Menzil tarikatı lideri Abdülbaki Erol’ün ölümü sonrası üç oğlu arasında ‘liderlik’ savaşları başladığı iddia edilmiş, 74 yaşındaki ‘şeyhin’ ölümünün ardından yapılan tövbelerin ve zikirlerin iptal edildiği, tümünün yenilenmesi gerektiği ileri sürülmüştü.
Camilere dolan binlerce kişiye bir ucunun ‘şeyhte’ olduğu ipler uzatılıp, tutturularak yapılan “tövbe ettirme” usulü, aynı zamanda tarikat için yeni müritler kazanma ve gelen müritlerden “yardım, bağış” adı altında para toplama işlevi görüyor.
“Tövbe alma” usulü ile ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı il müftülükleri bünyesinde hizmet sunan “Alo 190 fetva” hattını aradık. Konuştuğumuz dini görevli “‘Şeyh affediyor veya tövbenizi kabul ediyor’, haşa! Asla! Böyle bir şey düşünülemez dahi. Tövbe kime yapılır hanımefendi? Allahü Teala… Zaten tarikatta, tasavvufta tövbe şeyh efendiye yapılıyor derseniz çok çok büyük bir yanlış yapmış olursunuz” sözlerini kullandı.
TÖVBELER İPTAL EDİLDİ İDDİASININ BAŞLANGICI
İstanbul’da, sahibi oldukları özel bir hastanede ölen Menzil cemaatinin lideri Abdülbaki Erol, Adıyaman’ın Kahta ilçesine bağlı Menzil köyünde toprağa verilmişti.
DW Türkçe’den Alican Uludağ’ın haberine göre, Menzil’deki cenaze töreninin ardından köy merkezinde açıklama yapan Erol’un büyük oğlu Muhammed Mübarek, cemaatin üçe bölündüğüne işaret etmişti. Mübarek, yaptığı konuşmada, “tövbe yetkisi”nin üç oğluna verildiğini, üç ismin köydeki üç ayrı camide “irşat” faaliyetlerini sürdüreceğini söyledi. Uludağ haberinde bu açıklamayla cemaatin üçe bölündüğünün anlaşıldığını yazdı.
Açıklama yapan Muhammed Mübarek, bugüne kadar verilen “tövbelerin ve zikirlerin” iptal edildiğini ve “tümünün yenilenmesi” gerektiğini söyledi. İsteyen cemaat üyesinin istediği camiye bağlanacağını ifade eden Mübarak, cemaate, “Üç ismin arkasından konuşmayın, fitneye alet olmayın” şeklinde bir uyarıda da bulundu. Konuşmanın ardından Abdülbaki Erol’un üç oğlu, ayrı ayrı camilere gitti.
Erol’un oğulları Muhammed Fettah, Muhammed Saki ve Muhammed Mübarek, camilerine gelen binlerce kişiye uzattıkları ipleri tutturarak, “tövbe ettirme” seansı gerçekleştirdi.
SAYGI ÖZTÜRK İDDİALARI AİLEYE SORDU: TÖVBENİN İPTALİ DİYE BİR DURUM YOK
“Menzil, Bir Tarikatın İki Yüzü” kitabının da yazarı olan, gazeteci Saygı Öztürk, Sözcü’deki dünkü yazısında Menzil şeyhi Abdülbaki Erol’un ölümünün ardından çıktığı iddia edilen taht kavgalarını ve ‘tövbe iptalini’ aileden olduğunu belirttiği bir kişiye sordu.
Saygı Öztürk’ün yazısının ilgili bölümü şöyle:
“Aile arasında taht kavgası çıktığına ilişkin iddiayı, ailenin içinden olan birisine sordum. Şunları söyledi:
‘Seyda Abdülbaki’nin cenazesi çok kalabalık oldu. Gelenlerden bir kısmı ‘Tövbe’ almak istiyor. Çok kalabalık olduğu için, halife olan üç kardeş, üç ayrı camide tövbe düzenledi. Kalabalık olduğu ve aynı anda daha fazla kişinin tövbe alabilmesi için 50 metre uzunluğunda, 10 ayrı ip ve buna bağlı olan ipler atıldı. Böylece onlarca kişinin tövbe alabilmeleri sağlandı. Yani, iddia edildiği gibi aile arasında taht kavgası diye bir şey yok. Taziyeler kabul ediliyor, gelenlere namaz kıldırılıyor, tövbe almaları sağlanıyor. Daha önce alınmış tövbelerin geçersizliği diye bir şey yok.’
Daha önce ‘Tövbe almış’ olanların, yeni şeyhin ismini zikrederek ona bağlılıklarını bildirmesi isteniyor. Bunu da sordum, ‘Tövbeyi kabul eden Allah’tır. Daha önce tövbe almış olanların, şeyhin ölümüyle tövbelerinin iptal olacağı şeklindeki görüş doğru değildir. Tövbenin iptali diye bir şey yok. Allah yolunda ilerlemek vaciptir. Kardeşlerin daha ilk günden yollarını ayırmalarını cemaat de hoş karşılamaz’ dediler.”
DİYANET: ‘TÖVBE ŞEYH EFENDİYE YAPILIYOR’ DERSENİZ ÇOK BÜYÜK YANLIŞ
“Tövbe alma” usullü ile ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’nun inanç, ibadet, ahlak ve sosyal hayat ile ilgili güncel fetva, karar ve mütalaaları için aranan, il müftülükleri bünyesinde hizmet sunan “Alo 190 fetva” hattını aradık.
Konuştuğumuz dini görevliye “tövbe almayı”, tövbenin iptali diye bir şey olup olamayacağını ve tarikat ya da cemaate intisap etmenin zorunlu olup olmadığını sorduk.
Dini görevli “Tövbe kime yapılır hanımefendi? Allahü Teala’ya… Zaten, ‘tarikatta, tasavvufta tövbe şeyh efendiye yapılıyor’ derseniz çok çok büyük bir yanlış yapmış olursunuz. Eşiniz ya da diğer mensuplar tövbeyi şeyhe yaptıklarını düşünüyorlarsa burada çok büyük bir yanlış anlaşılma var demektir. Tövbe, Allahü Teala hazretlerine yapılır. Başka hiçbir şekilde kimseye tövbe yapılmaz” sözlerini kullandı.
“ŞEYHİN ÖNEMİ VARDIR AMA ‘ŞEYH AFFEDİYOR VEYA TÖVBENİZİ KABUL EDİYOR’, HAŞA, ASLA BÖYLE BİR ŞEYİ DÜŞÜNÜLEMEZ DAHİ”
Dini görevli şunları söyledi:
“Tarikatlarda, tasavvuf usulünde tarikata üye almak için bir tövbe alma yani bu zamana kadar günahlardan tövbe etmek, tabiri caizse hayatta yeni bir sayfa açmak gibi usul takip edilir. Geçen hafta herhalde tarikattan biri vefat etti. Tövbe iptali demekle ne kastediliyor? Tam olarak anlayamadım.
Bahsettiğiniz gruptaki usuller tamamen dinin genel usulleri olduğu anlamına tabi ki gelmez. Tasavvuf; insanın kendini dini, ahlaki, insani açıdan olgunlaştırmasının yollarından bir tanesidir.
Tarikatların kendine göre usulleri vardır. Caizdir ya da değildir ama bunlar dinin genel kurulları olarak kabul edilmez. Herhalde yeni bir şeyh gelecek, tekrar dini şeyhe yeni bir intisap söz konusu olacak. Burada tabi tercih sizin. Biz size, dinen böyle bir şey gerekir diyemeyiz ama siz oraya bağlılığı devam ettirmek istiyorsanız ve bilmiyorum üye defteri gibi bir liste yapılıyorsa bu gruptan çıkmamak için yeni şeyhe tekrar intisap etmeniz isteniyorsa bunun usullerini tabi ki yerine getirirsiniz.
Tövbe kime yapılır hanımefendi? Allahü Teala’ya… Zaten tarikatta, tasavvufta ‘tövbe, şeyh efendiye yapılıyor’ derseniz çok çok büyük bir yanlış yapmış olursunuz. Eşiniz ya da diğer mensuplar tövbeyi şeyhe yaptıklarını düşünüyorlarsa burada çok büyük bir yanlış anlaşılma var demektir. Tövbe, Allahü Teala hazretlerine yapılır. Başka hiçbir şekilde kimseye tövbe yapılmaz.
Mürşit tam manasıyla Türkçeye çevirdiğinizde öğretici, öğretmen, bize yol yordam öğreten demektir. Mürşidin, şeyhin önemi vardır ama ‘şeyh affediyor veya tövbenizi kabul ediyor’, haşa, asla böyle bir şeyi düşünülemez dahi.
Yeni bir intisap, yeni bir gruba dahil olmak için ‘gel bakalım sen tekrar yeni şeyhe intisap ediyor musun?’ diye bir usul varsa, onu yapabilirsiniz. İster yapar ister yapmazsınız ben burada yapın ya da yapmayın diye bir şey söyleyemem ama sonuçta Tövbe Allah’a yapılır, rabbim kabul eder tövbeleri. Kabul ettiği tövbeyi kimse iptal edemez.”
“FUTBOL TARAFTARI GİBİ FANATİK BİR TARAFTARLIK HİÇBİR MÜMİNE HİÇ YAKIŞMAZ”
Son olarak dini görevliye intisap etmenin dinen zorunlu olup olmadığını sorduk. Şöyle yanıt verdi:
“Biz öyle bir şeye gerek var tabi ki demiyoruz. Bu kişisel tercihtir. Beni disipline ediyor, bir grubun içinde kendini daha dindar, daha kontrollü hissetme gibi bir şey varsa bizim bunu yasaklayacak halimiz yok, din bunu yasaklamaz ama bir futbol taraftarı gibi fanatik bir taraftarlık veyahut o gruptan olmayanlara karşı küçümseyici, yadırgayıcı, tabiri-i caizse gevşek Müslümanlarmış gibi düşünmek hiçbir mümine hiç yakışmaz.”
Kaynak: Gerçek Gündem
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***