CHP’li Bülbül açıklamasında şunları söyledi:
“Adnan Menderes Üniversitesi’nin akademik kadro ilanı geçen 30 Eylül 2022 tarihine aittir. Resmi gazetede yayınlanan ilanın 6’ıncı maddesinde “Üniversitemiz kadrosu dışında herhangi bir kamu kurumunda çalışanlar (daha önce çalışıp ayrılanlar dahi)…” şeklinde bir ibare vardır. Bu ibareden de anlaşılacağı üzere bu bir açık ilan kadrosudur.
Sayın Umut Tuncer de o dönem Aydın İl Kültür Müdürüdür. Hatta kendi sözleriyle “Doçentliğimi aldıktan çok kısa süre sonra Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleriyle memleketim Aydın’ın İl Kültür ve Turizm Müdürü olarak atandım” demektedir. Ne acıdır ki, kendisini bilim insanı olarak tanıtan bir kişi, bir siyasi parti genel başkanının uygun gördüğü pozisyonlarda olmayı tercih etmiştir.
Sayın Tuncer, benim diplomamı merak ediyorsan en az Cumhurbaşkanın ki kadar.
Ayrıca kendisi madem bu kadar akademiye önem veriyor kendisine makamları uygun gören siyasi parti genel başkanının diplomasını sorgulamasını öneririm.
SUÇÜSTÜ YAKALANMIŞTIR
Yaklaşık bir yıl önce açılan ilana kendisinin atanacağı çok açık ve netti. Bu nedenle bunun bir iddiadan ziyade belgeli olması için noter başvurusu yaptım. Çok da yerinde bir kararmış. Yapılan atama bizi yanıltmadı.
Hatta aynı kadro ilanında Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Bölümü Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalına Doçentlik açılmış buna da Kübra Başoğlu’nun atanacağını da noterle kayıt altına aldık. Kendisi de açılan kadroya getirilmiş ve yaklaşık iki hafta sonra yaş haddinden emekli olmuştur.
Bir ilan iki açılan kadro ve belgelenen iki isim bu kadrolara atanmıştır. Durum bu kadar açık ve nettir. Sayın Umut Tuncer de, noter belgeli olarak sunmuş olduğum tutanağın içeriğini itiraf etmiş, tabiri yerindeyse suçüstü yakalanmıştır.
BÜLBÜL’DEN KİTAP TAVSİYESİ
Belge de doğru, atama da doğrudur. O nedenle uzun uzun akademik hayatını anlatmasına gerek yoktu. Bir yılda kendisinden başka kimse o kadroya layık görülememiş mi? Bir tek Sayın Umut Tuncer midir o kadroyu hak eden?
Sarayın kibrinden olsa gerek üstüne yapışmış bu egolu ve torpille iş tutan zihniyetin hiçbir eğitim kurumda görev almaması gerekiyor. Bunun yanı sıra yeni kitap yazacak olursa da “Nasıl torpille iş tutulur” kitabını yazmasını tavsiye ederim. Ancak bu ibretlik hikayenin sonu “Nasıl yakalandım” finaliyle bitmektedir.
Adrese teslim akademik kariyer yapan bu zihniyet, yıllarca dirsek çürütüp akademik kariyer elde etmek isteyenlerin yüzüne nasıl bakacaktır.
Sizi hakkı yenen gençlere, yurttaşlara ve ona destek olan ailelerine havale ediyorum.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***