YORUM | ADEM YAVUZ ARSLAN
Gurbette, sürgünde 19.bayramım bugün.
Benim için ‘bayram’ iki elim kanda da olsa memlekete gitmek, anne babamın ellerini öpüp küçük köy mezarlığını ziyaret edip dönmekti.
Yani ‘Sıla-ı Rahim’di.
Özgürlüğümüzü, işimizi, evimizi barkımızı kısacası her şeyimizi alan-çalan zalimler tam 19 bayramdır bayram gibi bayram yapabilmemizi engelliyor.
Bugün yine öyle bir gün.
Sözde bayram ama gerçekte öyle mi değil mi belli değil. En azından benim için değil.
Çok şükür ailemle birlikte özgür bir ülkede yaşıyoruz.
Ancak dostlarım, arkadaşlarım, sevdiklerim ve şahsen tanımadığım halde bu süreçte kendime çok yakın hissettiğim yüz binlerce mağdur insan zulüm çekiyorken bayramı hissedemiyorum.
Erdoğan rejimi ülkeyi paramparça etti. Aynı ailede bile bölündü insanlar.
Bir kısmı bayram vesilesiyle gittiği lüks tatil beldesinden storyler atarken öbürü cezaevi kapılarında açık görüş telaşı yaşıyor.
Bir kısmı bilmem kaç bin liraya aldığı kurbanı ile selfie yaparken öbür tarafta en son ne zaman kurban kesebildiğini hatırlamayan insanlar var.
Bugünlerde binlerce bebek, çocuk, genç annesi-babası ile bayramlaşabilmek için cezaevi yolunu tutacak.
Bir kısmı o imkana bile sahip değil. Yıllar oldu annesinden babasından haber alamayan çocuklar, gençler var.
Sabah erken saatlerde çalan kapılarda bayramlaşma heyecanı yerine polis endişesi yaşayacak masum insanlar.
Hal böyleyken ben oturup ‘aa ne güzel bayrama ulaştık çok şükür’ diyemiyorum.
Sadece büyük kızım Kurban bayramına dair hayal meyal bir şeyler hatırlıyor. Oğlum ve küçük kızım ne bayramı ne Türkiye’yi biliyor.
Uzmanların tavsiyesine uyarak bayramları burada yaşatmaya çalışsak da bir şeyler hep eksik. Hatta bir defasında Kurban kesme olayını görsünler diye komşu eyalete gidip bir Amish çiftliğinde kurban kesmişliğimiz de oldu.
Burada da dünyanın her yerinden gelmiş müslümanlarla beraber Bayram Namazı kılıyoruz.
Ama insan özgür hissetmeyince, sevdiklerinin özgür olduğunu görmeyince hep eksik kalıyor.
Bir gün imkan olur da memlekete dönebilirsek artık elini öpüp duasını alabileceğim bir babam da yok. Son görevimi yapamamış olmanın da etkisiyle olsa gerek vefatını hala kabullenebilmiş değilim.
Sanki telefon ettiğimde o açacakmış gibi geliyor. Sonra mezarının fotoğrafına bakıp acı gerçekle yüzleşiyorum.
Bugün yine bayramlıkları giyip çocuklarımızla caminin yolunu tutacak, dostlarla kucaklaşacağız, çocukların hatrına gülümseyip ‘bayrammış gibi’ yapacağız.
Ama o kadar.
Çünkü bayram ile sürgün aynı bünyede buluşamaz, buluşamıyor.
Kutlayabilenlerin bayramı kutlu olsun.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***