Macaristan, 2024 yılının ikinci yarısında AB dönem başkanlığını devralacak. Ancak AB milletvekilleri, Budapeşte’nin üstleneceği bu göreve, “hukukun üstünlüğü ve Avrupa değerlerine uyum kriterlerindeki endişeler” nedeniyle şüpheyle yaklaşıyor.
Avrupa Birliği içerisinde Macaristan’ın 2024’ün ikinci yarısında üstleneceği AB dönem başkanlığının, “hukukun üstünlüğü ve AB değerlerine uyum kriterlerindeki endişeler” nedeniyle ertelenmesi tartışılıyor.
Avrupa Parlamentosu, Macaristan hükümetinin, “AB’nin temel değerlerini zayıflatmaya yönelik kasıtlı ve sistematik faaliyetleri” nedeniyle Budapeşte’nin dönem başkanlığıyla ilgili görevlerini “inandırıcı bir şekilde yerine getiremeyebileceği” yönünde görüş beyan etti.
Macaristan’ın, İspanya ve Belçika’nın ardından 2024 yılının ikinci yarısında altı aylık dönem başkanlığını devralması planlanıyor.
Bu pozisyon yürütme yetkisine haiz olmasa da dönem başkanı ülkenin gündemi belirlemesi, toplantılara ev sahipliği yapması, müzakereleri yönlendirmesi, uzlaşma metinleri hazırlaması ve yasama dosyalarıyla ilgili oylamalar düzenlemesine olanak tanıyor.
Perşembe günü onaylanan ve bağlayıcılığı olmayan bir tasarıda Avrupa Parlamentosu milletvekilleri, demokratik gerileme ve hukukun üstünlüğünün ihlali nedeniyle uzun süredir mercek altında olan Budapeşte’nin böylesine önemli görevi yürütüp yürütemeyeceği konusunda şüpheli duruş sergiledi.
Kararda, Avrupa Parlamentosu’nun “AB hukuku ve (AB antlaşmalarının) 2. Maddesinde yer alan değerlerin yanı sıra samimi işbirliği ilkesine uymaması nedeniyle Macaristan’ın görevi inandırıcı bir şekilde nasıl yerine getirebileceğinin sorgulandığı” ifadesi yer aldı.
Milletvekilleri, AB Konseyi’nden meseleye “mümkün olan en kısa sürede uygun çözüm” bulmasını istedi.
“Çözüm bulunmaması halinde Parlamento, uygun tedbirleri alabilir” denilen tasarıda daha fazla ayrıntıya yer verilmedi.
Sembolik nitelikte olan ve yasal bağlayıcılığı bulunmayan karar 144’e karşı 442 lehte ve 33 çekimser oyla kabul edildi.
Karar tasarısı Avrupa Halk Partisi (EPP), Sosyalistler ve Demokratlar (S&D), Avrupa’yı Yenile (Renew Europe) ile Yeşiller ve Sol tarafından ortaklaşa sunuldu.
Aşırı sağcı partiler tarafından sunulan bazı değişiklik önergeleri ise reddedildi.
Metin, şeffaflık eksikliği, AB fonlarının kötü yönetimi, manipüle edilen kamu ihaleleri, dolandırıcılık, yolsuzluk, çıkar çatışmaları ve Covid-19 salgınından bu yana devam eden olağanüstü hal uygulamalarının kullanımı da dahil olmak üzere Macaristan’daki demokrasinin durumuna ilişkin çok sayıda endişeyi dile getiriyor.
Ayrıca, Parlamento üyelerinin “açık ayrımcılığı meşrulaştıracağına” inandıkları “İhbarcıyı Koruma Kanunu”nda yapılan yeni değişiklikle bağlantılı olarak akademik özgürlük ve eşcinsel haklarına yönelik “ciddi tehditler” konusunda da endişeleri gündeme getirdi.
Başbakan Viktor Orban liderliğindeki hükümete yönelik eleştirilere rağmen, oylama, Macaristan’ın AB Konseyi dönem başkanlığının tamamen iptal edilmesini içermiyor.
Tasarının kabülünün ardından açıklama yapan Macaristan Adalet Bakanı Judit Varga, hükümetin baskılara boyun eğmeyeceğini söyledi.
Varga, “AP milletvekilleri sürekli olarak Macaristan’ın özgür seçimlerine saldırıyor ve Macarların demokrasi adına hükümet olarak seçtikleri sonucu kabul etmiyor.” diye konuştu.
Macar Bakan, “İkinci olarak, hukukun üstünlüğüne saygı duymuyorlar, çünkü burada Avrupa Parlamentosu’nun oynayacağı bir rol yok.” ifadesini kullandı.
Bugün Arnavutluk’a resmi bir ziyaret gerçekleştiren Macaristan Cumhurbaşkanı Katalin Novak da, Macaristan’ın AB Dönem Başkanlığı ile ilgili tartışmalara ilişkin, “Umarım Macaristan için anti-demokratik kararlar olmaz. AB dönem başkanlığını Macaristan’dan almayı düşünmesinler bile.” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
“Koşulluluk mekanizması” prosedürü devreye koyulmuştu
Macaristan, demokrasi ile hukukun üstünlüğü gibi ilkelerde gerileme olduğu gerekçesiyle uzun süredir AB tarafından eleştiriliyor.
AB, Macaristan’a karşı AB Konseyindeki oy hakkının elinden alınmasını öngören ve “nükleer seçenek” olarak adlandırılan 7. maddenin uygulanmasıyla ilgili süreci 2018’de başlatmıştı.
Nisan 2022’de ise AB fonlarının kötüye kullanılmasına ilişkin uzun süredir devam eden endişeler sebebiyle Budapeşte yönetimine karşı bütçeden pay verilmesini şarta bağlayan “koşulluluk mekanizması” prosedürü devreye koyulmuştu.
Almanya’nın AB İşleri Bakanı Anna Lührmann’ın, “Macaristan’ın başarılı bir dönem başkanlığını ne ölçüde yönetebileceği konusunda şüphelerim var.” sözleri dikkati çekmişti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***