– Suriyeli düzensiz göçmen, sığınma başvurusu işleme konulmadan önce ailesiyle birlikte Yunanistan’dan zorla sınır dışı edilmesinin ardından Avrupa Birliği sınır güvenliği ajansına (Frontex) karşı açtığı davayı kaybetti. Ailesinin ‘geri itme’ mağduru olduğunu iddia eden göçmen aleyhindeki kararın, Frontex’in düzensiz göçle mücadelede kullandığı tartışmalı yöntemlere zımni bir onay anlamına gelebileceği yorumları yapılıyor.
2016’DA EŞİ VE DÖRT ÇOCUĞUYLA TÜRKİYE’YE ‘GERİ İTİLDİ’
Karar, Frontex’in Yunanistan ve diğer ülkelerdeki operasyonlarının daha şeffaf ve kendilerini istihdam eden üye devletlere karşı hesap verebilir hale getirilmesi çabalarına büyük bir darbe olarak görülüyor. Suriyeli göçmen, eşi ve dört küçük çocuğuyla birlikte 2016 yılında savaşın harap ettiği Halep’ten Yunanistan’a insan kaçakçıları aracılığıyla tehlikeli bir yolculuk yapmış ancak karaya ayak bastıktan 11 gün sonra Frontex tarafından Türkiye’ye dışı edildi. Avrupa Adalet Divanı, Frontex’in iltica süreçlerinden sorumlu bir kurum olmadığına dikkat çekerek bu talebi reddetti. Lüksemburg’daki mahkeme kararında, “Frontex’in geri gönderme kararlarının ya da uluslararası koruma başvurularının esasını değerlendirme yetkisi olmadığından, bu AB ajansı söz konusu mültecilerin Türkiye’ye geri gönderilmesiyle ilgili herhangi bir zarardan sorumlu tutulamaz” ifadelerine yer verildi. Mahkeme, davaya konu olan olaydaki göçmenlerin Türkiye’den Irak’a gittiğini de ekledi.
‘HEM ÇOCUK HAKLARI HEM DE İLTİCA PROSEDÜRLERİ İHLÂL EDİLDİ’
Dava, Hollanda Mülteciler Konseyi, kampanya grubu BKB, Sea-Watch Hukuki Yardım Fonu ve Jungle Minds’ın desteğiyle Prakken d’Oliveira adlı insan hakları avukatları tarafından açılmıştı. Avukatlar, Suriyeli göçmenin Yunanlılar tarafından “geri itildiğini” ve Frontex’in adamı ve karısını Türkiye’ye uçuşları sırasında bir yaşındaki bebekleri de dahil olmak üzere ailelerinden ayırarak hem iltica prosedürlerine ilişkin kuralları ihlal ettiğini hem de çocuk haklarını ihlal ettiğini iddia ediyordu.
MAHKEME: FRONTEX’İN BAŞVURULARI DEĞERLENDİRME YETKİSİ YOK
Frontex’in geri gönderme operasyonu öncesinde, sırasında ve sonrasında iddia edilen hukuka aykırı davranışları nedeniyle 96 bin euro maddi, 40 bin euro da manevi tazminat talep ediliyordu. Ancak mahkeme Frontex’in görevinin üye devletlere sadece teknik ve operasyonel destek sağlamak olduğuna karar verdi. Mahkeme yaptığı açıklamada, “Geri gönderme kararlarının esasını değerlendirme ve uluslararası koruma başvurularını inceleme yetkisi yalnızca üye devletlere aittir” dedi.
‘ÜYE DEVLETLER GERİ İTMELERİ DURDURMALI’
Prakken d’Oliveira’nın avukatlarından Lisa-Marie Komp, davanın “Frontex’in eylemlerinden etkili bir şekilde sorumlu tutulamadığı bir hesap verebilirlik boşluğunu ortaya çıkardığını” vurguladı ve eğer durum buysa, siyasi eylem gereklidir diye ekledi. Komp, “AB kurumları ve üye devletler olup bitenler karşısında dehşete düşmeli ve buna bir son vermelidir. Ayrıca sorumluluk almalı ve geri itmelerin olmamasını sağlamalıdır. Ancak bugüne kadar geri itmelere müsamaha gösterildi. Hukukun üstünlüğüne dayalı bir birlik için artık böyle bir durum söz konusu olmamalıdır” ifadelerini kullandı. İnsan hakları avukatı, “Frontex bireylerin yaşamları üzerinde büyük güce sahip bir kurumdur. Güce her zaman hesap verebilirlik eşlik etmelidir” diye ekledi. (DIŞ HABERLER)
Yunanistan açıklarında 500’den fazla göçmenin öldüğü facia: AB Ombudsmanı Frontex’in rolünü soruşturacak
Kaynak:
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***