YORUM | LEVENT KENEZ
Ezkaza seçimi muhalefet kazansaydı, Gezi davası sanıklarının cezası Yargıtay tarafından onanmayacaktı. Hükümet görevde kaldı ve beklenen oldu. Türkiye’deki yargının özeti budur. İktidarda kim varsa ona göre karar verir.
Muhalefet partilerinden sadece TİP bir eylem gerçekleştireceğini açıkladı. Osman Kavala ile birlikte cezası onanan beş kişiden Can Atalay’ın milletvekili seçildiği Hatay’dan Ankara’ya yürüyüş gerçekleştireceklermiş. En azından bir şey yapmış oluyorlar ama sonuç alması mümkün mü? Pek değil; dilerim beklenmeyen olur ve Anayasa Mahkemesi Can Atalay için bireysel başvuru kararında tahliye kararı verir. Bu davanın diğer itirazlarını da kabul eder ama giderek kendisini sağlamlaştıran rejimde AYM üyelerinin böyle riskler almayacağını varsaymak yanlış olmaz.
Diğer muhalefet liderleri sadece tweet atıyor. ‘Kabul edilemez’, ‘devletin dini adalettir’ falan gibi şeyler. Artık bunları gördükçe insanların daha da sinirlendiğini fark etmiyorlar bile.
Hükümet cenahı dünden itibaren trolleri ve bot hesaplarını sahaya sürdü ve Gezi’nin 17-25 Aralık gibi 15 Temmuz bir kalkışma olduğunu yönünde aynı mesajı döndürüp duruyor. 15 Temmuz’u hadi anlarım da araya 17-25 Aralık’ın sıkıştırılması gerçekten bir hırsızın tarih kitaplarına girecek bir başarısı. Dünyada herhalde hırsızları yakalayan polislerin hapiste olduğu ülke yoktur. Ve kimsenin kamunun hakkını savunan bu polislere sahip çıktığı da yok.
Bir de “FETÖ” gerekçesiyle aranan ya da tutuklanan hakim ve savcılar tarafından yaptırılan telefon dinlemelerini “ana kanıt” sayan Yargıtay gibi ifadeler dolaşımda. Bunu bir ara Demirtaş da denemişti. Kim bu aklı verdiyse sonra ne kadar saçma olduğunu o da anladı. Peki madem yargının böyle bir durumu var, yani meslekten attığı eski savcı ve polislerin soruşturmalarını dikkate alıyor, peki neden MİT tırları, Selam-Tevhid ve nice ülkenin tarihi fırsat kaçırdığı davalardaki o eski soruşturmalar ana kanıt sayılmıyor? Elbette cevabı çok basit. Yok, ‘Gezi davasındaki sanıkları cemaatçilerin soruşturması yaktı’ türü şeyleri samimi olarak söyleyenler aptal değilse çok saflar.
Hala bu saçmalıkları bir veriymiş gibi kullanan, sanki bir anlamı varmış gibi sunanlar gerçekten son 10 yılda sanki bu ülkede hiç yaşamamış. Bu iktidara biat etmediysen bu toplumda ötekisin ve başına her an bir şey gelebilir. Bu kadar zor mu bunu anlamak.
Şimdi herkesin merak ettiği şeylerden bir tanesi de Bayburt ilimiz hariç Türkiye’nin her yerinde eylemin olduğu ve milyonların katıldığı Gezi eylemlerinin faturası 5 kişiye çıkarıldı ve bu eyleme katılanlar nerede? Neden kimse sosyal medyada tweet atmak dışında bir şeyler yapmıyor? Neden kitlesel bir kabullenmeme yok?
“Silivri soğuk” sözü galip gelmiştir de ondan. Kimse hapse girmek istemiyor. Kimse işini kaybetmek istemiyor. Anlaşılır ve haklı bir sebep. Herkes ortada kalacağını, hiçbir muhalefet partisinin kendilerine sahip çıkmayacağını, daha da acısı buna gücünün yetmeyeceğini biliyor. Kolaylıkla terörist yaftası yiyeceğinin de farkına.
İşin daha kötüsü Gezi’ye katılan ve örgütlü bir yapının içinde olmayan insanlar, artık bu ülke uğruna bir risk almanın çok gereksiz olduğunu, bu ülkenin insanları için kendilerini feda etmenin bir anlamı olmadığını düşünüyor. Yoksa Gezi’ye katıldığı için pişman oldukları ya da ceza alanları umursamadıklarından değil. İşte muhalefetin bu ülkeye yaptığı en büyük kötülük budur.
Ve bunu en iyi hükümet biliyor. Elindeki yargı sopasıyla, medya gücüyle, sermaye ile yaptığı işbirliği ve servet transferi ile oluşturduğu yeni ekonomik tablo ile Erdoğan rejimi kendisine muhalif olanları sindirmiştir. Ama buna rağmen hala en büyük korkusu 3-5 kişinin yan yana gelip bağırmasıdır. Çok güçlü görünen ama bir o kadar da korkak bir ceberutluk.
Artık mafyanın hakim ve savcılara bahşiş verdiği, polisin çetelere eskortluk yaptığı bir ülkedir Türkiye.
Aman ne güzel birbirlerini yiyorlar, önce onlar bunları bir temizlesin, sonra siyasi olanını halletmek kolay diye düşünenler görmeli ki şunları temizlesinler dedikleri aslında devleti ayakta tutanlarmış, onlar temizlenince diğerlerinden kurtulmak neredeyse imkansız hale geldi.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***