Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası Hatay’da acele kamulaştırılma kapsamına alınan ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nca (TOKİ) konut yapılması planlanan Hatay Antakya’ya bağlı Dikmece Köyü’nde yurttaşların, zeytinliklerin kesilmemesi için başlattıkları mücadele sürüyor.
Önceki gün yurttaşların tapulu tarım arazilerine jandarma eşliğinde iş makinaları girmesi arbedeye yol açmıştı. Bugün yine bölgeye TOMA eşliğinde jandarma ekipleri geldi.
DEPREM KONUTLARI YAPMAK İÇİN İHALEYİ ALAN ŞİRKET, ERZURUM’DA KAYAK PİSTLERİNİN ÇÖKTÜĞÜ İDDİA EDİLEN FİRMAYA AİT
Deprem konutları yapılmak için açılan ihale TOKİ tarafından Sarıdağlar İnşaat’a verildi. Sarıdağlar İnşaat’ın 25’inci Dünya Üniversiteler Arası Kış Oyunları için Erzurum’un Palandöken İlçesi Kiremitliktepe’de yaptırılan Türkiye’nin ilk ve tek kayakla atlama kuleleri, 2014 yılında çökmüştü. Tesisin 94 milyon liraya mal edildiği belirtilmişti. 2010 yılının sonlarında tamamlanarak 7 Ocak 2011 tarihinde hizmete açılan atlama kulelerinde 15 Temmuz 2014 tarihinde meydana gelen heyelan sonucunda çökme yaşanmıştı. Şirket, konuyla ilgili yaptığı açıklamada kulelerinin çöktüğü iddialarının doğru olmadığını ve hiçbir dayanağı bulunmadığını söylemişti.
Sarıdağlar İnşaat, daha önce Bingöl ve Hakkari’deki havalimanları, Konya ve Trabzon stadyumları, Çorum’daki TOKİ Konutları gibi kamuya ait pek çok işin ihalesini kazanmıştı.
Ayrıca İstanbul’daki Küçükçamlıca Radyo ve TV Kulesi de Sarıdağlar İnşaat ve Tic. A.Ş. tarafından inşa edildi.
Sarıdağ ailesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Çamlıca Kulesi’nin açılışında çekildiği bir fotoğraf.
Şirketin sahibi Ahmet Sarıdağ ise, Antalya’daki Adenya Otel’in sahibi. AKP’lilerle sıkı ilişkilerinin olduğu bilinen Sarıdağ’ın otelinde, birçok bakan ve milletvekilinin tatillerini geçirdiği de iddia ediliyor. Ayrıca Sarıdağ, AKP’li eski Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın da çocukluk arkadaşı olduğu biliniyor.
TEK GEÇİM KAYNAĞIMIZ OLAN ZEYTİNLİKLERİ, EVLERİMİZİ, KÖYLERİMİZİ YOK ETMEYE ÇALIŞIYORLAR
TÖP Hatay İl Başkanı Hasan Özgün, Gerçek Gündem’e Dikmece Köyündeki son durumu aktardı. Üç gündür direnişte olduklarını belirten Özgün, yüzlerce jandarma ile polis ve TOMA’nın köylülerin arazilerine girmesine engel olduğunu anlattı:
‘‘Dikmece köyündeyiz. An itibariyle şu an zeytinliklerin oradayız. Yüzlerce polis, çevik kuvvet, asker ve TOMA’lar şu an önümüzde barikat kurmuş durumda. Arkadan da iş makineleri çalışıyor. Yapmaya çalıştıkları şey burada zeytinliklerin hepsini söküp, zeytinlikleri yok edip imar hafriyatı yapmak. Fakat bu imar hafriyatı ile ilgili yasal bir süreç işlemiş değil. İnsanların tapulu arazisi, mülkü burası. Ve bahaneleri şu: Deprem konutları yapacağız, toplu konutlar yapacağız. Biz depremzedeyiz zaten. Sayılı ayakta kalan yerlerimizi, sağlam yerlerimizi ve tek geçim kaynağımız olan zeytinlikleri, evlerimizi, köylerimizi yok etmeye çalışıyorlar.”
BİZ ENKAZLARIMIZLA UĞRAŞIRKEN BUNLAR İHALELER ÇIKARMIŞLAR
Dün gece köylülerle nöbet tuttukları esnada beyaz bir aracın zeytinlikleri yaktığını anlatan Özgün, bu sabah jandarmaların dünkü beyaz araçla geldiklerini söyledi:
‘‘Burada ne bilim çevrelerine ne TMMOB’a ne halka danışılan hiçbir durum yok. Zeytinliklerin imara açılması geçen hafta torba yasa ile geçti Meclis’ten. Ama bu ihaleler dört-beş ay öncesinden verilmiş. Biz enkazlarımızla uğraşırken bunlar ihaleler çıkarmışlar. Böyle bir sürü usulsüzlük var. Yasayı çıkarmadan ihale verdiler. Şimdi onun yasasını çıkartıyorlar ve uygulamaya sokuyorlar. Hiçbir tebligat yok. Hiçbir bilgilendirme yok. Hiçbir yasal süreç yok.
Dünden beri şöyle şeyler yaşanıyor: Dün biz nöbetteydik. Beyaz bir aracı zeytinlikleri ateşe verirken suçüstü yakaladık. Sonra şikayet ettik. Plakasını bile belirttik. Şimdi gördük ki o araçla sabah jandarmalar geldi. Onların aracıymış. Meğer bu jandarmaların arabasıymış. Bütün köylülerin gözü önünde ateşe vermeye çalıştılar.’’
BU TOPLANAN ASKERLER DEPREMİN İLK BİR HAFTASI BUNLAR GELSELERDİ BİNLERCE YURTTAŞIMIZ ŞU ANDA YAŞIYOR OLACAKTI
Özgün, deprem konutları yapılmak istenen köyün sakinlerinin Alevi olduğunu vurguladı. ‘‘Burada istimlak edilen bölgelerin tamamı Alevi köyü. Yani demografik yapıyı değiştirmeye dönük, bozmaya dönük özel bir süreç söz konusu’’ diyen Özgün, bölgedeki kesilmek istenen zeytin ağaçlarının 300 yıllık olduğunu anlattı:
“Şu an her taraf; tarlalarımıza, bahçelerimize, zeytinliklerimizi giden bütün yolları kapatmış durumdalar. Az önce burada köylülere biber gazı, gaz bombaları attılar. Ateşe verdiler ortalığı. Yanan yerleri söndürdük. Bütün köylülerle direnişimiz sürüyor. Bu toprakları vermeyeceğiz. Bakın burada binlerce demiyorum on binlerce zeytin ağacı var. Beş asırlık, 300 yıllık ağaçlar var. Endemik zeytin türleri var. Burası çok özel bir yer. Çok özel bir coğrafya. Şimdi bu coğrafyaya gözlerini dikmişler.
Deprem zamanı biz enkazdayken bize su getirmeyenler, enkazları kurtarmaya gelmeyenler şu anda etrafımızı kuşatmış durumda. Yüzlerce ordu var şu anda burada. Bir sürü TOMA var. İnsanların zeytinliklerine girmesine engel olmaya çalışıyorlar. Bütün köylüler şu anda burada toplanmış durumda. Bakın şunu söyleyeceğim size. Bu toplanan askerler depremin ilk bir haftası bunlar gelselerdi binlerce yurttaşımız şu anda yaşıyor olacaktı.’’
Kaynak: Gerçek Gündem
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***