ERDEXAN – Erdexan’da 99 köyün şap hastalığı nedeniyle karantina alınmasından olumsuz etkilenen besiciler, önlem alınmaması nedeniyle hayvancılığın bitme noktasına geldiğini söyledi.
Şap hastalığı nedeniyle bazı hayvan pazarlarının kapatılması besicileri olumsuz etkiledi. Özellikle Kurban Bayramı öncesi hastalık nedeniyle pazarların kapatılması ve hayvan satışının yasaklanması besicileri iflasa sürüklüyor. Erdexan’da geçtiğimiz hafta Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün aldığı kararla şap hastalığının önlenmesi amacıyla canlı hayvan pazarı ile merkeze bağlı 37, Mêrdînik (Göle) ilçesine bağlı 38, Xaçrêk (Hanak) ilçesine bağlı 20, Dehmal (Damal) ilçesine bağlı 4 olmak üzere toplam 99 köyde karantina uygulandı. Karantina devam ederken, Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkililerinin de bugüne kadar köylere giderek hastalığa ilişkin bir çalışma yapmadığı öğrenildi. Mêrdînik ilçesine bağlı Redkan (Orakilise) köyündeki besiciler, duruma tepkili.
HAYVAN İLAÇLARINDA ARTIŞ
Besici Cihan Hoş, hayvan ilaçlarının arttığını belirterek, geçen yıl inekler için kullanılan 30 TL’lik ilaçların bu yıl 160 TL’ye yükseldiğini söyledi. Geçen yıl 60 TL olan vitamin ilacının ise 600 TL’ye yükseldiğini kaydeden Hoş, “Biz hayvancılık yapıyoruz ama sattığımızın yerine alamıyoruz. Hayvancılık yapıyoruz ama bir veteriner kliniğine girmeye bile korkuyoruz” dedi.
‘HAYVANCILIĞI BIRAKACAĞIZ’
Şap hastalığının yayılması nedeniyle zor zamanlar geçirdiklerini ifade eden Hoş, “Şimdi de şap hastalığının olduğunu söylüyorlar. Ege’den hayvanı buraya getiriyorlar ve hayvan şap hastalığını da kendisiyle getiriyor. Çünkü hayvanların götürüldüğü araçlar maalesef yıkanmıyor, ilaçlanmıyor. Cumhurbaşkanı bir ilacı 600 TL yapmış ve insanların bu ilaçları nasıl alacağını düşünmüyor. Biz, hayvanların sütünü, peynirini satmazsak geçinemeyiz. Bu bölgeyi düşünen yok. Böyle devam ederse biz bu işi bırakacağız” şeklinde konuştu.
Îdir’den Erdexan’a çobanlık yapmaya gelen Ali Yeşildağ ise hayvanların vitamin alamadığı için şap hastalığına yakalandığını söyleyerek, hastalığın Kurban Bayramı öncesi yayıldığını ve artık önlem alınması için çağrıda bulundu.
KENDİ İMKANLARIYLA ÖNLEM ALIYORLAR
Redkan köyünde 20 yıldır hayvancılık yapan Umut Hoş da, maliyetlerin artmasından dolayı hayvancılık yapamayacak duruma geldiklerini ifade etti. Saman, yem ve ilaç fiyatlarının sürekli zamlandığını ve artık para yetiştiremediklerini ifade eden Hoş, “Kurban Bayramı öncesi yine bir hastalık çıktı. Bu durum bize büyük zarar veriyor. İlçe Tarım Müdürlüğü’nün bu duruma ilişkin hiçbir girişimi yok” diye konuştu.
Hayvanları hastalıktan korumak için besicilerin kendi imkanlarıyla tedavi uyguladığını belirten Hoş, bu durumun hem maddi kayıplarının olduğu hem de bazen hayvanların ölümüne neden olduğunu dile getirdi. Hoş şöyle devam etti: “Şuan pazarlar kapalı, borcumuz var ama bunu karşılamak için hayvan satamıyoruz. Sürekli mağdur ediliyoruz. Yani her türlü şekilde biz kaybediyoruz. Hastalık söylentisi olduğu için et tüketim oranı giderek düşüyor. Hastalığı olan hayvanın eti yenilmiyor algısı yaratıldı” diye konuştu.
‘260 HANEDEN 30’A DÜŞTÜK’
“Eskiden bizim köy 260 haneydi ama 30 hane kaldı. Gelecek yıl belki bu kadar insan da kalmaz” diyerek hayvancılık yapanların tek tek köyden göç ettiklerini belirten Hoş, “İnsanlar bu ilgisizlikten dolayı hayvanlarını satıp göç ediyorlar. Buradaki mesleği yapmayan insanlar maalesef batıda bir asgari ücrete razı oluyor” diye tepkisini dile getirdi. Birçok köyde hala veteriner olmadığını bu nedenle hayvan hastalıklarına çözüm bulamadıklarını söyleyen Hoş, “Biz de bu yıldan sonra hayvancılığı bırakacağız. Çünkü kimse besicilerle ilgilenmiyor” diye kaydetti.
ÇÖZÜM: GÖÇ EDENLERİN KÖYE GERİ DÖNMESİ
Hoş, besicilerin ve köylülerin yaşadıkları sorunlara değinerek, bazı çözüm önerilerinde bulundu: “Ben, 3 yıl önce mandıracıdan para aldım ve ona yıl içerisinde 3 ton süt vereceğimi söyledim. İki yıl kuraklık oldu bu yıl da hastalık çıktı maalesef halen 1 ton süt borcum var. Keşke tefeciden para alsaydık da mandıracıya bulaşmasaydık. Mandıraca bankadan kredi çekip bize paramızı peşin veriyor biz köylüler de 3-4 yıl sadece ona çalışıyoruz. Bu durumdan kurtulmak için kooperatif gerekiyor ama kooperatif kurmak için artık çok geç. Çünkü bölgede hayvancılık bitti. Artık hayvancılık belli kişilerin yapacağı bir iş oldu. Köylülerin elinde hayvan kalmadığı için kooperatif kurmak da artık bir işe yaramayacak. Bunun tek çözüm yolu giden insanların geri getirilmesini sağlamak. Bunun için de fabrika açmaktır. Burası hayvancılığın en fazla olduğu bölge ama bir deri fabrikası bile yok.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***