ANKARA – Yeni dönemde eleştiri ve özeleştiri sürecinin halk inisiyatifinde ilerleyeceğinin altını çizen Yeşil Sol Parti Mûş Milletvekili Sezai Temelli, “Fikriyatımıza, paradigmamıza, bu yolda kararlı yürüyüşü sağlayan halkımıza güvenmeliyiz” dedi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlerin ardından yeni dönem yol haritasını belirlemek üzere 30 Mayıs’ta toplandı. Yeni dönemde hem seçim sürecini değerlendirecek hem de özeleştiri verecek, HDP ve Yeşil Sol Parti, halkla birlikte yürütülecek bu süreci büyük kongreyle sonuçlandıracak.
Yeşil Sol Parti Muş Milletvekili Sezai Temelli, seçim sonuçlarına ve yürütülen eleştiri-özeleştiri sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yeşil Sol Parti Eş Sözcüleri ve HDP Eş Genel Başkanlarının eleştiri ve özeleştiri sürecine dair kamuoyuna yaptığı açıklamaları hatırlatan Temelli, HDP’ye her zaman mesafeli olanlar tarafından bir saldırı kampanyasının yürütüldüğünü söyledi. Parti kurullarının yeni dönem toplantılarının devam ettiğini ve yeni dönem takviminin belirleneceğini kaydeden Temelli, bu kapsamda halkın katılımıyla büyük konferanslar ve büyük kongreye gidileceğini belirtti.
SÜREÇ HALK İNİSİYATİFİNDE
Bu sürecin halk inisiyatifinde ilerleyeceğini vurgulayan Temelli, “Her yerde halkla buluşulacaktır, çünkü onlar bu partinin taban örgütüdür ve bugüne kadar bu partinin, bu mücadele hattının belirlenmesinde en büyük inisiyatife sahip yapıdır. Halka gidilecek, buluşmalar, halk toplantıları ve örgütsel zemindeki toplantılar gerçekleşecek. Bu toplantılardaki raporlar üzerinden komisyonumuz kongre, konferans sürecinin çerçevesini oluşturacak ve bunu da parti kurulları ile paylaşıp nihai hal verilerek, büyük konferans toplantıya çağırılacaktır. Bu konferansta eleştiri, özeleştiri süreçleri ve bütün geride bıraktığımız dönemde ortaya çıkan meseleler ele alınacak, geleceğin yol haritası biçimlenecektir” diye konuştu.
‘FİKRİYATIMIZA GÜVENMELİYİZ’
Temelli, onlarca yıla dayanan bir direniş geleneğinden geldiklerini vurgulayarak, şunları söyledi: “Biz dün kurulmuş, yol yordam, eleştiri, özeleştiri süreçlerini bilmeyen bir yapı değiliz. Bugün mücadele, onlarca yılın direnişiyle her seferinde güçlü bir şekilde yoluna devam etmişse, Üçüncü Yol stratejisinden zerre kadar sapma göstermemişse, zaman zaman farklı konjonktürel belli sorunlara rağmen asla güzergahından sapmamışsa, bu aslında neye güvenmemiz gerektiğini bize çok net gösteriyor. Fikriyatımıza, paradigmamıza, bu yolda kararlı yürüyüşü sağlayan halkımıza güvenmeliyiz. Dolayısıyla telaşlanmaya, ortaya çıkan bu tablonun üzerinden bu denli karamsar bir atmosfer yaratmaya hiç gerek yok. Tabi ki farklı farklı açıklamalar olacak. Eleştiriler olacak, bu çok doğal ama böyle telaşlı ve yıkıcı bir yaklaşımı da kabul etmediğimizi belirtmek isterim.”
SİYASET KRİZİNİN NEDENİ
Yapısal ve yüzyıllık sorunların tarih boyunca çözümsüz bırakılması nedeniyle Türkiye siyasetinin krizde olduğunu söyleyen Temelli, “İmralı’daki görüşmelerin kesildiği tarihten bu yana -ben buna masanın devrilmesi diyorum- siyaset bu masayı bir daha ayaklarının üzerine koyamamıştır. Muhalefeti, iktidarı ile İmralı’yı görünmez kılmak, Öcalan’ın demokratik çözüm politikasını yok saymak, siyasetin krizini besleyen en önemli damardır. Türkiye her seferinde çok daha ciddi krizlere sürükleniyor ve bu krizlerin ortadan kalkmasını sağlayamayan siyaset, faşizmin kucağında kıvranmaya devam ediyor. Bu seçim sonuçlarının ortaya çıkmasındaki en önemli nedenlerden biri, Türkiye’de muhalefetin ve iktidarın İmralı’dan kaçmasıdır. Öcalan ile siyaset yapmaz, Öcalan üzerinden Türkiye’yi manipüle edip siyasetsizleştirmeye çalışırsanız sonuç bu olur. Bunu iktidar da muhalefet de yapıyor. Seçim döneminde bunu çok net gördük” diye belirtti.
EN KRİTİK KONU: KÜRT SORUNU
Söz konusu eleştirinin bir muhataplarının da kendileri olduğunu dile getiren Temelli, “Biz de yeterince tecride karşı mücadele edemediğimiz için bugün tecrit mutlak iletişimsizlik düzeyinde sürüyor. Bugün siyaseti özgürleştirecek yerleri yanlış yerde aradığımızı biz de bir kez daha teyit etmiş olduk. Hem Türkiye hem Ortadoğu hem küresel kriz açısından en kritik konu Kürt meselesidir. Erdoğan, Biden (ABD Başkanı Joe Biden) ile konuşuyor. Açıklamadığı kısımlarda bile mevzunun Suriye, Rojava olduğu ortaya çıkıyor. Rojava’yı görmeden, Suriye’nin statüsünü, İmralı’da tecridinin sona ermesini gündeme almadan, Türkiye’de, Suriye’de, Irak ve İran’da bir demokratikleşmenin mümkün olamayacağını bilmek zorundayız. 4 parçadaki Kürt gerçekliği, Kürt coğrafyasını, bütün küresel siyaset dikkate alınmak zorunda. Türkiye’deki siyasetin özgürleşmesi, adaletli bir hukuk sistemi ve demokratik bir ülke yaratabilmenin yolu Kürt meselesini çözmekten geçiyorsa, bu meseledeki çözümün ne olacağı konusunda artık çok net konuşulması gerekiyor. Bu da tabi ki İmralı tecrididir, dayatılan sistemdir ve Öcalan’ın siyaset dışına itilme çabasıdır” dedi.
YENİ DÖNEM ÖRGÜTLENMESİ
Temelli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Karşımızda kurumsallaşmasını tamamlamak üzere olan bir faşist yapı varsa, otoriter sistem artık kalıcılaşmada çok önemli bir mesafe kat etmişse, burada iğneyi kendimize batırma zamanımız gelmiştir. Ya siyaseti ciddiye alacağız, ciddi meseleler üzerinden çözümü nasıl olacağını konuşacağız ve bunu örgütlü hayatımıza geçirip bunun mücadelesini vereceğiz ya da bu girdabın içinde boğulmaya devam edeceğiz. Önümüzdeki dönem kimsenin kuşkusu, kaygısı olmasın; bu mücadele hattı, Üçüncü Yol stratejisinde ısrar edenler, Kürt meselesinin çözümünü doğru yerde aramayı da sürdüreceklerdir. Önümüzdeki sürecin yapılanması, örgütlenme ve yerel seçimlere bu minvalde hazırlanmak da geçmişi değerlendirmek kadar önemli bir yer teşkil edecektir.”
HALKA İNŞA ÇAĞRISI
Temelli, yeni dönem için halka çağrıda bulunarak, “Yapacağımız tüm toplantılar herkese açıktır. Önemli olan hem eleştiriyi yapmak hem de yeni süreci inşa etmek için inisiyatif almaktır. Herkesi katılmaya, süreci birlikte inşa etmeye, bu kararlı yolculuğumuzu sürdürmeye davet ediyorum” şeklinde konuştu.
MA / Yüsra Batıhan
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***