Yaz boyunca Suudi Pro Ligi, yabancı oyuncuları transfer etmek için 900 milyon doların üzerinde harcama yaptı ve İngiltere Premier Ligi’nin ardından en fazla harcama yapan ikinci lige dönüştü.
Bu paraların içerisinde üst düzey Avrupa liglerinden oyuncuları çekmek için sunulan göz kamaştırıcı maaşlar yok.
Ligin operasyon direktörü Carlo Nohra’ya göre bu tek seferlik bir harcama değil.
Suudi Arabistan hükümeti, gelirler ve kalite açısından dünyanın en iyi liglerinden biri olma hedefine ulaşana kadar lige finansal destek vermeyi taahhüt etti.
Suudi Pro Ligi, İngiltere Premier Lig ve İspanya La Liga gibi liglerle rekabet etmeyi amaçlıyor.
Nohra, lig istenen hedeflere ulaşana dek yabancı oyuncuları çekmek için büyük harcama yapmaya devam edeceklerini, ancak aynı zamanda sunulan ticari değeri de açığa çıkarma yolunda çalıştıklarını söylüyor.
BBC’ye konuşan Nohra, şöyle devam ediyor:
“Amacımıza ulaşana kadar destek alacağız. Ama kendi mali büyümemizden sorumlu olmamızı ve tamamen hükümet sermayesine dayanmamamızı sağlayabilmek için kendi ticari değerimizi elde etmemiz önemli.”
Dünyanın en büyük petrol ihracatçısı olan Suudi Arabistan, futboş, Formula 1 ve golf de dahil olmak üzere spora milyarlarca dolar yatırım yaptı. Bazı kişiler bu çabaları, ülkenin zayıf insan hakları sicilini örtbas etmek için göz boyama olarak değerlendiriyor.
Krallığın tek amacının imajını düzeltmek ve itibarını kurtarmak olmadığını düşünenler de var.
Paris’teki Skema Business School’da Spor ve Jeopolitik Ekonomi profesörü Simon Chadwick’e göre, başka ülkeler de spora “yumuşak güç” amaçlı yatırım yaptı.
Profesör Chadwick savını açıyor:
“Bu, Suudi Arabistan’ın siyasi cephanelerinden bir tanesi. Küresel çapta insanların kalplerini ve zihinlerini kazanmak için uluslar arasında yapılan bir yarışmadan bahsediyoruz. İngiltere, ABD, Fransa, Hindistan ve diğer birçok ülke bunu uyguladı. Şimdi Suudiler de aynısını yapıyor”
Krallığın ‘harcama çılgınlığının” arkasında, petrol gelirleri azalmaya başlamadan önce ekonomisini yeniden şekillendirme stratejisi de bulunuyor.
Şu anda Suudi Gayrisafi Yurt İçi Hasılası’nın, yani GSYH’sinin %40’ından fazlasını oluşturuyor.
Spor, Krallığın fiili yöneticisi Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından yürütülen Vizyon 2030 projesinin temel direklerinden biri. Ekonomiyi çeşitlendirme programı, yeni endüstriler oluşturarak ve istihdam yaratarak ülkenin fosil yakıt gelirlerine bağımlılığını azaltmaya odaklanıyor.
Nohra, “Hedeflerden biri, Vizyon 2030’un bir parçası olarak Suudi halkına eğlenme olanağı sunmak ve aynı zamanda uzun vadede Suudi Pro Lig’in seviyesini yükseltecek yerel yetenekleri geliştirmek” diyor.
Suudi Arabistan, nüfusun %80’inin ya oynayarak ya da izleyerek futbol oyununa dahil olduğu bir ülke. Bu cesur yatırımların meyvesini verip vermeyeceğini değerlendirmek için henüz erken ama strateji, Körfez ülkesinin bir futbol merkezi olma yönündeki güçlü arzusunu ortaya koyuyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***