 ton yardımın Bingazi’ye ulaştığını söyledi.
Bingazi limanı, Derna’ya yaklaşık 300 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Selde yolların ve altyapının tahrip olması nedeniyle Derna’ya ulaşım oldukça zor.
Derna’daki yol ve köprülerin hasar görmesi de kente giriş ve çıkışları engelliyor.
Yıllardır devam eden iç savaş da halihazırda zor durumda olan altyapıya büyük zarar verdi.
Birleşmiş Milletler (BM), sel öncesinde Libya’da yaklaşık 800 bin kişinin acil insani yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi.
Türkiye, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin de aralarında olduğu çeşitli ülkeler de kurtarma ve sağlık ekipleri gönderdi ancak çok daha fazla yardıma ihtiyaç duyulduğu kaydediliyor.
BM, selin ardından acil yardım kampanyası başlattı.
BM’ye bağlı Uluslararası Göç Örgütü yaklaşık 30 bin kişinin evsiz kaldığını tahmin ediyor.
Su yakınlarındaki toplu mezarlar endişe doğuruyor
Daniel Fırtınası sonucu oluşan sel nedeniyle kaç kişinin öldüğü henüz net olarak bilinmiyor ancak Libya Kızılayı’na göre en az 11.300 kişi öldü, binlercesi ise hâlâ kayıp.
Derne Belediye Başkanı Abdulmenam Al-Ghaithi, 14 Eylül’de yaptığı açıklamada 20 bine yakın insanın ölmüş olabileceğini söylemişti.
Bir mezarlık çalışanı, Derna kentinin eteklerindeki toplu mezarda yaklaşık 3000 cesedin gömüldüğüne inandıklarını söyledi.
BM, sel felaketinden bu yana 1000’den fazla kişinin bu şekilde gömüldüğünü söyledi.
Dünya Sağlık Örgütü ve yardım grupları, Libyalı yetkililere sel mağdurlarını suya yakın toplu mezarlara gömmeyi bırakmaları yönünde çağrıda bulunuyor.
Bunun sağlık risklerine yol açabileceğini söylüyorlar.
Yetkililerin olası ihmallerine ilişkin inceleme başlatıldı
Derne’de çöken iki barajın bakımsız olduğu sıklıkla dile getirildi. Su baskınının nasıl böyle bir felakete dönüştüğü konusunda acil soruşturma yapılması yönünde de çağrılar vardı.
Libya Başsavcısı El Sıddık El Sour dün yaptığı açıklamada, başsavcılığın yerel otoritelerin ve hükümetlerin olası ihmallerini incelediğini söyledi.
Başsavcı, incelemenin iki barajın bakımı için ödenen fonlara ne olduğunu içerdiğini de kaydetti.
BBC’ye konuşan ve Libya’da 40 yılı aşkın süredir şehir planlamacısı olan Kanakis Mandalios, “Barajların çökmemesi gerekiyordu. Aşırı yağışlardan kaynaklanan suyu boşaltmak için bir mekanizma olması gerekirdi” ifadelerini kullanıyor.
Mandalios, 1997’den bu yana Libya’da hiçbir yeni şehir planı hazırlanmadığını söylüyor, bunun felaketin boyutunu artırdığını belirtiyor.
Ayrıca insanlara evlerinden kaçmalarının söylenip söylenmediği ve ne zaman söylendiği konusunda da çelişkili haberler var. Bölge sakinleri BBC’ye, iki rakip hükümetten kentte kalmaları mı yoksa ayrılmaları mı gerektiği konusunda farklı mesajlar aldıklarını söyledi.
Libyalı akademisyen ve Taghyeer Partisi Başkanı Guma El-Gamaty Perşembe günü yaptığı açıklamada, sel bölgesindeki insanların tahliye edilmesi gerektiğini ancak “aksine onlara oldukları yerde kalmalarının ve dışarı çıkmamalarının söylendiğini” savundu.
Ancak Derna Belediye Başkanı Suudi Arabistan merkezli haber kanalı Al-Hadath’a “felaketten 3 veya 4 gün önce şehrin boşaltılması emrini bizzat kendisinin verdiğini” söyledi.
BBC, Abdulmenam al-Ghaithi’nin iddialarını doğrulayamadı.
BM ülkedeki uyarı sistemlerinin yetersiz olduğuna dikkat çekerek, “Libya’da uyarı yapılsaydı ve tahliyeler gerçekleşseydi kayıpların çoğunu önleyebilirdik” diyor.
İki rakip hükümet
Uluslararası yardımların bir bölümü ülkeye ulaştı. Ancak Libya’nın iki rakip hükümet arasında bölünmüş olması da kurtarma çabalarını sekteye uğratıyor.
Libya, uzun süre ülkeyi yöneten Albay Muammer Kaddafi’nin 2011’de devrilip öldürülmesinden bu yana siyasi kaos içinde.
2014’ten bu yana iki rakip kuvvet tarafından farklı bölgeleri idare edilen ülkede Bingazi yönetimi ülkenin doğusunu kontrol altında tutuyor. Ancak uluslararası kabul edilen Trablus yönetimi de selden etkilenenlere yardım için harekete geçti.
BBC’ye konuşan bir kişi, “Libya’da kurtarma ekibi yok, eğitimli kurtarıcı yok. Son 12 yılda her şey savaşla ilgiliydi” ifadelerini kullandı.
İlk olarak Ege’de oluşan Daniel Fırtınası, Türkiye’de Marmara Bölgesi’nin batısı ve Trakya’da etkili olmuştu.
5 Eylül’de Ege ve Trakya’da etkisi olan fırtınada Türkiye’de 8, Yunanistan’da 15, Bulgaristan’da da 4 kişi öldü.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***