Artı Gerçek – Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastine ilişkin Fetullah Gülen ve Eski Özel Kuvvetler MAK Alay Komutanı Levent Göktaş’ın da aralarında bulunduğu 10 sanığın yargılandığı davanın sanıklarından MİT operasyonuyla Ukrayna’dan Türkiye’ye getirilen Nuri Gökhan Bozkır ortadan kayboldu.
halktv. com.tr’de yer alan habere göre; Hablemitoğlu suikastı sanıkları arasında yer alan Nuri Gökhan Bozkır Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kaçma şüphesi olmadığı gerekçesiyle tahliye edilmişti.
Bozkır Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ‘Soğan Tırları’ davasında hapis cezasına çarptırılınca kayıplara karıştı.
Bozkır’ın kayıplara karışması Ankara Adliyesini karıştırdı. Mahkemenin verdiği tahliye kararının yerinde olmadığı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir kez daha tartışma konusu oldu.
Bozkır’a yakın kaynaklar Bozkır’ın, ‘Ölsem de kaçacağım’ şeklinde cümleler kurduğunu ifade etti.
Avukatı: En son Hablemitoğlu’nun duruşmasında gördüm
Gökhan Nuri Bozkır’ın Avukatı Mehmet Şerif Felekoğlu, müvekkilinin durumuna ilişkin şu açıklamayı yaptı “Ben de en son, bir önceki Hablemitoğlu duruşmasında gördüm. O duruşmaya fiziken katılmıştı. Tahliye öncesi görüştüğümüzde, çocuklarının yanına gideceğini söyledi. O duruşmada tahliye oldu. Bir daha da görmedim. Hablemitoğlu duruşmasında bir hafta sonra da Urfa’da yargılandığı davanın duruşması oldu. Avukatları olarak biz o duruşmaya katıldık. Ancak Nuri Bey, Urfa’daki davanın duruşmasına katılmadı. O davada ceza aldı ve hakkında tutuklama kararı çıktı” diye konuştu.
Av. Felekoğlu, Nuri Gökhan Bozkır’ın evli olduğunu, eşi ve oğlunun da Ankara’da yaşadığını söyledi.
NE OLMUŞTU?
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi tarihçi-yazar Necip Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002 yılında akşam saat 20.20 sularında Çankaya Portakal Çiçeği Sokağı’ndaki evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucunda öldürüldü.
Soruşturmada tanık ifadeleri olsa da Hablemitoğlu’nu cinayetiyle ilgili gözaltına alınan olmadı. İçişleri Bakanlığı suikastı “adi bir cinayet vakası” olarak değerlendirdi. Ancak Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı’nın yaptığı incelemede, silahı ateşleyenin silah kullanma tekniklerine hakim olduğunu belirtmişti. AKP döneminin ilk faili meçhul cinayeti olarak bilinen dosyada yıllarca hiçbir gelişme kaydedilemedi.
Yıllarca gelişme kaydedilemeyen dosyada 15 Temmuz darbe girişiminden sonra dikkat çekecek süreç yaşandı. Gazeteci Zihni Çakır, 15 Temmuz çatı davasında tanık oldu. Çakır ifadesinde Hablemitoğlu suikastı failinin halen kamuda görevli olan biri olduğunu, cinayette kullandığı silahı Mogan Gölü’ne attığını öne sürdü. Hablemitoğlu ailesinin avukatı Ersan Barkın, savcılığa başvurarak Çakır’ın ifadesinin alınmasını istedi. İfadesine başvurulan Çakır, kendisine ismi verenin Nuri Gökhan Bozkır olduğunu söyledi. Dosyada şüpheli olan Bozkır, geçtiğimiz ocak ayında Ukrayna’da yakalanıp Türkiye’ye getirildi. Bozkır’ın savcılık ifadeleri Levent Göktaş’ı dosyada ‘en güçlü’ şüpheli durumuna getirdi. Savcılığın hakkında yakalama kararı çıkardığı Levent Göktaş çoktan Türkiye’den ayrılmıştı.
‘HABLEMİTOĞLU’NU TANIMIYORDUM’
Şüphelilerden emekli binbaşı Fikret Emek, emekli yüzbaşı Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, emekli astsubay Kamil Metin, Bülent Kutsal, Altan Bora, Memiş Aytekin ve Osman Tuncer Ankara Emniyet Müdürlüğü ekiplerince 8 Haziran’da gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan eski asker Fikret Emek ile Ahmet Tarkan Mumcuoğlu’nun aralarında olduğu dört kişi tutuklandı. Altan Bora, Osman Tuncer, Bülent Kutsal ve Tan Dervişoğlu ise yurt dışı çıkış yasağıyla serbest bırakıldı.
Bulgaristan’da yakalandıktan sonra avukatı aracılığıyla Evrensel’den Özer Akdemir’e konuşan Levent Göktaş, “Hablemitoğlu’nu tanıyor muydunuz?” sorusuna şu cevabı vermişti: ““Ben Profesör Doktor Necip Hablemitoğlu’nu kesinlikle tanımıyordum. Nerede çalıştığını, hangi konuda yayınları ve kitabı olduğunu da bilmiyordum” dedi. (Kaynak)
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***