AMED – Havalar ısındığı vakit çocukların serinleme mekanı haline gelen Anzele’yi anlatan Yusuf Turcan, “Bu eski hali değil. Kimse buraya sahip çıkmadı. Beton yığını bırakmışlar. Neye yarar?” dedi.
Bir zamanlar efsanelerin anlatıldığı ve balıklı havuz olarak bilinen Anzele, bugün ise çocukların serinlemek için uğrak mekanı haline geldi. Her ne kadar “Dikkat havuza girmek tehlikeli ve yasaktır” yazılı uyarı tabelası olsa da Amed’de sıcaklığın 35 ila 40 derecelerde seyretmesiyle çocuklar serinlemek için Anzele’ye akın ediyor. Ailelerin de uğrak yeri olan parkta, çocuklar alternatif havuzlar olmadığı için tehlike içinde yüzüyor. Yüzmenin tehlikeli olduğu Anzele’de hem tarih hem de çocukların güvenliği yetkililer tarafından göz ardı ediliyor.
1950’lerde şehrin üç önemli su kaynaklarından biri olan Anzele’nin yolculuğu, tarihi Sûr ilçesinin 4 ana kapısından biri olan Mardin Kapı’dan geçerek Hevsel Bahçeleri’ne kadar uzanıyor. Kentte yaşanan çarpık kentleşme ile kaybolan Anzele, sonrasında belediyenin çalışmalarıyla yeniden kentte kazandırılsa da hala turisttik özelliğe kavuşturulmadı.
‘BU ESKİ HALİ DEĞİL’
Melikahmet Mahallesi’nde doğup büyüyen ve hala yaşamını burada sürdüren Yusuf Turcan (65), tanıklık ettiği Anzele’nin yakın tarihini anlattı. Anzele’nin daha önce kesimhane (mezbaha) olduğunu hatırlatan Turcan, arka kısmının da tabakhane olduğunu kaydetti. Turcan, “Burası açık alandı. Topraklı yerdi. Burada ciğerciler vardı. Annemiz, kardeşimiz buraya gelip yün çırpıyordu. Yün yıkıyorlardı. Çamaşır yıkarlardı. Tabi bu eski hali değil. Bayramlarda burada davul zurna çalınırdı. Millet şen şakrak eğlenirdi” diye aktardı.
‘BETON YIĞINI BIRAKILDI’
Anzele’nin hak ettiği ilgiyi görmediğini dile getiren Turcan, “Buranın hakkını vermediler. Buranın hakkını verselerdi, bambaşka olurdu. Çok büyük balıklar vardı. Et, ciğer ve sakatat parçalarıyla beslenirdi. O zaman ziyaret balığı derlerdi. Kimse karışmazdı. Burası çamaşır yıkama, yün çırpma yeriydi, o kadar. Bugün Urfa’da da var. Orada çocuk var mı? Burası turistik bir yer. Belediye açsın bir halk havuzu, bu çoluk çocuk orada yüzsün. Burası turistik yerdir. Tarihi var buranın. Buranın eski bir tarihi var, konuşulmaz. Burada geçim derdi yoktu. Sıkıntı yoktu. Herkes birbiriyle abi kardeş gibiydi. Buraya bir an evvel el atılması lazım. Urfa’yı nasıl yapmışlarsa, burayı da öyle yapsınlar. Biz layık değil miyiz? Yıllardan beridir kimse buraya sahip çıkmadı. Beton yığını bırakmışlar. Neye yarar?” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***