İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İZFAŞ, İZELMAN ve Kültürlerarası Sanat Derneği işbirliği ile düzenlediği 3. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali’nin önceki akşam yapılan açılışında çok farklı bir sinema-müzik şölenine tanık olduk. Açılışta aynı zamanda sinema ve müzik yazarı Sevin Okyay ile akademisyen-yazar Prof. Dr. Oğuz Makal’a bu yılın Emek Ödülleri İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından takdim edildi.
Vecdi Sayar’ın direktörlüğünü yaptığı festivalde Usta sinemacı Nuri Bilge Ceylan’ın üç filminden (Kasaba-Mayıs Sıkıntısı-Uzak) seçilen on bir sahne üzerine bestelenen caz parçalarından oluşan “Taşra Üçlemesi” projesinin dünya prömiyeri yapıldı. Üç filmden seçilen sahneler Atatürk’ün de üç kez film izlediği tarihi Elhamra sinemasının (Şimdi Milli Kütüphane’nin bir parçası olan tarihi salonu Devlet Opera ve Balesi kullanıyor) beyaz perdesinde gösterilirken üç müzisyen de besteleri sahnede icra etti; projenin bestecisi de olan piyanist Yiğit Özatalay ile saksafonda Barış Ertürk ve davulda Mustafa Kemal Emirel.
Seçkin bir davetli topluluğunun salonu doldurarak izlediği ödül töreni ve açılış etkinliğinde klimasız tarihi salona taşınabilir klimalar yerleştirilebilirdi. İzleyiciler, konuklar sıcaktan bunaldı. Emek Ödülleri gibi bütün sponsorlara da uzun sürede sahnede tutulan Başkan Soyer’e plaketlerin verdirilmesini de yadırgadım. Soyer, Emek Ödülleri’ni verebilir, diğer plaketleri İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin diğer yetkilileri, İZFAŞ, İZELMAN ve Kültürlerarası Sanat Derneği yetkilileri takdim edebilirdi; sonunda Başkan Soyer’in de olduğu toplu bir fotoğraf karesi alınabilirdi. Keza, Taşra Üçlemesi icrası öne alınabilir, ödül töreni sonrasında sıcağın da etkisiyle salonun bir ölçüde boşalmasının önüne geçilebilirdi. Tabii bu notları başka etkinliklerde yararlanılsın diye düşüyorum. 3.’sü başlayan ve İzmir’e sanatın güneşini yayacak dünya çapındaki bu festivalin yürütücülerinin-paydaşlarının sözünü ettiğim ayrıntılara dikkat etmesi gerekir. Bu noktada bütün haftaya yayılacak ve çeşitli mekanlarda gösterimlerin olacağı etkinliklerin iyi duyurulması da önemli. Yoksa çok kıymetli etkinlikler az sayıda izleyiciyle buluşuyor ister istemez. Önceki yıllarda gördüğüm manzara bu… Festivalin basın toplantısına da gelmiştim Soyer’in de katıldığı Elhamra’daki, ama ara ki gazeteci (yazar, kültür-sanat muhabiri) bulasın! Bütün bunların üzerinde ilgililerin oturup bir düşünmesi gerekmiyor mu?
Soyer, hakikaten de İzmir’de kültür ve sanata çağ atlatan bir çizgide yürüyor. İzmir’e temelli yerleşeli yedi yıl oldu festivalin açılış günü. Bu yedi yılın ilk yarısında sanata ve kültüre o kadar susadık ki anlatamam. Hele adım başı bir tiyatro ve sinemanın olduğu, sürpriz müzik sahneleriyle karşı karşıya geldiğiniz Moda’dan çıkıp gelmişseniz… Kurumsallaşan, Yücel Erten’in GSY’ni yaptığı İzBBŞT iki yılı geride bıraktı. Vecdi Sayar’ın yönettiği festivaller de İzmir’e değer katıyor. Dünya çapında sergiler, AASSM’deki üst düzey sanat ve kültür etkinlikleri, konserler (Emel Akçay Özer de burada başarılı işlere imza atıyor), APİKAM’ın etkinlikleri, sinema ofisi ve bir çırpıda aklıma gelmeyen pek çok kültür-sanat etkinliğiyle İzmir’de artık sıkılmıyoruz. Nefes alabiliyoruz.
“SANAT DOLU BİR HAFTA DİLİYORUM”
Soyer, festivalin açılışında yaptığı konuşmada sinema sektörünü İzmir’e taşıyacak, sinemada İzmir’e daha çok yer verecek büyük çaplı etkinliklere gereksinim olduğunu, festivalin de bu çerçevede büyük bir güç olduğunun altını çizerek özetle şunları söyledi:
“İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali sinema sektörünü İzmir’e taşıyacak. Amacımız İstanbul’dan sonra sinemanın merkez üssü olmak ve bir film için gerekli olan doğal film platoları, tarihi mekanlar ve yetenekli insan gücü ile sinema sektöründeki payımızı büyütmek. Bu hedef doğrultusunda biz idareciler, bürokratik engelleri de en aza indirmek için elimizden geleni yapıyoruz, yapacağız. Bunun için hepimize büyük görevler düşüyor. İnanıyorum ki hep birlikte İzmir’i sinemanın, müziğin, sanatın üretim odaklarından biri haline getireceğiz. Bu uğurda vereceğiniz destek, sunacağınız katkı konusunda hiç şüphem yok. Şimdiden her birinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Sinema ve müzik sektörüne nefes aldırmak istiyoruz. Bu festival böyle bir anlam taşıyor bizim için. Sanat dolu bir hafta diliyorum.”
FESTİVAL KENTİN DÖRT BİR YANINDA
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, Institut Français, Goethe Enstitüsü, İstanbul İtalyan Kültür Merkezi, Liszt Kültür Merkezi, Macaristan Ulusal Sinema Kurumu, İsveç İstanbul Başkonsolosluğu, İstinye Park Teras ve Özgörkey Holding destekleri ile yapılacak festivalde 7 gün süresince 7 mekanda 100’ü aşkın film gösterilecek. Tüm gösterimlerin ücretsiz olduğu festival mekanları ise şöyle: İstinyePark Teras Renk Sinemaları, Elhamra Sahnesi, Karaca Sineması, İzmir Fransız Kültür Merkezi, İzmir Sanat ve açık hava film gösterimlerinin yapılacağı Göztepe İskelesi önüne çekilecek Kadifekale yüzer platformu. Festivalle ilgili ayrıntılı bilgiye ve programa festivalin sosyal medya hesaplarından (Instagram ve Facebook’ta izmirfilmmusicfest, Twitter’da @izmirfilmmusic) ulaşılabiliyor.
İstinye Park Teras’ın iki salonu festivalin iki yarışmasının mekanı… Festivalde bu yıl Ulusal Yarışma’nın yanı sıra müzik temalı kurmaca ve belgesel filmlerin yarışacağı Uluslararası Yarışma da yer alıyor. Programın diğer bölümleri ise şöyle:
Dünya Festivallerinden, Müziğin Yıldızları, Müziğin İzinde, İki Arada Bir Derede (Göç temalı filmler), Ustaya Saygı: Luchino Visconti, Hayatın Ritmi, Hayal Ülkesi, Kısaca Müzik.
19 Haziran’da AASSM’de Zuhal Olcay bir konser verecek; 21 Haziran Avrupa Müzik Günü’nde İstinye Park Teras’da Onur Ödülleri ve Yarışma Ödülleri sahipleri ile buluşacak. Festival kapsamında ‘Sinema-Müzik İlişkisi’ konulu bir seminer düzenlenecek. Bu yılki festivalin afişi Nazlı Ongan’ın, ödül heykelcikleri ise Sema Okan Topaç’ın imzalarını taşıyor.
KRİSTAL FLAMİNGO VE ULUSLARARASI YARIŞMA İÇİN 10’AR FİLM YARIŞACAK
Festivalde bu yıl Kristal Flamingoların farklı dallarda sahiplerini bulacağı ulusal yarışma heyecanına uluslararası boyut da eklendi. 10 filmin yarışacağı uluslararası yarışma seçkisi, müzik ve dans dünyasını ve müzisyenlerin yaşamını konu alan ya da müziğin film içinde ön planda olduğu yapımlardan oluşuyor.
3. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali Ulusal Yarışması’nın jüri başkanlığını Zuhal Olcay yapacak. Jüri üyeleri ise Mehmet Açar, Mehmet Can Özer, Murat Kılıç, Vedat Sakman, Vuslat Saraçoğlu ve Zeynep Ünal’dan oluşuyor.
Festivalde bu yıl Kristal Flamingo için yarışacak 10 film şöyle: Ayna Ayna (Belmin Söylemez), Bars (Orçun Köksal), Bir Kar Tanesinin Ömrü (Kazım Öz), Iguana Tokyo (Kaan Müjdeci), Kabahat (Ümran Safter), Kar ve Ayı (Selcen Ergun), Karanlık Gece (Özcan Alper), Kendi Yolumda (Ömer Faruk Sorak), Kör Noktada (Ayşe Polat), Suna (Çiğdem Sezgin).
Uluslararası yarışmanın jüri başkanlığını ise Macar yönetmen Krisztina Goda üstleniyor. Jüri üyeleri ise Alexandra Enberg, Pelin Batu ve Serdar Kökçeoğlu.
Yarışacak filmler ise şöyle: Carmen (Benjamin Millepied/Avustralya-Fransa), Dans Başlasın (Empieza el Baile, Marina Seresesky/Arjantin-İspanya) Davulcu (Drameri, Kote Kalandadze/Gürcistan) Divertimento (Marie-Castille Mention-Schaar/Fransa) Heart by Tribal Galaxy (Ömer Safa Umar/Türkiye), Joyland (Saim Sadiq/Pakistan- ABD) Kapr Code/Lucie Kralova/Çekya-Slovakya) Habiszti -Çünkü! (Habiszti-Csak ezert Is!, György Dobray/Macaristan) Ren Altını (Rheingold, Fatih Akın/Almanya) Terezin (Gabriele Guidi/İtalya, Çekya-Slovakya).
ANILANLAR, ONURLANDIRILANLAR
Festivalde kaybettiğimiz usta isimler de filmleri ile anılacak. Geçen yıl festivalin Ulusal Yarışma jüri başkanlığını yapan yönetmen Erden Kıral, 1 Mayıs Marşı ve önemli filmlere yaptığı müziklerle tanınan besteci Sarper Özsan, plakları, oynadığı filmler ve film gibi hayat öyküsüyle bilinen İzmirli sanatçı Dario Moreno, önceki yıl hayatını kaybeden büyük besteci Vangelis ve daha birkaç ay önce hayata veda eden Japon besteci Ryuichi Sakamoto festivalde filmleri gösterilerek anılacak. Ustaya Saygı bölümünde ise dünya sinemasının ustalarından Luchino Visconti’nin üç başyapıtı sinemaseverlerle buluşacak.
3. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali’nin her yıl sinemamıza emek veren usta isimlere verdiği Onur Ödülleri bu yıl sayısız filmde ve tiyatro oyununda hayranlık uyandıran performanslara imza atan, sesiyle dinleyicileri büyüleyen çok yönlü sanatçı; bir zamanlar Moda’daki Oyun Atölyesi’nde yakından tanıdığım ve “Diva” olarak nitelendirdiğim Zuhal Olcay’a; müziğe hayatını adayan, unutulmaz filmlerin müziklerinde imzası bulunan Erkan Oğur’a, Fransız sinemasının önde gelen bestecilerinden Grégoire Hetzel’e ve Macar sinemasının Oscar Ödüllü büyük ustası István Szabó’ya verilecek.
Festivalde Zuhal Olcay, Erkan Oğur, Grégoire Hetzel ve István Szabó’ya ait unutulmaz filmler izleyiciyle buluşurken, Zuhal Olcay, Ahmed Adnan Saygun Merkezi’nde gerçekleşecek konser ile de sahnede olacak, unutulmaz şarkılarını seslendirecek.
Her yıl verilen Kültürlerarası Sanat Başarı Ödülü ise İranlı yönetmen Bahman Ghobadi’ye verilecek. Ghobadi, Dört Duvar / The Four Walls ve Kimsenin İran Kedilerinden Haberi Yok/No One Knows About Persian Cats filmlerinin gösterileceği festivalde özel bir söyleşiyle sinemaseverlerle buluşacak.
DİZİ MÜZİKLERİ DE ÖDÜLLENDİRİLİYOR
3. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali, televizyonda ve dijital platformlardaki üretimin niteliğine katkıda bulunmak amacıyla ilk yılında başlattığı Dizi Müzikleri Ödülleri’ni bu yıl da vermeye devam ediyor. Ulusal kanallarda ve dijital platformlarda yayınlanan dizilerin müzik ve şarkılarını, bu yıl da televizyon yazarları ve müzisyenlerden oluşan değerli jüri üyeleri değerlendirecek, bu alandaki Kristal Flamingo Ödülleri’ne karar verecek.
BU FESTİVAL KAÇMAZ
Festivalin ödül töreni ise, 21 Haziran akşamı İstinyePark Teras Renk Sinemaları 4 No’lu salonda yapılacak. Ödül kazanan filmler 22 Haziran’da izleyicilerle buluşacak.
Evet, yaz ilerledi. İzmirliler Çeşme, Urla, Seferihisar, Gümüldür, Foça, Çandarlı, Dikili’deki yazlıklarına doğru akmaya başladı okulların da kapanmasıyla. Üniversitelerde de kapılar kapandı. Yine de 4,5 milyona yaklaşan nüfusuyla İzmir’de iyi duyurulduğunda hem de ücretsiz olan festival etkinliklerine İzmirliler ilgi gösterecektir. Ayrıca, banliyölerden merkeze toplu ulaşım da var. Gelip izlemeye değer. Ancak böylesine iddialı bir festivalin tarihi seneye ve ondan sonraki senelerde örneğin bir ay önceye çekilebilir mi diye de düşünmeden edemiyorum. Bilhassa üniversite gençliğini bu ve benzer etkinliklere yaklaştırmak ne iyi olur.
3. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali’ne başarılar diliyorum. Başta festivalin önünü açan Soyer ve festivalin direktörlüğünü ustaca yapan Sayar olmak üzere emeği geçenleri kutluyorum.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***