Amerika Birleşik Devletleri ve Çin arasındaki ekonomik ve politik ilişkiler gerginliğini korurken ABD şirketlerinin Çin’deki faaliyetleri ciddi ölçüde azalıyor.
Washington ve Pekin’deki yetkililer bozulan ilişkilerini bir zemine oturtmaya çalışırken, ABD’li şirketler Çinli tedarikçilere olan bağımlılıklarını azaltma çabalarını hızlandırıyor.
ABD Sayım Bürosu’na göre (Census Bureau), bu yılın ilk beş ayında ABD’nin Çin’den ithalatı bir yıl öncesinin aynı dönemine göre yüzde 24 azaldı.
Washington Post’tan David Lynch’in haberine göre, Çin’in küresel üretimin merkezindeki rolü, ülkenin yirmi yılı aşkın bir süre önce küresel ticaret sistemine katılmasından bu yana en zorlu dönemine girebilir. Meksika, Vietnam ve Tayland, Çin’in büyüklüğünden ve dünya standartlarındaki altyapısından yoksun olsalar da Çin’in hakimiyetini zayıflatmayı başarıyor.
TEDARİK ZİNCİRİ YENİLENİYOR
ABD’nin Trump yönetimi sırasında Çin’den gelen malların yaklaşık üçte ikisine uyguladığı gümrük vergileri yeni siparişleri azalttı. Diğer yandan da Çin’de fabrika işçilerinin ücretlerinin artması ülkenin rekabet avantajlarından birini aşındırdı.
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in devlet merkezli ekonomik stratejisi, özel şirketlere yönelik baskıları ve Biden yönetimine karşı temkinli yaklaşımı ticari ilişkileri daha da soğuttu.
Londra’daki Oxford Economics’in baş ekonomisti Adam Slater, “Hükümetlerin birbirlerine karşı daha düşmanca daha çatışmacı davranışları özel sektörün karar verme sürecini etkilemeye başlıyor çünkü risk profilini değiştiriyor” dedi.
Oxford verilerine göre, Çin ürünleri Amerikalıların ithalata harcadığı her 6 dolardan yaklaşık 1’ini oluşturuyor; bu oran pandemi öncesinde neredeyse 4’te 1 seviyesinde bulunuyordu.
Bu arada yabancı yatırımcılar Çin’de daha az sayıda yeni fabrika inşa ediyor ve bu da diğer Asya ülkelerinin ABD ithalatındaki paylarını Çin’in aleyhine artırmaya devam edeceğini gösteriyor.
Oxford verilerine göre, Çin’de yeni veya “sıfırdan” kurulan tesislere yapılan yıllık harcama 2010’da 100 milyar dolar civarındayken 2019’da 50 milyar dolara düştü ve geçen yıl sadece 18 milyar dolar oldu.
Biden yönetimi, ABD-Çin ticaretine olumlu bir bakış açısı getirerek, Çin hükümetine ABD’nin ekonomik bir boşanma peşinde değil, yalnızca kritik tedarik hatlarını ABD’ye veya müttefik ülkelere taşıyarak ticari bağları “riskten arındırmak” istediği konusunda güvence vermeye çalışıyor.
ABD ticaret politikasındaki eksiklikler, bazı Amerikalı alıcıların daha fazla fabrika siparişini Çin dışına kaydırmasını engelliyor.
Amerikan Giyim ve Ayakkabı Derneği Başkanı Steve Lamar, gelişmekte olan birçok ülkeden gelen malların ABD’ye gümrüksüz girmesine izin veren bir programın üç yıl önce sona ermesinden bu yana, şirketlerin artık siparişlerini Çin’den bu bölgelere kaydırmak için bir teşviki olmadığını söyledi. Düzinelerce Afrika ülkesi için uygulanan benzer bir program 2025 yılında sona erecek.
Lamar, “Federal hükümet Çin’den uzaklaşmayı teşvik etme konusunda açık bir iş yaptı. Ancak bu çeşitlendirmenin nereye gitmesi gerektiğini net bir şekilde ortaya koymadı” dedi.
Japonya da Çin’den daha az alım yaparak ABD ile aynı çizgiyi izlerken Almanya ve Fransa gibi Avrupa ülkeleri Çin ile olan ekonomik ilişkilerini büyük ölçüde koruyor.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***