Diyarbakır’da 1993 yılında gözaltına alınan Sait Gürkan (51), Devlet Güvenlik Mahkemesi’nce (DGM) yapılan yargılamada “Devletin birlik ve bütünlüğünü bozmak” iddiasıyla müebbet hapis cezası aldı. Diyarbakır Cezaevi’ne götürüldükten sonra sırasıyla Amasya, İzmir, Ankara, Çankırı olmak üzere 4 cezaevine sürgün edilen Gürkan, son olarak bir buçuk yıldır Aksaray T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuluyor.
Cezaevi koşullarından ötürü 30 yılda birçok hastalığa yakalanan Gürkan’ın tahliyesi İdare ve Gözlem Kurulu tarafından 6 ay ertelendi. 22 Temmuz 2023’te tahliye olması gereken Gürkan’ın “pişmanlık göstermediği ve muğlak ifadeler kullandığı” gerekçeleriyle tahliyesi ertelendi.
İHD’YE BAŞVURU
Mezopotamya Haber Ajansı’nda yer alan habere göre, Gürkan’ın yeğeni Hasan Gürkan yaşanan hukuksuzluğa karşı İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi’ne hukuki yardım için başvuruda bulundu. Amcasının 7 ay önce açık bypass (açık kalp) ameliyatı olduğunu belirten Gürkan, amcasının sağlık durumunun kritik olduğunu söyledi.
Amcasının 19 Ağustos’ta haftalık telefon görüşmesinde İdare ve Gözlem Kurulu’nun kararını kendilerine aktardığını dile getiren Gürkan, “Amcam İdare ve Gözlem Kurulu kararı ile infazının 6 ay uzatıldığını, bu karara karşı İnfaz Hakimliği’ne itiraz ettiğini ancak talebinin reddedildiğini söyledi. Bu karara karşı da Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz ettiğini ve sonucu beklediğini belirtti” dedi.
ANNESİNİ VE 3 AĞABEYİNİ KAYBETTİ
Amcasının 1993 yılında PKK davasından tutuklandığını ve 36 yıl hapis cezası aldığını aktaran Gürkan, şunları söyledi: “İlk yakalandığında bir aydan fazla gözaltında işkence gördü. 30 yılını doldurmasına ve çeşitli sağlık sorunlarının olmasına rağmen bırakılmıyor. Cezaevinde olduğu süre içerisinde annesini ve 3 ağabeyini kaybetti. Taziyelerine bile gelemedi. Cezaevinde olan siyasi tutsaklara siyasi, ideolojik bir yaklaşım var, normal adli mahkûmlara bu tolerans tanınıyor ama siyasilere tanınmıyor.”
‘İKİNCİ BİR CEZALANDIRMA YÖNTEMİ’
Amcasının “şartlı tahliye” hakkından faydalandırılmamasının keyfi olduğunun altını çizen Gürkan, “Bu yeni çıkan yönetmelikler de keyfi bir yönetmelik. Saçma sapan bir uygulama, AKP iktidarı tarafından getirilen bir uygulamadır. Normal bir tutsak cezasını tamamlamışsa çıkması gerekiyor. Heyetin içerisine sokulan cezaevi müdürü, savcısıyla siyasi mahkûmlara ikinci bir ceza uygulanıyor” şeklinde konuştu.
‘6 AY SONRASI İÇİN ENDİŞELİYİZ’
İdare ve Gözlem Kurulu’nun tutuklulara tahrik edici ve ideolojik sorular yönelttiğini ifade eden Gürkan, heyet tarafından amcasına “PKK’ye nasıl bakıyorsun? Çıkınca PKK’ye dahil olacak mısın?” gibi soruların yöneltildiğini belirtti. Amcasının 7 ay önce açık baypass ameliyatı olduğunu ifade eden Gürkan, “Hücrede geçirdiği yoğun bakım süreci var, ailesinin de yaklaşılmasına izin verilmedi. Baypass olmuş tutsağın tedavi sürecinin sağlıklı gitmesi için en azından birinin refakat etmesi gerekir. Siyasi kimliğinden kaynaklı buna bile izin vermediler” ifadelerini kullandı.
‘İDARE VE GÖZLEM KURULLARI LAĞVEDİLSİN’
Tutuklulara da ayrımcılık uygulandığını dile getiren Gürkan, sözlerini şöyle tamamladı: “İktidara yakınsan, yandaşıysan her türlü olanak tanınıyor, mafyalara, çeteler dışarıda ama hak arayanlar, halkın sözcülüğünü yapanlar, siyasi kimliği olanlar cezaevinde tutuluyor. Ailesi olarak bir an önce cezaevlerindeki bu kurulların kaldırılmasını talep ediyoruz. Sadece bizim amcamız için değil cezaevinde olan tüm mahkûmların, tüm siyasi tutsakların bir an önce özgürlüklerine kavuşmasının önünde engel olan bu sistemin lağvedilmesini istiyoruz.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***