AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan karara göre; Merkez Bankası başkan yardımcıları Emrah Şener, Taha Çakmak ve Mustafa Duman görevden alındı. Yerlerine; Osman Cevdet Akçay, Fatih Karahan ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Hatice Karahan atandı.
Merkez Bankası’na atanan üç yeni başkan yardımcısı da Boğaziçi Üniversitesi mezunu.
Atanan isimlerden Osman Cevdet Akçay, Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nü bitirdi. Eğitim hayatına ABD’de devam ederek New York City University Graduate School and University Center’da yüksek lisans ve doktora derecelerini elde etti. Koç Finansal Hizmetler ve Yapı Kredi Bankası’nda baş ekonomist olarak 1 Mayıs 2018 tarihine kadar Ekonomik Araştırmalar Bölümü’nün başında bulundu.
Fatih Karahan, Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği ve Matematik bölümlerinden mezun oldu, Pensilvanya Üniversitesi’nde yüksek lisans ve doktorasını tamamladı. Karahan ABD’nin 12 merkez bankasından biri olan New York Merkez Bankası’nda (Federal Reserve Bank of New York) görev yapıyordu.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Hatice Karahan ise Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun oldu, aynı üniversitede Ekonomi Bölümü’nde yüksek lisans eğitimini tamamladı. 2006’da Ekonomi doktorasını yaptığı ABD’deki Syracuse University’de ekonomi dersleri verdi.
Yeni Şafak Gazetesi’nde ekonomi ile ilgili yazılar yazan Hatice Karahan, 2017’de AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomiden sorumlu danışmanı olarak göreve gelmişti.
Ekonomist Timothy Ash, bu atamaların “Büyük bir olumlu adım” olduğunu savunarak şunları söyledi:
“Cevdet Akçay çok iyi bir ekonomist ve düşünür. Hatice Karahan harika. Fatih Karahan New York Merkez Bankası’ndan. Bu, Türkiye’nin merkez bankası için büyük bir dönüşüm. Erdoğan’dan Erkan’a büyük bir güven oyu.”
Seçimler sonrasında ekonomi yönetimindeki değişiklikler, “ortodoks” politikalara dönüleceği şeklinde yorumlanmıştı. Ancak başta politika faizinde beklentilerin altında artışlar yapılmasının piyasaya etkilerinin olumsuz olduğu eleştirileri de yapılmıştı.
Ekonomi politikalarında dönüşüm
Merkez Bankası yönetiminde değişim, Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine atanmasının ardından “ortodoks” politikalara dönüleceği beklentisiyle gündeme gelmişti.
9 Haziran’da Şahap Kavcıoğlu’nun başkanlık görevinden alınarak yerine Hafize Gaye Erkan’ın atanmasıyla Merkez Bankası’nda da değişikliğe gidilmişti.
“Ortodoks” politikalar, ekonomide genel kabul görmüş ana akım yaklaşımı ifade ediyor.
Son yıllarda Türkiye’de uygulanan ekonomi politikaları ise bu anlayışın dışında bir model olarak yorumlanıyor.
Türkiye’de iktidar, 2021’den beri Türkiye Ekonomi Modeli ya da Yeni Ekonomi Modeli diye tarif edilen bir ekonomi modelini uyguluyor.
2018 seçimleri sonrası ekonomi yönetimi Hazine ve Maliye Bakanlığı adı altında yeniden yapılandırılmış ve bu göreve Berat Albayrak atanmıştı.
Albayrak’ın Aralık 2020’deki istifası sonrası yerine Lütfü Elvan getirildi.
Aralık 2021’de ise bu kez Elvan’ın istifası üzerine görevi o dönem Bakan Yardımcılığı görevinde bulunan Nureddin Nebati devraldı.
Bu süreçte Merkez Bankası başkanlığında da üst üste değişimler yaşandı.
Faizleri yükselten son Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal oldu.
Ağbal beş aydan az bir süre kaldığı bu görevden Mart 2021’de alındı ve yerine Şahap Kavcıoğlu atandı.
Bazı uzmanlara göre yeni model, Eylül 2021’de Merkez Bankası’nın yüzde 1’lik politika faizi indirimiyle başladı.
Model kapsamında Merkez Bankası, takip eden dönemde politika faizini ya düşürdü ya da sabit tuttu.
Ancak 3 Kasım 2022’ye gelindiğinde yıllık enflasyon 24 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 85,51 oranına ulaştı ve bu durum, ortadaki modelin faiz – enflasyon ilişkisi bağlamında daha fazla sorgulanmasına neden oldu.
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ise eleştirilere karşı “Faiz sebep enflasyon sonuç” tezini sık sık savundu.