Sanchez, Madrid’deki Başbakanlık konutu Moncloa’da soru almadan basına yaptığı açıklamada, Bakanlar Kurulunun bugün öğleden sonra acil toplanarak meclisi feshetme kararı alacağını ve ülkenin 23 Temmuz’da erken genel seçime gideceğini duyurdu.
Yerel seçimlerin sonuçlarını kabul ettiğini ve erken seçime gitmenin gerekli olduğuna inandığını belirten Sanchez, “Sonuçları kabul ediyorum ve buna bir cevap vermenin gerekli olduğuna inanıyorum. En iyisi ülkenin siyasi gidişatını belirlemek için İspanyolların sözü almasıdır.” dedi.
İspanya’da 35,1 milyon seçmenin kayıtlı olduğu, 12 özerk yönetim parlamentosunun ve 8 bin 131 belediye meclisinin üyelerinin belirlendiği yerel seçimlerden mevcut durumda ülkede muhalefette olan sağ görüşlü partiler güçlenerek çıktı.
Seçimler sonunda ülke genelinde oyların dağılımına bakıldığında ana muhalefetteki sağ görüşlü Halk Partisi (PP) yüzde 31,5, sol koalisyon hükümetinin büyük ortağı Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) yüzde 28,11, muhalefetteki aşırı sağcı Vox Partisi yüzde 7,18 oy aldı.
2019’daki son yerel seçimlerde bu oranlar PSOE yüzde 29,26, PP yüzde 22,23, Vox ise yüzde 2,9 şeklindeydi.
PP, bu yerel seçimlerde PSOE’nin elinde olan 10 özerk yönetimden 6’sını kazandı.
PP lideri Alberto Nunez Feijoo, partisinin yerel seçimlerden açık bir zaferle çıktığını savunarak, “Önümüzdeki dönemde İspanya’da başlatacağımız yeni bir siyasi döngünün ilk adımı atılmıştır.” yorumunda bulunmuştu.
İspanya, üçüncü siyasi güç olan ve oyunu en yüksek oranda artıran aşırı sağcı Vox Partisinin lideri Santiago Abascal ise “sosyalizm, komünizm ve onların ayrılıkçı ve terörist ortaklarına alternatif inşa etmek için Vox’un kesinlikle gerekli bir alternatif olduğunu artık pekiştirdiğini” savundu.
İspanya’da 2019 yılı sonunda yapılan son genel seçimlerin ardından 2020 ocak ayında PSOE ve aşırı sol görüşlü Unidas Podemos arasında ülke demokrasi tarihindeki ilk koalisyon hükümeti kurulmuştu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***