İLKER DOĞAN | HABER YORUM
Türkiye, önceki gece Türkiye siyaset tarihine geçecek çok önemli bir itiraf ve skandala tanıklık etti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turu öncesinde Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ ile ‘gizli ve özel’ bir protokol imzaladıkları iddialarını doğruladı.
Habertürk TV’de katıldığı programda kendisine yöneltilen, “Ümit Özdağ ile aranızda özel bir protokol var mıydı?” sorusuna, “Evet vardı. Ama bu protokolle ilgili burada konuşmam doğru değil. Protokol kamuoyuna kapalıydı. Dolayısıyla bu protokol iki kişinin namusuna bırakılmış bir protokoldü. Onun için burada konuşamam. Nokta. Detaylarını danışmalarım dahi bilmiyordu.” karşılığını verdi.
İttifak ortaklarından Kemal Kılıçdaroğlu’na ‘gizli mutabakat’ tepkisi: İyi ki olmamış! Milletimize özür borcumuz var…
VPN’siz: https://t.co/l7N6bTCu5lhttps://t.co/oz5lTZgPVt pic.twitter.com/yDdLC478vz
— Tr724 (@Tr724) July 21, 2023
Sunucu Mehmet Akif Ersoy’un ısrarlı sorularına rağmen, ‘gizli ve özel’ anlaşmanın içeriği hakkında konuşmayacağını söyledi. Parti sözcüsü Faik Öztrak’ın ‘gizli bir protokolün olmadığına’ ilişkin açıklamasının hatırlatılması üzerine, “Öztrak protokolü bilmiyor ki. Danışman dahil kimse bilmiyor.” dedi
Ümit Özdağ, önceki günkü açıklamasında seçimlerde kendisini desteklemesi durumunda Kılıçdaroğlu’nun kendisine 3 bakanlık ve MİT başkanlığını verdiğini söylemişti. Doğruymuş!
GÖZÜNÜ KARARTMIŞ!
Bu açıklamalar, Kılıçdaroğlu’nun sırf ‘cumhurbaşkanı’ olabilmek için ırkçı söylemleriyle tanınan bir siyasetçiye 3 bakanlık ve MİT’i teslim etmeyi göze aldığını gösteriyor. O kadar hırslanmış ve koltuğu o kadar çok istemiş ki, kendisine emanet edilen oyları kapalı kapılar ardında pazarlık malzemesi yapmakta hiç bir sakınca görmemiş.
Tam bu noktada Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’li kurmayların bir kaç soruya cevap vermesi gerekiyor;
- Öncelikle ittifak ortaklarına hatta parti yöneticilerine bile haber vermeden, ülkenin geleceğiyle ilgili böyle bir mutabakatı nasıl ve hangi yetkiyle imzaladı?
- Kemal Kılıçdaroğlu, kapalı kapılar arkasında yaptığı ve bütün ülkeyi ilgilendiren bu ‘çok gizli’ protokolün ‘etik’ olduğunu düşünüyor mu?
- CHP lideri söz konusu ‘gizli’ mutabakatın ayrıntılarını kurmaylarına, ittifak ortaklarına ve kendisine oy veren seçmenlere ne zaman açıklamayı düşünüyordu?
- Seçimi Millet İttifakı kazansaydı ne olacaktı? Ümit Özdağ’a İçişleri Bakanlığı ve MİT’in dışında hangi iki bakanlık verilecekti?
- İttifak ortakları bu protokole karşı çıksaydı ki kuvvetle muhtemel öyle olacaktı Kılıçdaroğlu ne yapacaktı?
- Ümit Özdağ’ın ‘gizli’ protokolü ifşa etmesinden sonra CHP Sözcüsü Faik Öztrak açıklama yaptı ve yalanladı. Faik Öztrak, söz konusu yalanlamayı Kılıçdaroğlu ile görüşmeden, kafasına göre mi yaptı?
- Kemal Kılıçdaroğlu tarafından ‘ters köşeye’ yatırılan parti sözcüsü Öztrak ne yapmayı düşünüyor?
- Ahmet Davutoğlu da, “Kılıçdaroğlu ile görüştüm, böyle bir protokolün olmadığını söyledi.” dedi. Kılıçdaroğlu, Davutoğlu’na yalan mı söyledi?
- Ağır bir seçim yenilgisi ve ardından ortaya çıkan bütün bu olaylardan sonra Kemal Kılıçdaroğlu ne yapmayı düşünüyor? Hiç bir şey olmamış gibi görevine devam mı edecek?
Söz konusu soruları çoğaltmak mümkün.
Gelinen nokta ne yazık ki, ‘Kemal Kılıçdaroğlu’nun Altılı Masa’yı kendi adaylığını meşrulaştırmak ve dayatmak için’ kurduğu yönündeki söylemleri haklı çıkarıyor. 21 yıldır ülkeyi tek başına yöneten Erdoğan koltuğu bırakmamak için; Kılıçdaroğlu da o koltuğu almak için her şeyi yapmış…
Velhasıl; özünde çok da farkları yok!
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***