ŞIRNEX – Gabar Dağı’nda 30 yıldır yasak olan alanlardaki ormanlar, petrol ve maden nedeniyle yok ediliyor. Bölgedeki köyleri boşaltılan yurttaşlar, “Taş üstünde taş bırakmadılar, bu kıyıma dur deyin” dedi.
Şirnex’in Besta, Gabar, Cudî ve Cilênimêja bölgelerinde 3 yıldır asker gözetiminde korucular eliyle başlatılan ağaç kıyımı sürüyor. Bölgede ağaçlar kesiliyor, su kaynakları kirletiliyor. Kesilen ağaçların yerine askeri kule ve kalekollar inşa ediliyor. Gabar Dağı eteklerinde bulunan birçok köy ise 30 yıldır girişlere yasaklı. Dağın eteklerinde bulunan Zivîng, Xurs, Hirareş, Basrê, Miştexan, Dêrşew, Spivyan, Deştlala, Meydîn, Aşilme, Berêmîrê, Şerefê, Zivîng, Germê, Dêra, Awinbinat, Binîsra, Hezara ve Biyadê köyleri ise 1990’lı yıllarda devlet baskılarıyla yakılarak boşaltıldı. 30 yıldır bu köylere giriş çıkışlar, valilik izniyle sağlanabiliyor.
Son birkaç ayda ise dağın Dara, Şerefîyê, Bertül köylerinin kırsal kesimlerinde petrol araması yapılıyor. Yapılan aramalarda bugüne kadar binlerce ağaç kesildi. Gabar Dağı eteklerinde bulunan köylerine gidemeyen yurttaşlar, bölgedeki doğa kırımına tepki göstererek, duyarlılık çağrısı yaptı.
‘GABAR YOK EDİLİYOR’
Gabar Dağı eteklerinde bulunan Xurs köyünden olan Maruf Eriş (70), Gabar’ın dört bir tarafında petrol araması adı altında ağaçların kesildiğini aktararak, “Köyümüzde 300 ev vardı. Üzüm bağlarımız vardı, fıstıklarımız ve her türlü meyvemiz vardı. Köyde emeğimiz çoktu. Hayvanlarımız vardı ve yazdan kışa kadar dağlardaydı. Ama bugün o dağlar yok ediliyor. Eğer bugün Gabar’da petrol çıkmasaydı da ağaç kesimi olacaktı. Çünkü Gabar’ın her yerinde karakol yapıyorlar. Gabar mıntıkası vadilerle doludur. Bu yüzden devlet şimdi nerede bir tepe varsa, oraya bir kule yapıyor. Her taraftan yol götürüyor. Yol haritası yapmışlar” şeklinde anlattı.
Gabar’ın zirvesine kadar yol yapıldığını kaydeden Eriş, şunları söyledi: “Yolun gittiği her yere kule ve karakollar yapacaklar. Gabar bölgesinde yaşam yok artık. Yarın köye dönüş olsa da biz bu şartlar altında orada yaşayamayız. Çünkü her tarafı askeri kulelerle çevrilmiş durumdadır. Her başınızı kaldırdığınızda askerler var. Tarlanıza dahi gidemezsiniz. Gabar bölgesini askeri alan yapmışlar. Köye gitmek için bile izin alıyoruz. Valiliğe dilekçe veriyoruz, 10 gün sonra cevap veriyor. O dönüş yapmadan gidip bağ bahçenize, ağaçlarınıza, köyünüze bakamazsınız. Cudi Dağı’nın başına ne getirmişlerse, Gabar’ın da başına onu getirecekler. Gabar’da taş üstüne taş bırakmadılar. Bu yüzden herkes bir an önce buna karşı tepkisini göstermeli. Buna sessiz kalmamız gerekir.”
‘AĞAÇ BIRAKMAYACAKLAR’
Deştlala köyünden Osman Duymak (72), Şırnak Valisi Osman Bilgin’in “köye dönüşleri sağladık” sözlerinin asılsız olduğunu, köylerinde doğa kıyımından başka bir şey olmadığını belirtti. 1993’te köylerinin zorla boşaltıldığını anımsatan Duymak, “O zamandan beri köye gitmedim. Köyümüz de yol üstü bir köy. Ama yine gitmemize izin verilmiyor. Hayvanlarımız, meyvelerimiz, tarlalarımız, her şeyimizi elimizden aldılar. Hiç bir şeyimiz kalmadı. Köy sadece asker ve korucu ile yandaşlara açıktır. Vali, şimdi köye girişin serbest olduğunu söylüyor ancak öyle bir şey yok. Köye gitmek isteyen devlete bağlı olacak ve yandaşı olacak” diye belirtti.
Köylerinde ağaçların kesildiğini söyleyen Duymak, “Ağaç kesilen yerlere kuleler inşa ediyorlar, yol yapıyorlar ve petrol sahaları açıyorlar. Bize yasak ama bu saydıklarımıza serbesttir. Toprağımızı askeri alan yapmışlar. Bu zulmü görüyoruz. İnsanların bunu kabul etmemesi gerekiyor. İki kişinin yan yana gelip ses çıkartmasına dahi izin vermiyorlar. Görünen o ki Gabar’da tek bir ağaç bırakmayacaklar. Onlarca ayrı noktada ağaç kesimini başlatmışlar. Bugüne kadar Xurs, Zivinga Hecî Elî ve birçok bölgede korucular tarafından ağaçlar kesiliyordu. Çiyayê Bizinan ile Şerefiye’de de geçen yıl başlatmışlardı ve tek bir ağaç bırakmadılar. Ağaçların kesildiği her yerde kuleler yapılmış. Yapılan yolları da askerleri için yapıyorlar. Tek isteğimiz herkesin sesimizi duymasıdır. Bu kıyımın önüne geçilmeli. Kıyımın durması için elimizden ne geliyorsa yapmamız gerekiyor” diye konuştu.
‘DÜN CÛDÎ, BUGÜN GABAR’
Gabar’ın Meydîn köyünden olan Ömer Yaman (73), kıyıma karşı kimsenin ses çıkarılması gerektiğini belirterek, “Petrolün çıktığı alanlarda yüzlerce ağaç kesildi. Dêrşêwa, Şerefiye ile birçok yerde yeniden ağaç kesimi başlatıldı. Petrol buldukları her alanda 500 metrelik alanlarda ağaç kesmişler. Kesilen ağaçlar da meşe ağaçlarıdır. Eskiden yakıyorlardı, şimdi ise kesiyorlar. Dün Cudi Dağı’nda doğa katliamı yapıldı, bugün Gabar Dağı’nda aynısını yapıyorlar. Köyümüze girmemize izin verseydiler, şehirlerde işimiz olmazdı. Bugün hiç kimse bu kıyıma karşı ses çıkarmıyor. Köyümüze dönüş olsun ve ağaçlarımız kesilmesin” diye seslendi.
MA / Zeynep Durgut
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***