AMED – Tutuklu DFG Eşbaşkanı Serdar Altan, 11 Temmuz’da görülecek ilk duruşmaya dair, “Bizler bu davada yargılanan değil, hesap soran olarak yer alacağız. O nedenle herkes sesimize ses katmalı” çağrısı yaptı.
Amed merkezli yürütülen bir soruşturma kapsamında 8 Haziran 2022’de yapılan ev ve işyeri baskınlarında 20’si gazeteci 22 kişi gözaltına alındı. Gözaltında 8 gün bekletilen 22 kişiden 16 gazeteci, 16 Haziran’da çıkarıldıkları mahkemece “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı. Dosyası ayrılan JINNEWS Müdürü Safiye Alağaş, geçtiğimiz ay görülen davanın ilk duruşmasında tahliye edildi. Hakkında 10 ay sonra 12 Mart’ta iddianame hazırlanan 15’i tutuklu 18 gazetecinin ilk duruşması, 13 ay sonra 11 Temmuz’da Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Dava kapsamında tutuklu bulunan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, gönderdiği mektupla kamuoyuna duruşmaya katılım çağrısı yaptı.
Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle meslektaşlarıyla birlikte tutuklandıklarını belirten Altan, 10 ay sonra hazırlanan iddianameye dair, “İddianamede gördük ki bu bir hukuki suçlama değil, özel sipariş edilmiş bir kurgudur, bir senaryodur” dedi. İddianamenin “zorlama” olduğunu vurgulayan Altan, “Yurt dışında yayın yapan bir televizyona program yapmam, DFG Eşbaşkanı olarak yaptığım açıklamalar, yine basına ve ajanslara verdiğim röportajlar suçlama konusu yapıldı. Apê Musa’nın anması dahi suçlama konusu yapılmış. Bunlardan medet umulmamış ki gizli tanıklar da türetilip, işyerimize gittiğimizi söylüyor. Böylesi bir komediyle karşı karşıyayız” ifadelerinde bulundu.
Programa katılan konuklarının dahi gizli tanıklar tarafından “suç” olarak gösterildiğini kaydeden Altan, gazeteci olduklarını, konuk almanın gazeteciliğin doğasında olduğunu söyledi. İlk duruşmada serbest kalmaları gerektiğini belirten Altan, amaçlarının gazetecileri alandan uzaklaştırmak olduklarını ancak tutuklu oldukları cezaevinde de mesleki faaliyetlerini sürdürdüklerini ve ürettiklerini vurguladı.
‘GAZETECİLER BİRLİKTE MÜCADELE ETMELİ’
Altan, yeniden seçilen iktidarın düşünce, ifade ve basın özgürlüğüne düşmanlığını sürdürdüğünü kaydeden Altan, gazeteci Merdan Yanardağ’ın tutuklanmasına işaret ederek, “Önümüzdeki süreçte de ifade ve düşünce özgürlüğü kapsamında bizi zorluklar bekliyor. Buna karşı daha güçlü mücadele etmemiz gerekiyor. Bu kötü gidişatı ortadan kaldırmak için daha çok çalışarak, daha büyük mücadele etmemiz gerekiyor. Basın ve ifade özgürlüğünü ancak biz gazeteciler hep birlikte mücadele ve dayanışmayı büyüterek sağlayabiliriz” dedi.
KAMUOYUNA DURUŞMAYA KATILIM ÇAĞRI
“Kurgu” olarak nitelendirdiği davanın 11 Temmuz’da görülecek ilk duruşmasına katılım çağrısında bulunan Altan, şunları söyledi: “Bizler bu davada yargılanan değil, hesap soran olarak yer alacağız. Gazeteci arkadaşlarımız, basın örgütleri, demokratik kurum ve kuruluşlar ile tüm kamuoyunun haber alma hakkı bağlamında kendilerinin sesi ve soluğu olmaya çalışan biz gazetecilerle dayanışma göstermesi önemlidir. O nedenle herkes duruşma salonunda olarak sesimize ses katmalı. Gazetecilik suç değildir.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***