AK Parti’nin 2003’te iktidara gelmesinden bu yana oy verme yaşına gelen yaklaşık 5,2 milyon kişi seçim günü ilk kez söz sahibi olacak. AFP, İstanbul sokaklarında gençlere seçimle ilgili görüşünü sordu.
Türkiye’de cumhurbaşkanlığı seçimlerine günler kala AFP, İstanbul sokaklarında halka görüşünü sordu.
Her gün ‘siyaset düşünmekten bıktığını’ söyleyen 18 yaşındaki öğrenci Emre Ali Ferli, “Cumhurbaşkanı Erdoğan gittiği zaman artık siyasete değil akademik gelişimimize, sosyal hayatımıza önem vermeye başlayacağız.” diyor.
Ferli gibi, AK Parti’nin 2003’te iktidara gelmesinden bu yana oy verme yaşına gelen yaklaşık 5,2 milyon kişi seçim günü ilk kez söz sahibi olacak. Bu da seçmenlerin yüzde sekizi anlamına geliyor.
Son yapılan anketleriden biri, 18-25 yaş aralığındaki gençlerin sadece yüzde 20’sinin cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinde Erdoğan’a ve AK Parti’ye oy vermeye hazır olduğunu gösterdi.
AFP, Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun, cep telefonu alımlarında vergiyi kaldırma ve ücretsiz internet paketleri vaatleriyle Z kuşağı seçmenlerini yanına çekmeye çalıştığının altını çiziyor.
Erdoğan’ın çocukluğunun geçtiği Kasımpaşa’da 19 yaşındaki Gökhan Çelik, “Erdoğan gitmeli. Bütün komşularım ona oy verecek ama ben vermeyeceğim,” diyor.
Tekstil işçisi 21 yaşındaki Fırat Yurdayiğit, “Oyumu Muharrem İnce’ye vereceğim. Ama kim seçilirse seçilsin, herkes Erdoğan’dan iyidir.” şeklinde konuşuyor.
“Kılıçdaroğlu’nın başörtüsü adımı”
AFP, haberinde Kılıçdaroğlu’nun “muhafazakar seçmenler için endişe kaynağı olan CHP’nin katı laik imajını ortadan kaldırmak için çaba sarf ettiğini” kaydetti.
Kılıçdaroğlu’nun geçen yıl, kadınların başörtüsü takma hakkını garanti altına alan bir yasa önerdiğini belirten AFP, “Bay Kemal kazanımlarınızı kaybetmenize asla izin vermeyecek” sözünü hatırlattı.
İstanbul Işık Üniversitesi’nde Doçent olan Seda Demiralp, Millet İttifakı’nda muhafazakar isimlerin olmasını “dindar seçmenlere yönelik bir uzlaşma mesajı” olarak nitelendirdi.
“İlk oyum da son oyum da Erdoğan’a”
İşsiz olan 22 yaşındaki Çağrı Kalıncı, “Ben Recep Tayyip Erdoğan’cıyım. Benim ilk oyum da son oyum da olsa zaten yine de Recep Tayyip Erdoğan.” diyor.
Matematik Öğretmenliği öğrencisi Aslı ise, sessiz kalmayı tercih ettiğini söylüyor: “Ben de çok tartışmaların içine girmeyi tercih etmiyorum. Çünkü ne olacağı belli değil. Herkesin farklı bir görüşü var, herkes kendince haklı. Ben de bu konuda net bir görüşe sahip değilim. Ama umarım bizim için en iyisi neyse o olur. Geleceğimiz önemli sonuçta, bizden sonraki nesiller de önemli. Bakalım yani göreceğiz.”
“Gençliğimiz gitti”
28 yaşındaki tekstil işçisi Tayyip Senyaz, “isminden nefret ettiğini” ifade ediyor: “Bu Tayyip’in (Erdogan) artık başımızından gitmesi gerekiyor. Neden? Ben CHP’ye oy vereceğim. Çünkü ne geçinebiliyoruz… Gençliğimiz gitti. Benim ufacık çocuğum var üç yaşında kan ağlıyor, ekmek diyor, mama diyor. Ama yapamıyoruz. Zor (şartlarda) çalışıyoruz.”
Senyaz, gençlere yönelik adımlar atılmasını istiyor: “Biz genç olarak sadece önümüzün açılmasını istiyoruz. Diğer ülkelerde bizim yaşımıza gelene kadar 15 tane ülke geziyorlar, biz Kasımpaşa’ya zor iniyoruz kendi evimizden. Bu kadar yani.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***