Ünlü oyuncu Farah Zeynep Abdullah, “Sinemamızın kadın döven erkeği” şeklindeki sözlerine dava açacaklarını açıklayan Yılmaz Güney’in ailesine, Güney’in “hakim cinayeti” nedeniyle aldığı hapis cezasını hatırlatarak yanıt verdi.
“Yılmaz Güney’in ailesi, Farah Zeynep Abdullah’a dava açıyor” başlıklı haberi X (Twitter) hesabından paylaşan Abdullah “Ok, hakimi vurmak yok ama” yanıtı verdi.
Güney ailesi ile Abdullah arasındaki tartışmaya oyuncu İlyas Salman da katıldı. Twitter hesabından paylaşım yapan Salman, “Dürüst olalım, Yılmaz Güney’in şiddet eylemlerinin savunulacak tarafı yok. Politik görüşümüz idrakımızı örtülememeli. Haluk Kırcı güzelleyen sağcıdan farkımız olsun.” diye yazdı.
Dürüst olalım, Yılmaz Güney’in şiddet eylemlerinin savunulacak tarafı yok. Politik görüşümüz idrakımızı örtülememeli. Haluk Kırcı güzelleyen sağcıdan farkımız olsun. https://t.co/XnC9aOIaKf
— İlyas Salman (@ilyassalmansm) September 14, 2023
NE OLMUŞTU?
Yılmaz Güney’in ölüm yıl dönümü vesilesiyle yazar Murathan Mungan sosyal medya hesabından “Yılmaz Güney’in ölümünün 37. yılı. İyi bir yönetmen, iyi bir oyuncu, iyi bir senarist olmasının yanı sıra sinemamızın en iyi yürüyen erkeğiydi. Bir daha kimse onun gibi boynunu hafifçe yana kırarak hüzünle bakarken içimizin en ücra yerine dokunamadı” paylaşımı yaptı.
Mungan’a yanıt veren Farah Zeynep Abdullah, “Sinemamızın en iyi yürüyen erkeği shjs ve kadın döven ve şiddet türleri açısından zengin ve etkili silah kullanan diyelim” ifadelerini kullandı.
Bu ifadelere tepki gösteren Yılmaz Güney’in ailesi ise “Her türlü kanuni hakkımızı kullanacağız” dedi.
Avukat Bişar Abdi Alınak aracılığıyla yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Yılmaz Güney, kendi sözleriyle kadın haklarına yönelik tavrında ‘kendisini yetersiz bulduğunu ve gelişme değişme çabası olduğunu’ ifade eden, bu başlıkta ona yüzünü dönmüş herkesi dönüşmeye, yine kendi ifadesiyle ‘feodal ve gerici kodlardan’ uzaklaşıp bıkmadan özeleştiriye ve ilerlemeye teşvik etmiş bir sanatçıdır.
Toplumda şiddet sarmalının sona ermesi hususunda samimi gayretlerin, kendini bu başlıklarda eleştirmiş, toplumun dönüşmesi ve değişmesi umudunun sembolü olmuş bir sanatçıyı karalamak, hatırasını aşağılamak ve ailesinin kişilik haklarını ihlal etmek en nazik ifade ile hadsizliktir
Bugün Türkiye’de; kolluğun, iktidarın, kolladıklarının ve cezasızlık politikalarına, kadınlara, Kürtlere, işçilere, devrimci güçlere, LGBTİ+’lara yönelen sistematik saldırılara karşı ses çıkaramayan yeni dönem sanatçılarının hatırası milyonlara barış ve umudu çağrıştıran Yılmaz Güney’i hedef koymasını, manipülasyona maruz kalan milyonlara göz kırpan samimiyetsiz bir alkış alma hezeyanı olarak görmekteyiz. Tarihi bilinçsizliğin kötülükle sarmalandığı fikirsiz olma durumunu görüyor ve söz sahipleri adına oportünizmin geldiği noktayı kamuoyunun takdirine sunuyoruz.
Oyuncu Farah Zeynep Abdullah’ın açıklamasını bu düzeyde değerlendiriyor, şiddetin ve kötülüğün gerçek sahiplerine söz yükseltemediğini anladığımızı ve gördüğümüz belirtir, Yılmaz Güney’i şiddet sembolü olarak gören her anlayışın karşısında olacağımızı yineliyoruz…
Samimi uyarılarımızı dikkate almayan başta oyuncu Farah Zeynep Abdullah olmak üzere karalama kampanyasına karışan her birey için her türlü kanuni hakkımızı kullanarak Yılmaz Güney’in manevi hatırasını, ailesinin ve yakınlarının kişilik haklarının muhafazasını sağlamaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygılarımızla sunarız.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***