Ezgi YILDIZ
İSTANBUL – Sağlık emekçileri iş bırakma eylemi başlattı. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapan sağlık emekçileri, 1-2 Ağustos’taki eylem nedeniyle aile sağlığı merkezleriyle, hastanelerde poliklinik hizmetlerinin verilmeyeceğini duyurdu.
19 sendika ve 2 Aile Hekimliği Federasyonu’ndan oluşan ve kısa adı SABİM olan Sağlık ve Sosyal Hizmet Birlik ve Dayanışma Platformu’nun çağrısıyla bugün saat 12.30’da il sağlık müdürlüğü önünde toplanan sağlık emekçileri, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz”, “Yaşasın haklı mücadelemiz”, “Birleşe birleşe kazanacağız” “İnsanca yaşmak istiyoruz”, “Emek bizim, hak bizim” sloganlarıyla, mücadele çağrısı yaptı.
MEHMETZADE: KİRALARIMIZI DAHİ ÖDEYEMİYORUZ
21 Sivil Toplum Platformu adına ortak basın metnini doktor Bilge Mehmetzade’nin okudu. Mehmetzade, sözlerine “Toplu sözleşme taleplerimizi belirleyerek, platformun büyük çoğunluğunun katılımıyla 1-2 Ağustos’ta ülke genelinde iş bırakma kararı aldık” diyerek başladı ve şöyle devam etti:
“Tırnak makasıyla AVM’lere dahi girilemeyen bir zamanda, silahla polikliniğe girip sağa sola ateş edebilen kişilerle iç içeyiz. Şiddeti engellemek için sadece kanunların yeterli olmayacağını biliyoruz. Şiddeti engellemek için sadece kanunların yeterli olmayacağını biliyoruz. Rant alanına dönüştürülen ve kışkırtılan sağlık talebi, saygının yok edilmesi, eksik istihdamla verilmeye çalışılan hizmet, sanal kuyruklar, 5-10 dakika muayene süreleri şiddeti üreten bu sistemin ta kendisi, biliyoruz. Sağlık sistemindeki kargaşa ve huzursuzluk nedeniyle, hekimlerimiz, hemşirelerimiz, ebelerimiz, teknikerlerimiz, teknisyenlerimiz; genel idari, teknik ve yardımcı hizmetler sınıflarındaki çalışanlar gibi sağlık ekibinin hiçbir üyesi artık nefes alamıyor. Çocuklarımız için sağlıklı beslenme koşulları sağlayamıyor kiralarımızı dahi ödeyemiyoruz.”
DİLDÖK: BIÇAK KEMİĞE DAYANDI
İSTAHED adına yönetim kurulu başkanı Esin Ayfer Çulha Dildök, “Bıçak kemiğe dayandı” dedi ve Sağlık Bakanı’nın dün gönderdiği mektuba işaret ederek, “Merak etmesin, sayın bakanımız bizim özgüvenimiz tam ve anayasal hakkımız olan iş bırakma eylemini kullanma, bu saygınlığımızı değiştirmeyecektir. Çünkü hekimler sağlık çalışanları, hemşireler, saygındır. Bunun bir sebebi de şudur ki, vatandaş bunun bilincindedir, biz iş bıraktık diye vatandaş mağdur olmuyor. Vatandaş randevu bulamadığı için mağdur oluyor. Vatandaş 5 dakikada aldığı hizmetin kalitesizliğinden mağdur oluyor. Vatandaş zaten mağdur. Vatandaş biliyor ki biz buradaysak sadece kendimiz için değil onların sağlık hakkı içinde buradayız. Görüyoruz ki vatandaş bizi sağlık bakanlığımızdan daha iyi anlamış. Çünkü döndüğümüzde göreceğiz ki çok büyük bir kısmı bize destek olacak ve onlar için yaptığımız anlayacak” dedi.
‘YAPTIĞINIZ HAKSIZLIKLARA ‘EVET’ DEMEDİĞİMİZ İÇİN BURADAYIZ’
Birlik ve Dayanışma Sendikadısı 1 Nolu Şube Başkanı Ahmet Tapduk Mehlepçi ise sağlık bakanın gönderdiği mektubun bomboş olduğunu aktardı. Mektuba karşılık veren Mehlepçi, “Bugün burada 21 STK yan yanayız. Bugün burada şiddete karşı yan yanayız. Bugün burada Ersin Arslan için yan yanayız. Bugün burada Ömür Eren’in yan yanayız. Bugün burada Ekrem Karakaya ve tüm sağlıkta şiddet kurbanları için geldik. Bugün burada yoksulluk sınırı altında çalışmak istemediğimiz için yan yanayız. Bugün burada mobbinglerinize hayır demek için yan yanayız. Bugün burada çöken sağlık sistemi için yan yanayız. Bugün burada 20 yıldır uyguladığınız değersizleştirme politikalarını kabul etmediğimiz için yanındayız. Bugün burada ebe, hemşire arkadaşlarımızı açlık sınırı altında çalıştırdığınız buradayız. Bugün burada performans ek ödeme, destek, seyyanen gibi göz boyama taktiklerinden büktüğümüz için yan yanayız. Yaptığınız haksızlıklara boyun etmediğimiz için yan yanayız. Ebesiyle, hemşiresiyle, hekimiyle yan yana durmaya devam edeceğiz” dedi.
‘EK ÖDEME DEĞİL TEK ÖDEME İSTİYORUZ’
Genel Sağlık İş Sendikası adına yapılan konuşmada ise “Sağlıkçıya yaklaşım bugün iktidarın bakış açısıyla alakalıdır. Sağlıkçılara verilen teşvik primleri komiktir. Ek ödeme değil tek ödeme istiyor ve bunların emekliliğimize de yansıtılmasını istiyoruz” ifadelerine yer verdi.
ERDEM: SOMUT ADIMLAR BEKLİYORUZ
Hekim birliği Sendikası İstanbul Şubesi adına İbrahim Halil Erdem konuştu. Erdem, “Emek ve itibarımızı kaybediyoruz. Hastaneler ticarethane olarak görmeyin. Sayın sağlık bakanı bizlere yazdığı mektupta ‘değerli meslektaşlarımız’ diye başlamış. Sayın bakana sesleniyorum ‘meslektaşlarınızın sayısının gün geçtikçe azalıyor. Yurtdışına çıkıyorlar’. Sözlerle değil somut adımlarla çözüm bekliyoruz”
YILMAZ: MASALAR SİZİN MEYDANLAR BİZİMDİR
HEP-SEN adına Emre Yılmaz konuşma yaptı. Yılmaz, şunları söyledi:
“Masalar sizin olsun meydanlar bizimdir demiştik ve bugün de buradayız. Sağlık emekçileri hak ettikleri özlük ve mali haklarına erişemiyor. Hiçbirimizin artık hizmet sunacak tahammülü kalmamıştır. Devletin sağlıkçıya verdiği değer bu kadar mıdır? Zaman ve konjonktür dinlemeksizin mücadelemize devam edeceğiz. Haklı taleplerimiz karşılanmazsa daha uzun süreli iş bırakacağız.”
‘BETONLAR HASTA İYİLEŞTİRMEZ’
Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) adına Hatip Şengül konuşma yaptı. Şengül yaptığı konuşmada mücadele ve birlik vurgusu yaparak sözlerine şöyle devam etti:
“Sayın bakan artık bıçak kemikte diyoruz. Her gün bir şiddet haberiyle uyanıyoruz, işe gelirken ailemizle vedalaşarak geliyoruz. Hekim hemşire bir çok arkadaşımız sevdiklerini ve bu ülkeye dair hayallerini bırakıp yurt dışına gitti. Nöbet mesai ücretlerimiz 5 kalemde ödenen ücretlerle yoksulluk sınırı altında yaşayarak sosyal aile düzenimiz bozuluyor. Sayın bakan, bütçe, aktivite, bıçak, kemikte. Bize mektup yazmayın sayın bakan bizi oyalamayın, bize vaatlerde bulunmayın, çözüm istiyoruz. Taleplerimizi yerine getirmemekten utanmıyor musunuz? Biz sağlık emekçileri olarak halkımızı ve sayın bakanı uyarıyoruz. Bir gün o gördüğünüz cafcaflı dev binalardan oluşan hastanelere gittiğinizde sizi karşılayacak sağlık emekçisi ve hekim bulamayacaksınız. Bir gün o betonların hastaları iyileştirmediğini öğrendiğiniz zaman çok geç olacak. Bu uyarı eylemidir, ilerleyen zamanda daha çok eylemler yapacağız.”
***Kaynak: Artı Gerçek***
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***