İngiltere, sertleştirilen iltica politikası kapsamında sığınmacıları ülkenin güney kıyısında yer alan Portland’daki bir gemiye transfer etmeye başladı. Muhafazakar Başbakan Rishi Sunak’ın açıkladığı çok tartışılan yeni iltica politikası çerçevesindeki uygulamayla hükümet, gelecek yıl gerçekleştirilecek seçimlerden önce düzensiz göçle mücadeleye yönelik sert adımlar atarak İşçi Partisi’ne doğru dönen ibreyi kendi lehine çevirmeyi hedefliyor.
Bu kapsamda sığınmacılar, iltica başvuruları sonuçlanıncaya kadar kalacakları Portland’daki dev mavna Bibby Stockholm gibi kullanılmayan askeri tesis ve mavnalara transfer edilecek. Amaç, göçmenlerin İngiltere’ye gelmesine karşı caydırıcı etki yaratmak.
“Sığınmacıların travmaları tetiklenebilir”
İnsan hakları örgütleri uygulamaya tepki gösterdi. Uluslararası Af Örgütü’nden Steve Valdez-Symonds, hükümetin adımını eleştirerek, “Görünen o ki bu hükümet sığınmacılara bu ülkede istenmedikleri ve güvende olmadıkları hissini vermek için her şeyi yapacak” ifadelerini kullandı. Savaş ve yerinden edilmenin izlerini hala taşıyan sığınmacıların travmalarının da yeniden tetiklenebileceği uyarısında bulunan Valdez-Symonds, insanları bir araba park yeri büyüklüğündeki bir alana hapsetmenin yeniden gözden geçirilmesi gereken bir uygulama olduğunu savundu.
En son petrol işçileri için konaklama amaçlı kullanılan Baby Stockholm’de 1990’ların ortasında Hamburg’da sığınmacılar ve evsizlerin konakladığı belirtildi. BBC, aslında 200 olan geminin kapasitesinin ranzalarla 500 kişiye çıkartıldığını belirtti. İtfaiyeciler sendikasının bu durumun riskleri konusunda uyarıda bulunduğu kaydedildi.
Yerel halka tehdit mektupları
Sky News’e konuşan İçişleri Bakanlığı Güvenlikten Sorumlu Devlet Bakanı Sarah Dines, 200’den fazla odası bulunan ve yaklaşık 500 kişi kapasiteli Bibby Stockholm’un İngiltere’nin uygun konaklamayı sağladığı, ancak lüks konaklama vadetmediği mesajını verdiğini ifade etti. Geminin yalnızca bekar erkeklere yönelik; sağlık hizmetleri, gıda servisi ve güvenlikle temel ve fonksiyonel bir konaklama sağlayacağı belirtiliyor.
Portland’a demir atmış dev geminin varlığı, bölge halkını ikiye bölmüş durumda. Bir kesim, çoğunluğunu Suriye, Afganistan, Irak ve Arnavutluk’tan gelenlerin oluşturduğu sığınmacıların burada kalmasını “insanlık dışı” olarak nitelendirirken, bir diğer grup ise uygulamanın yerel hizmetlere olası etkisinden şikayet ederek, bölgenin protestoların hedefi olma ihtimalinden duyduğu endişeyi dile getiriyor.
Bölge yetkilileri, Portland Limanı bölgesi sakinlerine ve iş yerlerine gönderilen, sığınmacılara yardım teklif etmeleri halinde kendilerinin hedef sayılacağı yönündeki mektuplara ilişkin soruşturma yürütüldüğünü açıkladı.
İngiltere’de 50 bini aşkın sığınmacı otellerde konaklıyor. Hükümet, bu otellerin günlük maliyetinin 6 milyon poundu aştığını belirtiyor. Hükümet verilerine göre, geçen yıl yaklaşık 46 bin sığınmacı, küçük teknelerle Manş Denizi üzerinden yapılan tehlikeli yolculukların ardından Fransa’dan İngiltere’nin güney kıyısına ulaştı. Bu yıl ise bu sayının şimdiye kadar 15 bini bulduğu tahmin ediliyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***