Fermuar, günümüzde bilindiği şekliyle icat edileli 130 yıl oldu. Ancak hayatı kolaylaştırsa da kendi yolculuğu zorlu etaplardan geçti. İşte fiyasko ve skandallardan günümüze fermuarın hikayesi…
Fermuar… Günlük hayatta giysilerden çanta ve ayakkabılara, çadırdan döşeklere kadar her alanda yaşamı kolaylaştıran bir icat. Latince “kapatmak”, “sağlamlaştırmak” anlamlarına gelen “firmare” kelimesinden geliyor. Ancak bildiğimiz anlamda modern fermuar bu yıl 130’uncu yılını doldursa da gelişim süreci hiç kolay olmamış.
Giysilerin iki ucunu birbirine tutturabilmek için fermuar kullanma denemeleri 1850’lerde başlamış. Öncesinde yüzyıllar boyunca kıyafet ve çantaları kapatabilmek için düğmeler, kancalar, bağcıklar kullanılır, bu iş için saatler harcanır ve sıklıkla ikinci bir kişinin yardımına ihtiyaç duyulurmuş.
Dikiş makinesinin mucitlerinden Elias Howe, 1851’de fermuar benzeri bir tasarım için patent alan ilk kişi oldu. Ancak kullanımı oldukça zor olan bu ilk model yüksek maliyeti nedeniyle de rağbet görmedi. O dönemde diğer fermuar denemeleri de hızla paslanması, kendiliğinden açılması, kullanımının zor olması ve her şeyden önce çok pahalıya gelmesi gibi nedenlerle başarısızlığa uğradı.
1893’te ABD’li mühendis Whitcomb Judson, fermuarı geliştirerek ayakkabılarda kullanılmak üzere patent aldı. Ancak çizmelerde uzun bağcıklara alternatif olarak geliştirilen fermuar sistemi Chicago fuarında görücüye çıktığında ilgi görmedi. Kaldı ki tasarım sıklıkla takılıyordu ve günümüzdeki fermuarlar gibi pratik değildi. Judson arada kendini başka icatlara verdi ama fermuarı geliştirme yarışı Avrupa’ya yayılarak devam etti.
“Ayrılabilir tutturaç”
İsveçli mühendis Gideon Sundback 1913 yılında Judson’ın tasarımını geliştirerek modern fermuarın önünü açan kancasız fermuarı buldu, 1917 yılında “ayrılabilir tutturaç” adıyla patent aldı.
Fermuarın temel mekanizması seri olarak üretilme olgunluğuna ulaştığında ilk büyük alıcılardan biri ABD ordusu oldu. Fermuar, Birinci Dünya Savaşında asker postallarında ve donanmadaki su geçirmez kıyafetlerin dikiminde kullanıldı.
Fermuarın moda dünyasına ulaşması ve modada devrim yaratması ise 1930’lu yılların sonunu buldu. O dönemde alışıldık olduğu üzere bu yenilik de ilk olarak erkeklere hizmet etti. Halbuki uzun elbiseleri bağcık, kanca ve çengellerle tutturmak, asıl kadınlar için büyük zahmetti.
Kadınlar için bir tabu
Ancak kadınların kolay çıkarılabilen kıyafet giymesi uygun görülmüyordu ve özellikle pantolon ağı bölgesinde fermuar, kadın modasında uzun yıllar yer bulamadı. Bağlama yerleri, dikkatlerin mahrem bölgeye odaklanmaması için yan taraflardaydı. Almanya’da erkeklerde bile pantolon fermuarının ortada yer alması 1960’lı yılları buldu. Kot pantolon devrimi yaşanıp cinsiyetler arası kıyafet ayrımı en azından pantolon alanında son buluncaya kadar.
Ancak fermuarın giysideki kullanımı günümüzde de hâlâ cinsiyete göre değişebiliyor. Erkeklerde giysiler fermuar sağdan kapatılacak şekilde dikilirken kadın modasında bazı üreticiler fermuarı soldan kapanacak şekilde tasarlıyor. Bu gelenek aslında fermuarlar öncesinde, giysilerin düğmelendiği dönemden geliyor. Erkekler düğmelerini kendi elleriyle sağdan iliklerken varlıklı kadınlar hizmetçileri tarafından giydirilirdi. Dolayısıyla düğme de karşı tarafta duran birinin kapatabileceği şekilde tasarlanırdı.
Ay’a bile gitti
ABD ordusunda kullanılmaya başlanmasının ardından fermuarlar hızla yayıldı. Hatta Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesinde (NASA) kullanıma girdikten sonra Ay’a bile gitti. 1969 yılında Ay’a inen NASA astronotlarının üstündeki basınca dayanıklı kıyafetlerde de fermuar kullanılmıştı.
Fermuar kullanım alanı yayılırken pop kültürünün de sembolleri arasına girdi. Marlon Brando’nun 1953’teki “The Wild One” (Vahşi Hücum) ya da James Dean’in 1955’teki “Rebel Without a Cause” (Asi Gençlik) filmlerindeki fermuarlı deri ceket ve pilot montları milyonların gönlünde taht kurdu.
1971’de rock grubu Rolling Stones’un “Sticky Fingers” albüm kapağını Andy Warhol’un tasarımıyla fermuarlı yapması olay oldu. Fermuarı açınca müstehcen bir şey görünmemesine rağmen dönemin İspanya diktatörü Franco albümün dağıtımını yasakladı.
130’uncu yılını geride bırakan fermuar artık skandalların değil, günlük hayatın bir parçası. Alanında dünyanın en büyüğü olan Japon YKK şirketi tek başına yılda 1,5 milyar fermuar üretiyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***