İZMİR – Süleymaniye’de suikast sonucu katledilen Hüseyin Arasan, 16 yıl cezaevinde kalmasına rağmen mücadeleden vazgeçmedi. Arasan’ın ailesi, benzer saldırıların “birlik olmakla” engellenebileceğini belirtti.
Federe Kürdistan Bölgesi’nin Süleymaniye kentinde, üyesi olduğu Mezopotamya İşçiler Derneği önünde 9 Haziran’da suikaste uğrayan Hüseyin Arasan, ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Arasan’ın katledilmesinden MİT ile KDP’nin istihbarat örgütü Parastin sorumlu tutulurken, 16 Eylül 2021 tarihinden bu yana bu tür saldırılar sonucu 6 kişi yaşamını yitirdi.
Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi ve akademisyen Nagihan Akarsel, 4 Ekim 2022’de Süleymaniye’de silahlı saldırı sonucu katledildi. Aynı yılın 28 Ağustos’unda Azadî Hareketi Yürütme Konseyi üyesi Süheyl Xurid Eziz (Mamoste Şemal), silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. 17 Mayıs’ta Zeki Çelebi, Bextiyari Mahallesi’nde silahlı saldırıya uğradı. Ağır yaralanan Çelebi, bir gün sonra hayatını kaybetti. 16 Eylül 2021’de Süleymaniye’de Ferhad Barış Kondu adlı yurttaş, silahlı saldırıya uğradı ve ağır yaralandı. 17 Eylül 2021’de PKK Komitesi üyesi Yasin Bulut (Şukri Serhed), Süleymaniye’de bir suikast sonucu katledildi. 18 Nisan’da Hüseyin Türeli adlı siyasetçi, Dohuk’un en kalabalık alışveriş merkezinde gerçekleştirilen silahlı saldırı sonucu katledildi. Son olarak 9 Haziran’da saldırıya uğrayan Hüseyin Arasan yaşamını yitirdi.
KÜRT OLMA HİKAYESİ
Arasan’ın ailesi, ekonomik nedenlerden dolayı 1974 yılında Mêrdin’nin Stewr (Savur) ilçesine bağlı Dengiza kırsal mahallesinden İzmir’e göç etti. Arasan, 4 Nisan 1978 tarihinde İzmir’de dünyaya geldi. Gençlik yıllarını İzmir’de geçiren Arasan, kimi zaman pazarlarda kimi zaman da inşaat işlerinde çalışarak ailesine katkı sağladı. Diğer yandan siyasi parti çalışmalarında yer aldı. Ağabeyi Hasan Arasan’ın 1992 yılında PKK’ye katılması sonrası Arasan, siyasi parti çalışmalarında daha da aktif rol aldı.
16 YIL CEZAEVİNDE KALDI
Yürüttüğü siyasi faaliyetler nedeniyle 1999 yılında “Örgüt üyesi olma” iddiasıyla Aydın’da gözaltına alınan Arasan, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. 2006 yılında Türk Ceza Kanunu’nda yapılan değişikle serbest bırakılan Arasan, mücadelesine devam etti. Bu kez “KCK Ana Davası” kapsamında 2009 yılında Sêrt’te gözaltına alınan Arasan, 5 yıl cezaevinde tutulduktan sonra tekrar serbest bırakıldı. Ardından tekrar tutuklanan Arasan, Siirt Cezaevi’nde 2 yıl kaldıktan sonra Ordu Cezaevi’ne sevk edildi ve burada da 2 buçuk yıl kaldıktan sonra tahliye edildi.
Çeşitli tarihlerde toplam 16 yıl cezaevinde kalan Arasan, 2019 yılında Yunanistan’a oradan da Federe Kurdistan Bölgesi’ne geçti. Burada Mezopotamya İşçiler Derneği üye olan Arasan, 9 Haziran’da uğradığı suikast sonucu yaşamını yitirdi.
Arasan’ın İzmir’de yaşayan kardeşleri Hatice ve Mahsun Arasan, ajansımıza konuştu.
SİSTEMATİK SUİKASTLER
Ağabeyinden son 2 yıldır haber alamadıklarını belirten Hatice Arasan, yaşanan ölümün kendilerini derinden sarstığını ifade etti. Arasan, “Ağabeyimin bu şekilde yaşamını yitirmesi çok kötü oldu. Son dönemde ağabeyimle birlikte 6 kişi suikast sonucu yaşamını yitirdi. Artık bunun önüne geçilmesi gerekiyor. Orada sistematik bir şekilde insanlar suikaste uğruyor. Bu durum böyle devam ederse daha çok insan yaşamını yitirecek. Siyasetçilerin bu konuya bir şekilde ‘dur’ demesi gerekiyor. Artık insanlar bu acıları yaşamasın. 40 yıldır birçok insan katledildi. Yerinden, yurdundan edildi. Artık bu ölümler olmasın” diye belirtti.
Sorumluların açığa çıkarılmasını isteyen Arasan, şöyle dedi: “Eğer burada insan katlediliyorsa her yere saldırı gerçekleşir. Ne olursa olsun orada canice bir katledildi, arkasından vuruldu. Artık bunun önlemi alınsın ve insanlar ölmesin.”
SÜLEYMANİYE’DE TOPRAĞA VERİLECEK
Mahsun Arasan ise, bölgede yaşanan suikastlere tepki göstererek, bunlara karşı birlik olunması gerektiğinin altını çizdi. Ağabeyinin ölümünün son olmasını ve başka ailelerinin canının yanmaması temennisinde bulunan Arasan, ölümlerin durdurulması çağrısında bulundu.
MA / Delal Akyüz
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***