CHP Genel Merkezi’nde konuşan Kılıçdaroğlu, ‘geriye dönük pişmanlığınız var mı’ sorusuna, “Benim açımdan yapılan her şey doğruydu, pişmanlığım yok” diyerek cevap verdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından sessizliğini bozdu. CHP lideri Kılıçdaroğlu Sözcü TV’de gazetecilerin sorularını yanıtladı.
CHP Genel Merkezi’nde konuşan Kılıçdaroğlu, ‘geriye dönük pişmanlığınız var mı’ sorusuna, “Benim açımdan yapılan her şey doğruydu, pişmanlığım yok” diyerek cevap verdi.
Seçim gecesi alınan sonuç sonrası neden istifa etmediği şeklinde sorulan soruya yanıt veren Kılıçdaroğlu, “Demokrasiye taraftar olanlar CHP’de toplandı, bunların konuşulması lazım. Bir yıl boyunca çalıştık ve bir mutabakat metni hazırladık.” dedi.
Toplumun her kesimiyle diyalog kurulduğunu ve önemli adımlar attıklarını vurgulayan CHP lideri, seçimi kazanacaklarına büyük bir kesimin inandığını ve ortaya çıkan sonuca üzüldüklerini söyledi.
Eleştirilerin ardından kurultay kararı aldıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, yerel seçimden önce bu sürecin bitmesini beklediğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, seçim sonuçlarına göre kırsal kesimde Erdoğan lehine 3 milyon oy farkı oluştuğunu, büyük yerleşim birimlerinde ise yüzde 51 ile kendilerinin önde olduklarını, bu sonucun kırsala yeterince enerji harcamadıklarının ortaya çıktığını söyledi.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan bazı başlıklar şöyle:
“Ortaya çıkan tabloyu ağır bir yenilgi olarak görmeyi asla kabul etmem, sizin de kabul etmenizi doğru bulmam. Kazanamadık doğru ama bunu ağır bir yenilgi olarak kamuoyu önüne koymak olmaz.”
“İlk turda bazı sorunlar çıktı, doğru. Bilgisayar sisteminde birden fazla model arasında uyumsuzluk çıktı. Tutanakların yüklenmesinde sorunlar çıktı. İkinci turda da tutanakların tamamı elimize geçti.”
“Geçen seçimlerde 10 bine yakın partili sandığa gitmemiş, ilişkilerini kesip partiden ihraç ettik.”
“Bu bir demokrasi yarışıdır. Toplumdaki kutuplaşmayı törpüledik. Sorunların çözümü için öncülük ettik. Bundan sonraki süreçte bayrağı teslim alanlar elbette daha ileriye taşıyacaktır. Aday olup olmamanın hiçbir önemi yok. Ben ‘Adayım’ demem.”
“Bu güne kadar hiç çıkıp ‘adayım’ demedim. Partinin yetkili organları karar verecektir. Bu parti bir kişinin partisi değildir. Bu partide herkes gelip Genel Başkanlığa aday olabilir.”
“Belediye başkanları olmasaydı kaybetseydik, belki dediğinizin haklı gerekçesi olabilirdi ama onlar vardı zaten. Siz neden aday oldunuz diye bana soruyorsunuz. Ben hiçbir zaman ben adayım demedim, masada da demedim. Masanın iradesine her zaman saygı gösterdim.”
“CHP’ye yönelik bir algı var, algıyı değiştirmek istiyoruz. ‘Elim gitmiyor Altı Ok’un altında mühür basmaya’ diye.”
“Belediye Başkanları seçildikleri beldeye hizmet etmek zorundalar, birinci öncelikleri budur. Halk onları kendilerine hizmet etsin diye seçti.”
“Ben CHP Genel Başkanı olarak İstanbul Büyükşehir’in ne olması gerektiğini düşünmek zorundayım. Yeni bir CHP’li tarafından yönetilmesi gerekir. Şu anda CHP’li tarafından yönetilmezse bu bizim için ciddi bir sorun olur. Kazandığımız bir Büyükşehir Belediyesi’ni başka bir partiye neden verelim? İmamoğlu aday olabilir. Arkadaşlar olabilirler, neden oluyorsunuz demem.”
“Asla ve asla CHP’nin hiçbir genel başkanı bir dış proje olamaz. Biz Kuvayi Milliye geleneğinden gelen bir partiyiz. Öyle dış güçlerinin adamı olmak, bir araya gelmek falan… Dış güçlere teslim olan kişi Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bizim Atatürkçülükten kopmak gibi bir şeyimiz zaten olamaz. Ama günün 24 saati Atatürkçülük demek de doğru değil. Onu kim söylediyse onun gerçek anlamda bir diplomat olduğuna da ben inanmıyorum.”
“Salı günü grubumuz var. Bundan sonra normal yapacağız. Milletvekili olup olmamanın hiçbir önemi yok. Dokunulmazlık konusunda, dosyaları incelemezseniz namertsiniz.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***