ANKARA – ÇEDES projesi kapsamında imamların “manevi danışman” adı altında okullara atanmasına tepki gösteren Yeşil Sol Parti Qers Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, “AKP’nin dindar ve kindar nesil yetiştirme projesi devrede” dedi.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Qers Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, iktidarın eğitim politikaları kapsamında ÇEDES projesi ile okullara “manevi danışman” adı altında imam atamalarına ilişkin Meclis’te basın toplantısı düzenledi.
TARİKATLARDA ŞÜPHELİ ÖLÜMLER
Katledilen ya da intihara sürüklenen çocukların otopsi sonuçlarına ulaşamadıklarını söyleyen Koçyiğit, tüm bu süreçlerin yargı eliyle kamuoyu ve ailelerden kaçırıldığını kaydetti. Riha’da medreseye gitmek istememesine rağmen zorla gönderilen ve şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren çocuğu hatırlatan Koçyiğit, “12 yaşındaki çocukların intihar etmesini normal göremeyiz. Burada bir ‘intihara sürükleme’ olduğunu, devletin, ailelerin ihmali olduğunu ve bu ihmaller silsilesinin de küçücük çocuklarımızı yaşamdan kopardığının altını çizmek istiyorum. Ensar Vakfı’nın Çorum Şubesi Başkanı ve Din Kültür ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Zekayi İşler, iki öğrencisine cinsel istismardan 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Yine Ensar Vakfı olayını herkes biliyor. Konya’nın Karatay ilçesinde bulunan bir Kuran Kursu’nda akranlar arasında yaşananları biliyoruz. Ergenlik dönemindeki çocukların kendini savunmayacak çocuklarla aynı ortamda bulunmaları aslında ihmale ve istismara kapı aralıyor” dedi.
Koçyiğit, Milli Eğitim Bakanlığı’nın projelerine değinerek, “Bakanlık kaynakları çocukların eğitimini bilimsel temellere göre gerçekleştirmek için kullanmak yerine, dini vakıflara aktarıyor. Bu vakıfların da dindar ve kindar nesil yetiştirme projesinde adım adım ilerlendiğini görüyoruz. Hem İzmir’de hem de Eskişehir’de protokoller imzaladılar. Bu protokollerle çocukların dini eğitim almalarını sağlıyorlar. ÇEDES protokolü ile İzmir’de 842 okula ‘manevi danışman’ ataması yapılmış. Bu manevi danışmanların vaizler, imamlar olduğunu görüyoruz. Bunlar hiçbir pedogojik formasyonu olmayan kişiler. Bunun bilimsel olmadığı çok açık. Eskişehir’de benzer bir uygulama var. Bilal Erdoğan’ın TÜGVA’yla yapılan protokolleri var. İstanbul’da 237 okulla protokol imzalandığını görüyoruz. Bunu neden TÜGVA yapıyor da, Milli Eğitim yapmıyor? Neden çocuklar dinci tarikatçıların yaz okullarına gidiyor? Dindar ve kindar yeni bir nesil yaratma sürecinin izlerini görüyoruz” ifadelerinde bulundu.
‘ÇOCUK İŞÇİLİĞİ RESMÎLEŞTİRİLİYOR’
Mevsimlik tarım “işçisi” olarak çalıştırılan çocukların karnelerini dahi alamadığını ifade eden Koçyiğit, “Yoksulluğu bitirmek yerine tarlaya gidip tablet hediye etmek neyin bakış açısıdır? Bu çocuklar çok kötü koşullarda çalışmak zorunda kalıyorlar. Mesleki eğitim adı altında ‘çocuk işçiliğinin’ resmîleştiğini görüyoruz. Bu çocuklara asgari ücret veriyorlar, sigorta yapmıyorlar. Eğitimin geldiği noktayı görüyoruz. Sermaye için çocukların ara elaman olarak yetiştirildiğini görüyoruz. Öğrencilerin ucuz iş gücü olarak çalıştırılmasına karşı çıkmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
MÜCADELE VURGUSU
Savaşa ayrılan bütçenin yüzde birinin eğitim için harcanmadığına dikkat çeken Koçyiğit, “Ne olursa olsun anadilinde, ücretsiz eğitim mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz. Bu bir kamu hizmetidir, özelleştirilmeye izin verilemez. Nitelikli bir eğitim süreci için eğitim mücadelesine tüm toplumun dahil olması gerekiyor. Dinci eğitime karşı ailelerimizle birlikte mücadele edeceğiz” diye konuştu.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***