ANKARA – Gazeteci Fırat Can Arslan’ın tutuklanmasına itiraz eden avukatları, Arslan’ın paylaşımda ismine yer verdiği savcının, soruşturma savcısının odasına sürekli girip çıktığını belirtti.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 25 Temmuz’da gözaltına alınan ve “kamu görevlilerini hedef göstermek” iddiasıyla tutuklanan Mezopotamya Ajansı Muhabiri Fırat Can Arslan için avukatları itirazda bulundu.
Sincan 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulan Arslan için avukatlar Nuray Özdoğan ve Resul Temur, Diyarbakır 2’nci Sulh Ceza Hakimliği’ne tutukluluğa itiraz başvurusunda bulundu. Başvuruda Arslan’ın uzun zamandır gazetecilik yaptığı, HSK sitesinde yer alan bilgileri paylaştığı bu nedenle tutuklanmasının usul ve yasaya aykırı olduğu kaydedildi. Arslan’ın tutuklanmasına neden gösterilen TMK-6 maddesinin hakim ve savcıları kapsamadığı belirtilen itirazda, hakim ve savcıların görevlerinin gizli olmadığı ve duruşma ile tutanaklarının da herkese açık olduğu ifade edildi.
SAVCI SAVCININ ODASINA GİRİP ÇIKMIŞ
Hakim ve savcılara dair eleştirel haber yapmanın suç olmadığı ve bu güne değin bu nedenle hiçbir gazetecinin tutuklanmadığı, Arslan’ın bu nedenle tutuklanmasının hukuki bir amaç taşımadığı belirtilen itirazda, ayrıca Arslan’ın adını paylaştığı savcı Mehmet Karababa’nın, Arslan’ın gözaltında olduğu ve tutuklandığı gün soruşturma başlatan savcının odasına sürekli girip çıktığına dikkat çekildi.
İtirazda, söz konusu duruma dair şu ifadeler yer verdi: “Bu durum bile dosyanın hukuki amaçtan ziyade savcı dayanışması amacıyla keyfi olarak gazetecilere, gazetecilik faaliyetlerini yürütmeleri sebebi ile caydırma ve korkutma amacını taşıdığını göstermektedir. Söz konusu yargı tacizi soruşturmanın hukuki amaçtan ziyade kişisel husumet üzerinden yürütüldüğü şüphesini de güçlendirmektedir. Hukuk devleti açısından vahim bir durum olan bu yargısal pratiğin ortaya çıkardığı tutuklamaya son vermek gerekiyor.”
ULUSLARARARSI HUKUKTAN ÖRNEKLER VERİLDİ
Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) TMK-6 kapsamında yürütülen soruşturma ve kovuşturmaların ihlal barındırdığına dair kararların olduğuna yer verilen itirazda AİHM’in ilgili konuya dair görüşlerine değinildi. İtirazda, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komitesi’nin konuya dair görüşlerine de işaret edilerek, komitenin Türkiye’den beklentilerine de yer verildi.
‘HAKİM DELİL DEĞERLENDİRMEDİ’
İtirazda, tutuklama kararı veren hakimliğin, savcı ve hakimin sicil numaralarına yer verildiğine dair karar oluşturduğunu, ancak bu hususun paylaşımda yer verilmediğine de işaret edildi. İtirazda, “Sorgu hakiminin de dayanışma arzusu ile hareket ettiğini dosya delilini değerlendirmeden karar verdiğini göstermektedir. Bu sebeple tutuklama gerekçesine bakıldığı vakit, itiraza konu tutuklama tedbirinin hukuki olduğunu gösterir somut delillere dayanan kuvvetli suç şüphesi bulunmadığı görülmektedir. Dosyada müvekkilin üzerine atılı suçu işlediğine dair iddialara dayanak olarak gösterilebilecek hukuken geçerli ve/veya somut bir delil bulunmamaktadır. Müvekkilin basın faaliyetleri sebebi ile tutuklanması Anaysa Madde26 ve Anaysa Madde 28 kapsamında hak ihlaline yol açmaktadır” diye kaydedildi.
İtirazda, Arslan’ın derhal serbest bırakılması talep edildi.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***